Mehmet Y. Yılmaz
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Türkiye'de artık darbe anayasasına son vermenin vaktinin geldiğini" söyledi.
Gül, "Türkiye'nin sivil ve demokratik bir anayasa ihtiyacı açıktır" dedi.
Adalet Bakanı'nın dilinin altındaki baklanın ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz.
Bugünkü Anayasa'yı bile uygulamamak için direnen bir iktidarın, gerçekten sivil ve demokratik bir Anayasa peşinde olduğuna nasıl inanacağız?
Yaşadığımız gerçek şu ki bugün geçerli Anayasa'daki temel hak ve özgürlüklerin kullanımında bile önemli sorunlar yaşıyoruz.
Mesela "toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını önceden izin almaksızın" (Anayasa 34. Madde) kullanmak için sokağa çıkanlar, eve sağ salim dönebiliyorlar mı?
Sayısız AYM ve AİHM kararına rağmen, bu hakkın kullanımı keyfi olarak kısıtlanıyor ve çoğu polis ya da jandarma tarafından şiddet kullanılarak dağıtılıyor.
Bu tür olaylarda polis şiddeti artık sıradan bir uygulama haline gelmiş durumda.
Valiler, kaymakamlar keyfi kararlarla bu tür gösterileri yasaklayabiliyorlar.
Temel bir hak, idari kararlarla askıya alınabiliyorsa, bu iktidarın Anayasa'sının nasıl yazılacağını merak ediyorum.
"Düşüncelerini ve kanaatlerini yazarak, çizerek ya da başka yollarla tek başına ya da toplu olarak açıklamak isteyenleri" (Anayasa 26. Madde) bekleyen nedir?
Bir bildiriye imza attı üniversite hocalarını, işlerinden kim attı?
Hapisteki gazeteci sayısının her yıl yeni bir rekor kırdığı bir ülkede yaşıyoruz.
Bir sosyal medya mesajında bir fikir açıklamak bile sabaha karşı kapınıza polisin dayanmasına neden oluyor.
Anayasa, "Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar" demiyor mu?
26. maddeyi içine sindiremeyen bu rejim mi "sivil ve demokratik anayasa" yapacak?
Yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına, siyasi parti faaliyetlerinin valiler ve kaymakamlar tarafından bile yasaklanabiliyor olmasına sayısız örnek verebiliriz.
Halkın seçtiği belediye başkanlarını görevden alıp, yerlerine devlet memurlarından kayyım tayin etmek "sivil demokrasinin" neresine sığıyor?
Onun için Adalet Bakanı'nın "sivil ve demokratik Anayasa" ihtiyacından söz etmesi çok ilginç.
Kafalarının ardında, dillerinin altında ne saklı bilmiyorum.
Ama bugünkü Anayasa'daki hakların kullanılmasına bile tahammülü olmayanların, hayallerindeki rejimin ne olduğunu tahmin edebiliriz.
Dertleri Anayasa'nın değişmez maddelerini bu bahaneyle değiştirmek olmasın?
* * *
Sinsi saldırı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a göre "sinsi bir saldırı altındayız".
Hayır, saldırganlar bu sefer Türk Lirası'nın değerini düşürme peşinde değiller.
Çok şükür ki Erdoğan "20 Aralık hamlesiyle" bu saldırıyı püskürttü. Yani kendisi buna inanıyor.
Ne dese inanacak bir kitle var ve onlar da inanacaktır. Ancak o kitle giderek eriyor, bunun da farkında.
Kim olduklarını bilmediğimiz düşmanların sinsi saldırısı bununla kalmıyor tabii.
Saldırının sanat alanında da sürdüğünü söyledi.
"Her türlü sapkınlığı ahlaksızlığı, marjinalliği sanat adı altında normalleştirme hayatımızın normal parçası haline getirmeye çalışan sinsi saldırıya karşı imkanlarımızı devreye almalıyız" dedi.
Bunları gülelim diye yazmıyorum.
Evet, normal şartlar altında, kılığı kıyafeti düzgün, akıllı uslu görünen birisinin böyle şeyler söylemesine gülüyor olmamız lazım.
Ancak bu bir mahalle kahvehanesi sohbetinde söylenen sözlerden değil, bir fıkra da değil.
Söyleyen kişi bir partinin genel başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı sıfatını da taşıyor.
Ve her ağzını açtığında toplumun bir kesimini, diğer kesimine karşı kışkırtıyor.
Sürekli canlı tutmaya çalıştığı konu bu:
Türkiye'de iki ayrı tür insan yaşıyor ve bu türlerden birinin varlığı, ülke için, ahlak için, din için, bayrak için, aklınıza gelen her şey için bir tehdit unsuru!
Bunu her konuda, her gün ısrarla tekrarlıyor.
Toplumu kutuplaştırıyor, geriyor, birbirine düşmanlaştırıyor.
Otokratik rejimlerin en eski numarası bu; niye yaptığını biliyoruz.
Rejim, kendisini korumak için işsiz, ümitsiz kitlelerin karşısına bir düşman yerleştiriyor.
O düşman da herkes olabilir: Köpekleri sevenler, resim yapanlar, resim alanlar, Bay Kemal'i sevenler, ekonominin iyi yönetilmediğini söyleyenler, yolsuzlukları öne çıkaranlar, hükümetin politikalarındaki çelişkilere itiraz edenler, hainler, sokakta hak arayanlar vs.…
Düşmanların hepsinin sıralı tam listesini yapsak, sayfalar dolabilir.
Erdoğan'ın bu politikasının gülünüp, geçilecek bir yönü yok.
Erdoğan iktidarının Türkiye'ye verdiği çok zarar var.
Bunların maddi olanlarının telafisi elbette mümkün.
Ama toplumumuzu böylesine bölmesi ve bu bölünmeleri keskinleştirmesinin telafisi o kadar kolay değil.
Türkiye'nin bütünlüğüne karşı bir "sinsi saldırı" varsa, o da bu olmalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024