Murat BELGE
Amerika’da seçmen davranışına hiç şaşırmıyorum desem doğru söylemiş olmam. Elbette şaşırıyorum, Trump’ın seçilmesine şaşırdım. Sonra, aldığı toplam oyun azınlıkta kalmasına rağmen Amerikan seçim sisteminin azizliği sonucunda kazandığını öğrenince şaşkınlığım biraz azaldı. Amerikan seçmeni hâlâ toydur. En olmadık şeyi de yapabilir.
Ama Britanya’da az buz değil, tam şaşırıyorum. 2016 referandumundan beri orada olanlar akıl alır gibi değil. Üstelik, Hamlet’in deliliğinde yöntem olması gibi, Britanya’nın saçmalama kariyerinde de tutarlılık ve istikrar var. Brexit oyunu verdiler. Üstüne bu kadar laf söylendi. Şimdi de Boris Johnson’ı böyle bir farkla iktidara getirdiler. Bu sonuçtan sonra işin lamı cimi yok, söylenecek bir söz yok, İngiltere (ve Gal!) Avrupa’dan çıkmak istiyor.
Ama İskoçya ve Kuzey İrlanda istemiyor. Bu da netleşti.
"Birleşik Krallık"... Dünyanın en eski demokrasisi... Yarım bin yıllık bir demokrasi, parlamento deneyimi. Üstüne bu sonuçlar...
Belki de tam bu nedenle şaşırmamak gerek. Amerikan seçmeninin hala "toy" olduğunu söylemiştim. Britanya seçmeni de -dilim varmıyor söylemeye- "şey" mi oldu?
Boris Johnson’ın gayriciddi bir adam olduğunu görmedi mi Britanya seçmeni? Açık açık yalan söylediğini görmedi mi? Görmesi için ne olması gerekiyor?
Ya da "siyaset" söz konusu olduğunda "görmek" dediğimiz fiilin işleyiş biçimi bir hayli farklı olabiliyor. Bu sabah bizim "siyaset" dünyamızda gözüme çarpan bir şeyi söyleyeyim. Dün Cumhurbaşkanı bir televizyon kanalında göründü, topluma bir şeyler anlattı. Bu "bir şeyler" arasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir "yalancı" olduğu iddiası da vardı. "Kılıçdaroğlu siyasetini yalan üzerine bina eden, hakikat düşmanlığı yapan bir insandır... Hakaret üstüne hakaret. Davaların hepsini kazanıyorum" diyor. Derken T24’e bakıyorum. Erdoğan’ın bu sözleri mi onları bu konuya yöneltti, bilmiyorum, ama onlar da bir hesap çıkarmışlar. Şimdiye kadar sonuçlanan 21 davanın 18’inde Kılıçdaroğlu "kaybetmiş" değil! Peki, Erdoğan neyin hepsini kazanmış?
Geçen gün de Macron hikayesi vardı: Erdoğan Macron’a ne dedi? O konuları hiç açmadılar mı, yoksa her şeyi yüzüne karşı söyledi mi? İşin tuhafı Erdoğan kendisi bu ikisini de yaptığını söylüyor.
Evet, siyasette "görmek" fiili bir başka türlü işliyor.
Konumuza dönecek olursak, Birleşik Krallık halkının, ya da o Krallık içinde İngiltere kısmının Avrupa’ya bakınca ne gördüğünü anlıyoruz. Bu gördüğü doğru mudur, yanlış mıdır, onun tartışması da ayrı. Ama bir öcü gördüğü belli.
Böyle bir seçimden sonra arkasının geleceği de belli. Johnson bu şekilde belirlenmiş bir meclisten istediği yetkileri kolayca alacak ve muhtemelen ocak sonuna kadar Birleşik Krallık AB’den ayrılmış olacak.
