Mahmut ÖVÜR
Türkiye'nin yoğun siyasi gündeminden başımızı kaldırıp, eğitimden sağlığa bilimden sanata neler olup bittiğine bakamıyoruz.
Tartışılması, üzerinde durulması gereken onlarca alanımız ve o alanlarla ilgili sorunlarımız var. Elbette siyasi kuşatmalara, gerginliklere rağmen hayat da durmuyor ve her alanda kendini yeniden üretmeye devam ediyor.
Hafta sonu, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, sevgili dostum ünlü koleksiyoncu Mehmet Çebi'nin, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlediği hat sergisinin açılışına katıldım.
Türkiye'yle Katar arasında son yıllarda Arap ülkeleriyle kıyaslanmayacak "özel" bir ilişki var. Arap devletlerinde olmasa da halklarında çok yoğun olan Türkiye sevgisine Katar'da devlet katını da eklemek gerekiyor. Orada gerçekten samimi bir Türkiye sevgisi var.
Benzer özel bir ilişkiyi Mehmet Çebi'yle Katar arasında da görmek mümkün. Katar, İslam ülkeleri arasında farklı bir modernleşme çizgisi izliyor. Gerçi daha çok vahşi kapitalizmin simgesi yüksek yapılar ve markalarla öne çıkıyor ama yine de sanata, eğitime, medyaya farklı bir yaklaşım da dikkat çekiyor.
Bir yerde kapitalizmin şatafatı ve statüko hüküm sürerken bir başka yerde ilkokul çocuklarına Picasso öğretiliyor. Çebi'yi oraya götüren de Katar'ın bu değişime açık yüzü... Çünkü Çebi, geleneksel İslam sanatını yeni ve modern bir formla dünyaya sunuyor. Katar Müzesi El Riwaq Galerisi de ilk kez kapılarını bu sanata açtı. Orada Türkiye'nin usta sanatçılarının ürettiği, dünyanın da en seçkin, klasik ve modern Hilye-i Şerif ve Tespihleri 17 Haziran'a kadar sergilenecek.
Açılışı büyük ilgi gören sergiye katılanlar arasında Katar yetkilileriyle birlikte Türkiye'den eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sefer Turan, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Topkapı Saray Müzesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı ve çok sayıda hat sanatçısı vardı.
Ünlü koleksiyoncu Çebi, serginin açılış töreninde hem heyecanlı hem de sitemkârdı. Sahip olduğu modern yaklaşımları da içeren klasik Hat ve Hilye-i Şerif koleksiyonuyla içeride ve dışarıda onlarca büyük sergiye imza atan biri olarak şöyle diyordu:
"Geldiğimiz noktayı değerli buluyorum ama yetmez. Elimizde inanılmaz bir zenginlik var. Son 5-6 yılda eski eserlerimizi gün yüzüne çıkarmak için Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın desteğiyle önemli şeyler yapıldı. Ama daha fazlasını yapmalıyız. Dünyanın en önemli müzeleri çağdaş sanat eserleri müzeleridir. Sergilerle bu iş olmaz, müzeyle olur. Kataloglarının yapılması ve dijital ortama aktarılması gerekiyor. Bugün İslam eserleri müzesinde bir milyon eser var. Sergilenen eser sayısı sadece 200. Topkapı Sarayı da farklı değil. 500 bin metrekare üzerine kurulu devasa müzeler yapmamız lazım."
Çebi, değerlendirilemeyen tarih hazinemizle ilgili de çarpıcı bir örnek verdi: "Londra'da Firdevsi'nin ünlü eseri Şehname'nin sadece bir sayfası kaça satıldı biliyor musunuz? Tam 11 milyon pounda. Kim bilir belki de o bir sayfa bizden götürülmüştür. Ben satalımdemiyorum ama gün yüzüne çıkartalım. Elimizdeki değerleri insanlığa sunalım."
İstanbul Süleymaniye'de dünyanın ilk Hilye-i Şerif ve Tespih Müzesi'nin de kurucusu olan Çebi'nin koleksiyonunda 3 bin hat ve Hilye-i Şerif ve büyük çoğunluğu Osmanlı dönemine ait 6 bine yakın tespih bulunuyor.
Bu çabaya destek veren, başta ana sponsor Doğuş Grubu olmak üzere, Makyol'u, STFA ve Yapı Merkezi'ni de tebrik ediyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019