Murat BELGE
Muhtemelen Tayyip Erdoğan’ın söylemeyi ve işitmeyi sevdiği kelimelerden biri olduğu için medya da sık sık kullanmaya başladı: "Misliyle karşılık ver"iliyor. Verilen karşılığın "misliyle" olmasını gerektiren durum öyle halim selim bir ortam değil, silahlı külahlı bir ortam olmalı. Örneğin Suriye gibi... Nitekim en sık Suriye’de olanlarla ilgili olarak duyuyoruz bu "misliyle" sözünü. Bizim Suriye’ye gönderdiğimiz askerler bir şekilde saldırıya uğruyor (son "şekil"de sekiz kişi kaybettik); biz de "misliyle karşılık veriyoruz".
İyi de, insanlarımızı kaybetmesek, sonra da misliyle karşılık vermesek, daha iyi olmaz mı? Şu anda "hasmımız" konumunda olan "aktör" Suriye, yani Esad’ın birlikleri ("Esad" mı, "Esed" mi, o da bir karışık ya, neyse); Tayyip Erdoğan ayın sonuna kadar zaman verdi Esad’a. Bunu ona yakın gazetelerde okuduk. Ne için tanıdı bu süreyi? Askerlerini çekmesi için. Nereye? Bizim gözleme kulelerimizin uzağına. Bizim gözleme kulelerimiz nerede? Suriye’de...
Tuhaf değil mi? Kendisini beğen beğenme, Esad, Suriye’nin dünyaca kabul edilmiş başkanı. Malum, isyan çıkmış, ülkenin bazı bölgelerinin denetimi Esad yönetiminin elinden çıkmış. Ama Esad devrilmemiş, işler biraz uzamış, gecikmiş de olsa şimdi bu yerleri geri almak üzere geliyor. Biz adama "Ayın sonuna kadar askerini çek" diyoruz. Suriye’de olan pek çok şey "tuhaf" ve bu tuhaflıklarda Esad’ın büyük payı var. Var ama bizim davranışımız da bir tuhaf.
Suriye’de olan bu tuhaf şeylerden ötürü sınırın bizim tarafına milyonla insan göçtü, buranın dengelerini bozdu vb. Bu gidişatı durdurmak için Türkiye de olayı orada durdurmak üzere Suriye sınırlarının ötesine asker gönderdi. Doğru mu yaptı, elbette tartışılır. Ben kendi hesabıma hiçbir doğru yanını görmüyorum. Ama sonunda anlaşılır bir durum. "Niçin?" diye sorulduğunda, "onaylanır" olmasa da "anlaşılır" bir cevap verilebiliyor.
Ama kendi ülkesinin sınırları içinde bir bölgede "asayiş" diye tanımladığı şeyi yeniden kurmak üzere hareket eden Esad’a "Git buradan" demeyi anlayamıyorum. Bundan böyle biz mi oturacağız orada, tankımız, topumuzla? Böyle yapacaksak, bunun adı nedir? "Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerekir" derken ne demek istiyoruz? Demek istediğimiz bu şeyleri geri kalan dünyaya nasıl açıklayacağız? Dünya "Biz bu açıklamayı kabul edilir bulmuyoruz" derse ne olacak? Dünya ile kavgalı yaşamaya devam mı edeceğiz?
Bu arada Libya’da ne oluyor? Bizim buradaki medyada böyle haberlere rastlanmıyor ama örneğin "New York Times"da Birleşmiş Milletler’in oradaki adamı Gassan Salame’nin Libya’ya gizlice silah sokarak durumu kızıştırdığı için ad vermeden çattığı iki ülkeden birinin Türkiye olduğunu yazıyor (öbürü Birleşik Arap Emirlikleri, yani iki karşıt kutup).
Ukrayna’ya da bazı sözler verdik bu arada. Silah da verecekmişiz. Galiba para da verecekmişiz. Bunlar Tayyip Erdoğan’ın bu bölgede kendini iyi hissetmesini sağlayan işler olabilir, ama Türkiye için iyi olacakları bir hayli şüpheli.
Bu günlerde "etik/ahlak" ayrımı üstüne bir şeyler yazmıştım. Şimdiye kadar Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan sözler birbirine bağlanarak ortaya başı sonu seçilir bir düşünce tarzı ve buna bağlı bir ahlak anlayışı çıkıyor. Bu anlayışın benim etikten anladığım şeylerle uyuşmadığını söylemiştim: "misliyle karşılık vermek" sözünden kendini belli eden tutum bunun iyi bir örneği. Onlar bizden sekiz kişi öldürünce bizim onlardan on sekiz kişi öldürmemizle ölümünden acı duyduğumuzu söylediğimiz o sekiz kişi geri gelmiyor. "İntikam aldık" demiş oluyoruz. "İntikam" denen şey o kadar muteber bir şey değildir. Bununla konuyu "nicelikler" alanına çekmiş oluruz. "Şu kadar bizden, bu kadar onlardan"... Gücü gücü yetene...
Ayrıca, olaya az daha geniş bir perspektiften bakınca, neyle övünmüş olduk? Onlardan daha fazla insan öldürmüş olmakla, değil mi? Bu bizim silahlarımızın daha etkili olduğunu ya da pazumuzun daha güçlü olduğunu gösteriyor olabilir, ama "daha ahlaklı" olduğumuzu göstermez. Daha "yüce" olduğumuzu falan hiç göstermez.
Böyle bir politika izlemenin "reel-politik" içinde muhtemel sonuçlarına hiç girmiyorum ama onlar da şüphesiz çok önemli. Örneğin şu gelişmeler bir aralık pek değer verir göründüğümüz Rusya ittifakını nasıl etkiler? Rusya’nın uzun vadeli ciddi politikası NATO’yu zayıflatmayı hedeflediği için Putin Erdoğan’dan gelen birtakım aykırı davranışları serinkanlılıkla karşılamaya hazırlıklı. "Düşürülen uçak" filan, bu politikasını değiştirmiyor. Şimdiye kadar değiştirmedi, ama bu, hiç değiştirmeyecek demek değil. Nitekim Putin Suriye söz konusu olduğunda ne gibi tercihlerde bulunacağının sinyallerini verdi.
İçeride gerilim, dışarıda gerilim... Orada da kavga, burada da kavga... Tayyip Erdoğan’ın başka bir politikası kalmadı. Gerilim siyaseti, şimdiye kadar, doğrusu ona yaradı. Ama bu "yarayış"ın da sonuna yaklaştık sanıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025