Ayrılmış mı olacak? Evet, bir anlamda, bir düzeyde. Ama her şey olup bitmeyecek, her şeyin olup bitmesi de öyle kolay bir iş değil. Bunca yıldır oluşmuş karmaşık, girift ekonomik ilişkiler var. Bunları "hiç olmamış" hale getirmek en iyimser tahminle bir yıl alır, büyük bir ihtimalle bir yıla da sığdırılamaz. Ama yol açılmış ve araba da yoluna girmiş olacak. Gerisi "Allah Kerim".
Peki, bu durumda "Birleşik Krallık"ın "Birleşik" kısmı ne olacak? İskoçya’da seçim yapıldı ve Ulusal Parti 59 sandalyenin 48’ini kazandı. Ulusal Parti epeydir öndeydi ama bu yanılmıyorsam bir rekor. Zaten fazla bir varlığı olmayan Tory’ler 7 sandalye kaybettiler. Daha eski zamanlarda İskoçya’da büyük ağırlığı olan İşçi Partisi, Avrupa Birliği’ne fısıltıyla "evet" diyen Corbyn’in önderliğinde, yalnız bir sandalyeye sahip.
İskoçya hep Avrupa Birliği’nden yanaydı. Onun için bu sonuçlar da şaşırtıcı değil. İyi de, son seçime göre İngiltere Avrupa’da kalmak istemediğini yeterince açık ve net söyledi, demiştik. Şimdi İskoçya da Avrupa’da kalmak istediğini yeterince açık ve net söyledi. Ne olacak?
Ve bu arada Kuzey İrlanda da ilginç bir durumda. Muhafazakar Parti’nin kılavuzluğundan şaşmayan Demokratik Birlik Partisi’nin hem de Başkan’ı, hem de Belfast’ta, seçilemedi. Gazetelerde okuduğuma göre, kuzeyde, İrlanda’nın "birliği" konuşulur bir konu haline gelmiş! Yani sonuç olarak Kuzey İrlanda da Avrupa’dan ayrılma konusunda hevesli görünmüyor.
Bu durumda İngiltere Avrupa’ya "esaret"ten kendini kurtarmış, "bağımsız" bir "Krallık" halinde yoluna devam edebilir ama işin "Birleşik" kısmını devam ettirmek zorlaşıyor. Bu da ilginç bir paradoks, çünkü "Britanya"nın Avrupa’dan kopmayı bu kadar istemesinin başlıca nedeni "Büyük Britanya" olma hayalini unutamamasıydı. O "büyük" sıfatının içini dolduran "Commonwealth"den bir şey kalmamıştı geriye. Şimdi Britanya Adaları’nın bir kısmı da mı gidecek?
"Dimyat’a pirince gitmek" derler hani...
Bu seçimde "doğru" bulduğum bir şey var: Corbyn’in geldiği yer. Bence doğru yere geldi ama oraya doğru nedenlerle gelip gelmediğini de bilmiyorum. Britanyalı seçmenler onu fazla "Avrupacı", fazla "sol" vb. bulduğu için bu sonucu almış olması daha güçlü ihtimal.
Britanya belli ki tarihinin kritik bir evresini yaşıyor. Burada İşçi Partisi’nin çok önemli bir "yapıcı" rol oynaması mümkün olabilirdi. Hiç değilse buna "teşebbüs" edebilirdi. Britanya ile Avrupa’nın birlikte bir demokrasi hamlesine girişmesini önerebilir, savunabilir, buna önayak olacak adımlar atabilirdi. Ama Corbyn bunların adamı değildi. Bugün kesinlikle çağını doldurmuş, ama bundan yıllar önce de pek doğru olmamış bir "ortodoksi"nin temsilcisiydi.
Blair gibi bir önderle sağa savrulduktan sonra Corbyn gençlere umut verdi ve bir canlanma yarattı, ama ondan sonrası onun bagajında da yoktu.
Britanya, nereye gideceğini endişeyle seyredeceğimiz ülkeler arasında, hem de epey önlerde duruyor. Oraya demokrasi aracıyla geldiğinden şüphe yok.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025