Murat BELGE
Gezi Davası’nın son duruşmasında davanın ertelendiği süre bitti, bugün duruşma günü.
Bu davanın, ilk gününden itibaren, bizim bildiğimiz hukukla bir ilgisi yoktu. Evrensel hukuka pek de benzemediğini bildiğimiz Türkiye hukukuyla da bir ilgisi yoktu. Normal zamanlarda uygulanan yasalara pek benzemediğini bilip öğrendiğimiz Türkiye sıkıyönetim hukukuyla da bir ilgisi yoktu.
Anlamsız uzun bir tutukluluk sonrasında bu baştan başa garip dava başladı. Şimdiye kadar beş duruşma mı, ne, öyle bir şey oldu; bunların her birinde garabet listesine yeni ögeler eklendi. Bunları gözlemleyen insanlar olarak, aramızda bugünkü duruşmadan hukuki bir sonuç çıkmasını bekleyen sanırım pek yoktur.
Davanın uzun süre tek tutuklu sanığı Osman Kavala’yı zamanında dünyada tanıyan da çoktu, ama şimdiki gibi tanınmıyordu tabii. Şimdi Osman Kavala bütün dünyada bilinen bir ad. "Osman Kavala"nın adı olması dışında, onun epey ötesinde, dünyada Türkiye’nin ne durumda olduğunu anlatan bir simge haline geldi.
Dışarıda böyle de, içeride de, yani AKP’nin içlerinde olup da bu davanın hukukla ilgisi olmadığını gören çok kişi olduğu anlaşılıyor. Bazıları dikkatli bir dille bu düşüncelerini çıtlatıyor da.
Ama iktidar bildiğini okumaya devam ediyor.
Mahkeme kurulu da öyle. "Şunu hukuka benzetmek için bir şeyler yapalım" dedikleri de yok. Bu da sanki bir "meydan okuma". "Biz adamı böyle yaparız" demek gibi bir şey.
Ayşe Buğra, "Batı ile son ilişkileri de atmak için yapıyorlar sanki" diye yorumlamıştı. Olabilir. Bir "inatlaşma" söz konusu sanki. İçeriyle de dışarıyla da bir inatlaşma. Olay eleştirildikçe, sözgelişi AİHM kararı gibi müdahaleler geldikçe, bu direnç de güçleniyor. Çok garip bir şekilde, bu faşizmi koyultma işlemine de "onurumuzu korumak" gibi adlar yakıştırılıyor. Nedense böyle korunuyor "onur"; demokratlaşarak değil -öylesi, "zaaf".
Bu olayı bir rastlantıyla bir araya gelmiş birkaç yargıç ve savcının bu biçime getirdiğini düşünmek mümkün değil. Onların başka yerde verilmiş kararı uygulamakla görevli kişiler olduğu belli. Zaten o makamda kimlerin olacağı çeşitli müdahalelerle belirlenmişti.
Türkiye düz değil "helezoni" diyebileceğimiz bir hareket tarzıyla, ağır aksak, ama demokrasi doğrultusunda yürüyen bir toplumdu. Bu doğrultuya direnen kesimler vardı, zaten süreci ağırlaştıranlar da onlardı. Ama Tayyip Erdoğan’la bu ağır aksak gidiş de durdu. Durdu ama bütün bu yıllar boyunca kazanılmış "mevziler", edinimler vardı. Erdoğan’ın bunları kazıması zaman aldı, alıyor. Kavala davası bu çerçevede ilginç ve anlamlı, çünkü bu dava Erdoğan’ın varmak istediği yeri gösteriyor. İstediği Türkiye’yi yaratmayı başardığı zaman adaletin, hukukun, mahkemenin alacağı biçimi gösteriyor.

Miras
Atatürk’ün Cumhuriyet Halk Partisi’ne miras bıraktığı hisse senetleri benim ilk gençliğimde, Menderes başbakanken bir sorun haline gelmişti. Ellilerin olayı, yarım yamalak kalmış belleğimde. Kenan Evren’in saldırısı tabii çok daha net hatırlanıyor. Şimdi üçüncü "hisse senedi" savaşı başlıyor. Cumhurbaşkanı "talimat" vermiş. Bir an önce bu işin yapılması gerekiyormuş, beklemeye tahammülü yokmuş. Atatürk öleli seksen yılı geçti, o hisseler CHP’nin elinde olduğu için herhangi bir kötülük olduğunu, kimsenin zarara uğradığını görmedik. Neyse, madem öyle buyurdu, öyledir.
Mirasa müdahale bana kişi haklarına müdahale gibi geliyor. Filanca kişinin elinde şöyle bir maddi imkan var; ölümünden sonra bunun falanca kişinin eline geçmesini istiyor. Sağlığında buna karar verdiği gibi ölümünde de böyle olmalı.
Kimin mirasının kime kalması gerektiğine başbakanlar, cumhurbaşkanları karar veriyorsa, bunun olduğu ülkede nasıl bir rejim vardır?
"Gezi Davası"nın mümkün ve normal olduğu türden bir rejim vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025