Murat BELGE
T24 Hrant Dink hakkında yoğun yayın yaptı ama yalnız T24 değil, Hrant’ı hatırlayan da çok, unutturmamaya kararlı olan da. Hrant’ın cenaze alayının da kalabalığını ve ayrıca katılanların genel görünümünü hatırlıyorum; "Burada olağandışı bir şey var" dedirtiyordu.
O olağandışı şey aslında Hrant’ın kişiliğiydi. O kişiliği ben iyi kötü biliyor ve çok da seviyordum ama bu kadar çok sayıda ve farklı karakterde insanı etkilemiş olması gene de şaşırtıcıydı.
Ne olduğunu unuttuğum bir toplantının bitiminde tanışmıştık. Gelip kendini tanıtmış, "Sizin derneğe üye olmak istiyorum" demişti. Dernek, Helsinki Yurttaşlar Derneği. Adının "Hrant" olduğunu söylemişti tabii ama "öylesini beğenirsen" hesabı, "Fırat" da diyebileceğimi eklemişti. Bunu hiç kullanmadım tabii. Gene bu ilk görüşüp tanışmada evine yemeğe davet etmişti.
Benden epey gençti Hrant ama hemen arkadaş olduk. Yurtdışı seyahati olarak bir Amerika’da birlikte olduk, Minneapolis’te, bir de Ermenistan’da, Erivan’da. Erivan’da birlikte dolaştığımız bir gün meydan gibi bir yere yolumuz düştü. Benim bilmediğim bir yer ama o da görmemişti daha önce. Meydanın ortasında bir heykel, at üstünde bir adam, üniformalı, kılıcını çekmiş, kılıç elinde. Heykelin yüzüne bakıp tanımama imkan yok ama büyük ihtimal Antranik bu. Ermeni general. Hrant da tanımıyor yüzünü, o da aynı şeyi tahmin etti.
"Kılıcını çekmiş," dedi. "İşte, çekecek kılıcı bulan çekiyor." Yani falanların doğuştan zalim, filanların da doğuştan mazlum olmadığını, koşullara göre bu rollerin sürekli değiştiğini söylüyordu.
Genç yaşında sosyalist olmuş bir Ermeni. Böyle birinin Ermeni Kıyımı’nı hayatının sorunu yapması kadar normal bir şey olamaz. Hayatının sorunu yapar, ama nasıl yapar? Tabii oraya gelince bunun bir tek yolu yok; herkes kendi kişiliğine göre bir tavır seçer. Hrant gibi birisi söz konusuysa, başkasının eline tutuşturduğu bir reçeteyi benimsemesine imkan yok. Kendi seçecek, kendi tavrını oluşturacak.
Kendi tavrını oluşturması kolay bir iş değil, çünkü düşüneceği çok sorun var. Yalnız Türkiye’nin değil, Ermenistan’ın politikasına da kafa yoracak -üstelik orada da işler parlak değil. İstanbul Ermenileri’nin Ermenice okuyup anlayamaz hale gelmeleri karşısında ne yapmak gerektiğini düşünecek, Türkler’in Ermeni kültürünü ve edebiyatını, sanatını daha yakından merak etmesi ve tanıması için çareler düşünecek, bir yandan"Agos"u yayımlayacak -ve daha kim bilir neler.
Hrant’ın işi, konusu çok olsa da, Ermeni Kıyımı konusunda sesi çıkıyor, sesini çıkarıyor, bu da onu öncelikle bir konuya bağlayacak. Ermeniler’den bazılarının bile "Yahu, sus, suları bulandırma!" dediği Hrant elbette Türk milliyetçilerinin dikkatini çekecek.
Hrant’ın önce "değerleri" vardı: görece "soyut" şeyler, hak, adalet, doğruluk, dürüstlük gibi şeyler. Türk, Ermeni, Amerikalı v.b. bunlardan sonra gelirdi ve onların birinci sıradakilerin yerini değiştirmesi söz konusu değildi. İnsan sevgisi, Hrant’ın skalasının en tepesinde dururdu. Türkler’e bakarken de başka türlü yapacak değildi. Kıyım’ın kendisine nefretle bakardı ama bu, bazı Ermeniler’de olabildiği gibi Türk olan her şeyden nefret etmek anlamına gelmezdi.
Şu noktaya varmak istiyorum: Hrant öldü, aradan yıllar geçti, bu süre içinde çeşitli mahkemeler devam etti ve bugün, bunca yıl sonra, başladığımız noktanın çok ilerisine varmış değiliz. Cinayeti fiilen işlemiş olanlar feda edilmiş, oradalar. Ama işin onlarla başlayıp bitmediği besbelli ve devlet mekanizmalarının bir üst düzeyde olanları sıkı sıkı saklamaya devam edeceği de besbelli. Bu "saklama" işleminin başarısı, burada iyi bir örgütlenme olduğunu da gösteriyor. Yani bir "geniş cephe" kurulmuş burada, şu kurum, bu kurum, bir biçimde haberdar ve şimdi de ser veriyor, sır vermiyor. Bu da olayı nasıl ciddiye aldıklarını gösteriyor.
Soracağım, bütün bu örgütlenmenin Hrant’la ilgili olmasının hikmeti üstüne. Ermeni Kıyımı’nı Ermeniler adına kovuşturacak kişiler, kurumlar çerçevesinde, Türkiye’ye onun kadar anlayışla bakacak bir kimse bulunabilir mi?
Bunların bulunacağını sanmıyorum. Öyleyse, diyorum, niçin onu öldürdünüz?
Yoksa, nedeni, tam da bu saydığım şeyler mi? Böylesine olgun, anlayışlı ve kendisi sevimli bir insanın savunduğu davayı daha kabul edilebilir biri olduğu düşüncesi mi etkili oldu? İyi ama, dünyada, "bu olay oldu mu, olmadı mı?" diye bir soru yok. 1915’ten beri yok. Hrant olduğunu bilmeyenlere gerçeği anlatacağı için tehlikeliyse, bu öğrenecekler ancak Türkler olabilir. Ama artık onun da yolu açıldı, durdurulması mümkün değil.
Bu davanın içinden Hrant Dink’i öldürerek çıkartma kararını kimler verdiyse, ne istiyorlar? Bunu yaparak nereye varacaklarını düşünüyorlar?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025