Mehmet Y. Yılmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "18 yılda eğitim, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadık, bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum" dedi.
Bu sözlerini, konuşmasının bütününden soyutlayarak okuduğunuzda PISA testleri gibi eğitimin genel kalitesini ve seviyesini ölçen testlerdeki başarısızlıkları kast ettiğini zannedebilirsiniz.
Hayır, öyle değil.
Erdoğan'ın üzüldüğü konu, okullarımızda çocuklarımıza matematik, fizik, kimya öğretemiyor olmamız değil.
Bırakın bir yabancı dili iyi öğretmeyi Türkçe okuma, yazma ve okuduğunu anlamayı bile öğretemiyor olmamızdan da şikayetçi değil.
Üzüldüğü şey, "dinine ve kinine sahip çıkacak nesiller" yetiştirmeyi başaramamış olmak.
Vaktiyle böyle açık ifade etmişti, bu kez daha kibar bir yolla açıklamaya çalışmış, şöyle diyor:
"Önceliğimiz aileden başlayarak çocuklarımızı hakkıyla yetiştirmek şarttır. Bu topyekun eğitim-öğretim reformu gerektirir. Tek ihtiyacımız olan değerlerini iyi bilen, kültürüne, tarihine sahip çıkan insanlar yetiştirmektir. Diğer hususlar için endişe etmeye gerek yoktur. Onlara sahip olabilmeleri için yeterli eğitim-öğretim hayatı vardır."
Gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanı hiç değişmiyor: Kafasında bir "genç" tipi var, onu yaratmak peşinde.
Bu tür şeyler, faşist ve komünist rejimlerin işidir aslına bakarsanız.
Belli ki fırsatını bulsa bir tür kültür devrimi ile kendince zararlı gördüğü her fikri yok etmeye çalışacak.
"Diğer hususlar için endişe etmeye gerek yok" diyor ama asıl endişe etmemiz gereken şey "diğer hususlar" olmalı.
Türkiye, genç bir nüfusa sahip olmanın avantajlarını bir türlü kullanamadı çünkü bu genç nüfus eğitimsiz, vasıfsız bir kitleden ibaretti.
Gençlerin çoğunluğunun iş bulmak için tek ümitlerinin "devlet kapısı" olmasının nedeni de budur zaten.
Otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojilerin gelişmesiyle birlikte, Türkiye'de 2030 yılına kadar 7 milyon 600 bin iş kaybolacak.
Şu anda adı bile olmayan yeni meslekler çıkacak.
Bugünkü Türkiye'den yola çıkılarak yapılan bir projeksiyona göre 1 milyon 800 bin iş, bugün adını bile bilmediğimiz yeni oluşacak mesleklerle yaratılacak.
Otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojiler nedeniyle işgücünden yeni yetkinlikler beklendiği bir çağa doğru ilerliyoruz. (Kaynak: McKinsey Türkiye. İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye'nin Yetenek Dönüşümü.)
Cumhurbaşkanı eğitimde reform yapmaktan söz ediyor.
Reform yaparken şunu aklında hep tutmalı: Bu işler çocuklara, gençlere dua ezberleterek olmuyor!
* * *
Şırnak'a da İstanbul'daki kadar!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarını dinleyemediğimi biliyorsunuz; daha önce de yazmıştım.
"O ses" radyolardan, televizyonlardan dalga dalga yayılmıyor mu, kimyam bozuluyor.
Bunun nedeni siyasi olarak farklı düşünmemiz değil elbette.
Farklı fikirlere saygılıyım yeter ki onlar da benim fikirlerime saygılı olsunlar. Onların fikirlerini açıklamaya ne kadar hakları varsa, benim de o hakka sahip olduğumu unutmasınlar.
Erdoğan'ı dinleyememe nedenlerimden birincisi çok bağırmasıysa, ikincisi vaaz veriyor gibi konuşması.
Ancak okurken bazen beni çok güldürüyor, onun için konuşmalarının tümünü eksiksiz okuyorum.
