Murat BELGE
Dünyanın geleceğine ilişkin “öngörü” yapanlar, utopyalar ya da distopyalar arasında, en çok 1984’e göndermede bulunurlar (belki benim öznel yanılgımdır ama hep bunlara rastlıyorum). Orwell’ın bu kitabını yazarken çıkış noktası “siyasî ideolojik totalitarizm”di. Yeterince ciddi bir konuydu bu. 1984’te dünya Orwell’ın anlattığı biçime girmemişti, bütünüyle; ama onun işaret ettiği şeylerden bazıları olmuştu. Hâlen de var hayatımızda.
Ben Orwell değil de, Huxley’nin distopyasına uzanmak istiyorum: Cesur Yeni Dünya. Çünkü bugün geldiğimiz dünyada, o kitapta öngörülmüş bazı şeylerin daha fazla geçerli olduğu kanısındayım.
Huxley Doğu bilimlerindeki gelişmeleri de izleyen bir yazardı. Zaten yakın akrabası Julian Huxley de bu alanda önemli bir bilim adamıydı.
Yıllar önce okuduğum bu kitaptan bir sahne hep aklımdadır (tabii ayrıntılar kimbilir ne kadar karışmıştır) : geleceğin bir fabrikasında, bir tezgâhta, otuz kadar kızıl saçlı ve çilli adam bir iş üzerinde çalışır. Niye bunlar böyle bir-örnek adamlar? Çünkü aynı “sperm”den üretilmişler. Derken dünyanın yeni sınıflarını öğreniriz : Alfa’lardan Epsilon’lara, beş sınıf oluşmuştur. Alfa’lar yöneticilerdir ve hepsi “dâhi”dir; “Epsilon”larda insan zekâsı olmasına gerek yok”tur. Bu yeni tip “insan üretimi”nde anneye babaya da gerek kalmamıştır. Tohumları alıp gerisini laboratuarlarda hallederler.
1984’te anlatılan dünya olmadı, demiştim. Bu mu oldu yani? Hayır, bu da olmadı –henüz. Ama Huxley’nin bu romanıyla alarmını verdiği böyle bir dünyaya doğru bir gidiş var. Bunu yapan da, dünkü yazımda sözünü ettiğim, kapitalizm. Onun, şimdi egemen görünen biçimi.
Ekonomi “bilimi”nin ilk tohumlarını Fizyokratlar’da tesbit ederiz. Derken Smith, Ricardo, klasik ekonomi-politik dönemine gireriz. Marx aslında onlardan da fazla çakmıştır beynimize ekonominin önemini. Kapitalizm eleştirisi kısmı değil ama, ekonominin mutlak belirleyiciliği tezini kapitalizmin teorisyenleri belki en çok Marx’tan almışlardır. Marksizm’in kendisinde hiç değilse “ekonomizm” diye bir kavram vardır.
Günümüzde ekonomi “bir bilim” değil, “bilimlerin bilimi”. Bütün bilimlerin gösterdiği çabayı göstererek, ele aldığı ilişkileri insan ideolojilerinden bağımsız, tam bir nesnellik içinde analiz etmeyi benimsedi. Matematikten daha nesnel ne olabilir ki? O da buna uydu ve matematikten neredeyse ayrılmaz bir hale geldi. Bu arada kapitalizmin teorisi ve pratiğinin ortak ürünü bir terminoloji de üretti. Örneğin, bir şey “iyi” mi, “kötü” mü diye sormak, “şık” bir şey olmadığı gibi, “doğru” da değil. “İdeolojik söylem”in bütün açmazlarını içeriyor ve matematik bir açıklaması da yok. Öyle sormak yerine, “rantabl” mı, diye sormak gerek. Olup olmadığının hesabını yapmak da kolay.
Tabii bir ölçüde karikatürize ederek özetliyorum bu yaklaşımı ama bir şey saptırmıyorum. “Model böyle gerektiriyor”, o halde akan sular durur. Burada “başarı”, “performans”, “fayda”, biraz daha soyut genellemelere gidecek olursak, örneğin “özgürlük”, bütün bu kavramlar gitgide rakipsizliğini ilân eden bu yaklaşımın verdiği içerikle dolduruluyor. Sonunda hepsinin bir matematiği de var. Bu da sıradan sağduyu dünyasında, yanılmıyorsam “kaç para?” başlığı altında hesabı verilecek bir şey.
Buna uygun yaşarsak ve hayatın şimdiye kadar uyduramadığımız yanlarını da bu ilkelere uydurursak, “rasyonel” bir dünya kurabiliriz. Ama tabii her şeyden önce “rasyonel” kavramının kendisini bu “ratio”ya uydurmamız ve yeniden tanımlamamız gerekiyor.
Kim yapacak bu tanımlamaları, düzenlemeleri? Henüz insanları laboratuarlarda üretme aşamasına gelmesek de, daha bugünden, bunu yapacak Alfa’larımız var. CEO’larla iktisat profesörleri ve bazı teknokratlar, el ele, kafa kafaya vererek bu işleri kotarırlar. Delta’lara, Gamma’lara düşmez, bu ince işleri düşünmek, bu düzeni kurmak. Onlara, kurulacak düzende mutlu yaşadıklarına inanmayı öğretmek gerekiyor.
Bunlar ve kaynaktan çıkan binlerce benzer durumdan ötürü, kapitalizmin kurageldiği üretim ilişkilerinin mümkün olan insan üretkenliğini geliştirmeyip tıkadığını düşünüyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025