Murat BELGE
Popülizm Çağı’nın karşımıza çıkardığı “yeni tip” önderlerin başında Trump geliyor. Bu, Trump’ın kendi büyüklüğünden çok başında bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin dünya üzerinde ve her düzeyde kapladığı muazzam yerden ötürü böyle. Trump’ın önemli bir özelliği de, önceden kestirilemeyen davranışlarda bulunması. Bu aslında sözünü ettiğim Popülizm Çağı’nın bütün siyasi önderlerinin paylaştığı bir özellik; dereceler biraz farklılık gösterse de, sonuç olarak hepsi böyle davranıyor; bu da anlaşılır bir şey çünkü hepsi belirli bakımlardan “müesses nizam”a karşı gelen kişiler. Kurumların alışageldik yapılar içinde işlediği yapılarda yöneticiler de şaşırtıcı çıkışlar yapmaz, beklenmedik kavisler çizmezler. Ama bu “yeni yöneticiler” hepsi, o kurumların işleyişine muhalefet ederek ve çok zaman bunu değiştirecekleri vaadiyle bulundukları yere gelmiş kimseler. Genel olarak dünyada “olmakta olan” şey de, kurumlar, gelenekler, teamüller dünyasından kişisel iradeler dünyasına geçişimiz.
Şimdi Trump, Suriye bağlamında ne yaptı? Sanırım kimsenin bu soruya verecek esaslı bir cevabı yoktur. Trump’ın bir cevabı olacağı da şüphelidir. O, cevaba benzer bir şey mırıldandı: “Bizim orada olmamızın nedeni IŞİD’ti; IŞİD de yenildi, artık yok” dedi. Amerika’nın herhangi bir yerde olmasının böyle tek bir hedefle sınırlı bir açıklamasının olması başlı başına çok inandırıcı değil. Ayrıca, IŞİD’in yenildiği ve ortadan kalktığı ne kadar doğru? O da çok inandırıcı değil ve nitekim şimdi IŞİD kalıntılarının bu yeni durumdan cesaret bularak toparlanmaya çalışacağını söyleyenler var.
IŞİD gibi bir sorunun, Amerika’nın bölgedeki askeri varlığıyla çözüleceği fikrinde değilim. Bu gibi sorunların hiçbirinin böyle yöntemlerle giderileceğine inanmadım. Bu başka hikâye. Ama Trump gibi adamların kafası böyle çalışır; ne oldu da Trump iki gün içinde IŞİD’in tehlike olmaktan çıktığına inandı, bunu anlamak zor.
Şu sırada, terazideki ağırlıkların yer değiştirmesine yol açabilecek hamle Türkiye’den gelmişti; “Fırat’ın doğusuna” müdahale! Erdoğan da bu sorun üstüne Trump’la konuşmuş, olumlu cevap aldığını belirtmişti.
Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekme kararının yanında Türkiye’ye silah satışı v.b. kararlar da gündeme girdi. Bunlar da Trump’ın bu yeni siyasetinde belirleyici olayın Türkiye olduğunu gösteriyor gibi. Onun bu yolu seçmesiyle açılan evrede her şeyden önce Türkiye’nin eli serbest kalıyor. Bunun otomatik sonucu da genel durumun Kürtler aleyhine değiştiği. Orta Doğu tarihinde çok da beklenmedik bir şey değil.
Trump’ın kararı öncelikle Türkiye’nin önünü açıyor, Türkiye’yi ilgilendiriyor ve bugüne kadarki gelişmeler çerçevesinde Türkiye için bir kazanım olarak ortaya çıkıyor. Ama tabii Orta Doğu’dan söz ettiğimizde burada “ilgili” sayısı oldukça kalabalık. En başta, “ev sahibi.” Esad açısından bu karar ve uygulama ne anlama gelir?
Görebildiğim kadarıyla Esad’ın bundan memnun kalmasını beklemeliyiz. O zaman, Rusya ve İran açısından da olumlu karşılanır. Öte yandan, Amerika’nın yakın dostları, Suudi Arabistan ile İsrail’e o kadar sevimli görünmeyebilir.
Ne karışık yer Orta Doğu! Suudi Arabistan deyince Türkiye ile ABD arasındaki ilişki de bir ölçüde başkalaşıyor çünkü Kaşıkçı olayına verilen tepkilerde Trump’ın tutumuyla Erdoğan’ınki örtüşmüyor.
Trump bu kararını açıklayıncaya kadar Tayyip Erdoğan’ın “Fırat’ın doğusu” konusunda aldığı tavır ABD’li sözcülerin birtakım endişelerini dile getirmelerine yol açıyordu. Bu durum, Trump’ın bu kararının yalnız uluslararası siyasette değil, ABD içinde ne anlama geldiği sorusunu da akla getiriyor. O “sözcüler” anladığım kadarıyla Pentagon’un görüşleri ve kararları doğrultusunda konuşuyordu; IŞİD’e karşı Kürt ittifakıyla savaşmak Pentagon’un seçtiği yoldu. Öyleyse, Trump şimdi Pentagon’un onaylamadığı bir siyasete doğru mu dümen kıvırdı?
Ama Trump için “dümen kıvırdı” demek ne kadar yerinde? Yarın, bu sefer ters yönde adım atmayacağının garantisi var mı? Türkiye ile ilişkilerinde de, bir yıldan kısa bir süre içinde, bir yığın zikzak çizmedi mi?
Ve tabii, Amerika’nın asker çekmesi, Astana üçlüsünün Suriye’de daha güçlü bir hegemonya kurmalarına da yol açabilir. Bu, üçlü arasındaki ilişkileri güçlendirir mi, zayıflatır mı?
“Göreceğiz” diyeceğim ama, Orta Doğu’da bir şey görünemiyorda. Siz görene kadar, gördüğünüz şeyin uzun boylu değeri kalmamış oluyor, çünkü güç dengeleri değişiyor, genel manzara değişiyor.
Bu kadar çok ve sık değişmesine rağmen, sonuçta, uzun vadede, Orta Doğu hep aynı Orta Doğu. Gücü, gücü yetene itiş kakış buranın değişmez kuralı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025