Mesela önceki gün Şırnak'ta yaptığı konuşmada şunu söyledi:
"(Türkiye'nin diğer illerinde demokrasi, hak ve özgürlük adına ne varsa Şırnak'ta da aynısının mevcut olduğunu belirterek) Şayet tüm bu konularda herhangi bir eksik, aksaklık varsa işte ülkenin Cumhurbaşkanı ve AK Parti'nin Genel Başkanı burada, muhatabınız doğrudan benim. Size hem demokrasi hem kalkınma anlamında en küçük bir ayrımcılık yapılıyorsa, failinden hesabını sormak boynumun borcudur."
Sabah bunu okuyunca sesli sesli gülmeme engel olamadım.
Ancak biraz güldükten sonra beni bir düşüncedir aldı: Ya Şırnaklılar bu sözleri ciddiye alırlarsa?
Onun için Şırnaklı kardeşlerimi uyarıyorum ki sakın ola Türkiye'nin diğer yerlerinde demokrasi var da sizin orada yok zannetmeyin!
Merak etmeyin, bizim buralarda da demokrasi yok.
On yıl önce attığınız bir tweet nedeniyle 5 yıl hapse girebiliyorsunuz, haberiniz olsun.
"Osman Kavala, Selahattin Demirtaş filan uzun süredir görünmüyorlar, acaba yurtdışına gezmeye mi gittiler" diye de düşünmeyin; bildiğin hapishanede yatıyorlar!
Allah sizi inandırsın, neden yattıklarını, savcıların kendileri bile tam olarak bilmiyor.
Aman diyeyim, tuzağa düşmeyin!
Cumhurbaşkanı elbette doğru söylüyor, ona inanmayıp da kime inanacaksınız?
Memleketin her yerinde ne kadar demokrasi yoksa, Şırnak'ta da o kadar olmayacak!
* * *
El kesesinden hovardalık!
Mobil telefon operatörlerinin baz istasyonu kurmalarını kolaylaştıran ve bu konuyla ilgili olarak kesilen cezaların affedilmesini öngören kanun teklifi, AKP – MHP koalisyonu tarafından kabul edildi.
Buna göre operatörler baz istasyonu, kule, konteyner, kabin gibi yapıları için İmar Kanunu'nun bazı maddelerinden muaf tutulacaklar.
Muhalefet milletvekillerinin affedilecek cezaların 7 milyar TL'yi bulacağından söz etmeleri üzerine, ilgili bürokratlar cezaların o kadar olmadığını "belki yüzde 1 – 2'si kadar olduğunu" açıklamışlar.
Ben de bu "belki" kelimesine takıldım.
Kanun teklifi belli ki ilgili bakanlıkta hazırlanmış, TBMM'ye öyle gelmiş.
Anayasa değişirken "artık kanunlar sadece TBMM'de yapılacaktı" demişlerdi.
Bu vesileyle bir kez daha öğreniyoruz ki Meclis artık dış kapının mandalı muamelesi görüyor.
Ancak hazırladıkları teklifi anlatmak için Meclis'e gelen bürokratların bile duruma tam vakıf olmadıklarına bakarak, "acaba kanun teklifi operatörlerin hukuk servislerinde mi hazırlandı" diye merak ettim.
Çünkü, kanunu hazırlayıp, bir de cezalara af öngören bürokratlar, bunun tam rakamını niye bilmiyorlar da "belki yüzde 1 – 2'si kadar" diye açıklama yapıyorlar.
7 milyar liranın yüzde 1'i ile yüzde 2'si arasında 70 milyon lira fark var.
Bu bilinmeyecek kadar küçük bir rakam mı?
Silinen cezaların tam tutarının ne kadar olduğunu bilmiyorsanız, neyi affettiriyorsunuz?
Kusura bakmayın ama buna "el kesesiyle hovardalık" denir ki alemde en azından ayıp karşılanır!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024