Ankara'da önceki gün Türkiye Müteahhitler Birliği'nin 60'ıncı yılı kutlamaları vardı. O gece son 60 yılda Türkiye'nin müteahhitlik alanında nerden nereye geldiğini gördük. 
Sadece Türkiye'de değil, dünyanın dört bir yanında barajlar, fabrikalar, otoyollar, metrolar, statlar, havaalanları yapan bir müteahhitlik sektörü var artık. Geçmişte negatif bir çağrışım yaratan kaçak bina yapan, devlet ihalesiyle köşeyi dönen müteahhit tipi artık çok gerilerde kalmış durumda. 
Bir işadamının deyimiyle müteahhitler, dünyada kıran kırana rekabet edip iş alan, para kazanan Türkiye'nin lejyonerleri konumunda.
Bu noktaya gelişlerinde bir kişinin hakkını teslim ediyorlar; rahmetli Turgut Özal'ın... Onun iktidarıyla sınırları aşıp Afrika'dan Uzak Asya'ya, Ortadoğu'dan Avrupa'ya uzandılar... 
Kısaca son 30 yılda, 90 ülkede imzası olan, şu anda da 40 ülkede fiilen iş yapan bir sektöre dönüşmüştü. Az başarı değil bu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu başarı nedeniyle onları yalnız bırakmadı. Kısa konuştu, plaket verdi ve tecrübeli müteahhitlerle tek tek sohbet etti. Hükümet adına da iki bakan, Ertuğrul Günay ve Mehmet Şimşek katılmıştı müteahhitlerin gecesine... 
İdris Yamantürk, Nihat Özdemir, Erdal Eren, Nurettin Koçak gibi ünlü müteahhitler de oradaydı. 
Duayen müteahhit İdris Yamantürk ayaküstü sohbetimizde şöyle diyordu: 
"Dünyada yarış arttı. Müteahhitlik mesleği adeta para kaybetme mesleğine dönüştü. Ama buna rağmen dünyanın her yanında varız. Ortadoğu'nun Çinlisi biziz." 
Gecenin sorumluluğunu üstlenen Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazakise gelinen noktayı şu sözlerle özetliyordu:
"Türkiye'deki müteahhitlik son 60 yılda teknolojik anlamda çok değişti. Eskiden yabancıların yaptığı büyük projeleri artık çok rahatlıkla biz gerçekleştiriyoruz. Dünyada havaalanları, metro sistemleri gibi katma değeri yüksek işler yapılıyor. Geçen yıl 15 milyar dolarlık bir iş hacmi vardı, bu yıl umudum 20 milyar dolara ulaşmasıdır." 
Sayı açısından Çin'den sonra ikinci sırada yer alan müteahhitlerimizin asıl hedefi ise dünyada yüzde 3,8 olan pazar payını yüzde 5'in üzerine çıkartmak.