Mehmet Y. Yılmaz
Yarışma programında "joker" olarak yarışmacıya yardım eden hekimin, "omurilik soğanı" yerine "omurilik sarımsağı" yanıtını vermesi alay konusu oldu.
Mavraya düşkün bir toplumuz, bundan da kendimize eğlence çıkardık ki eğlenmenin esasen yararlı bir eylem olduğuna inanırım.
Ancak bu olayda ağlanacak halimize gülüyoruz.
Türkiye'de 120 tıp fakültesi olduğunu biliyor muydunuz?
Yurt dışındaki Türk üniversitelerinde bulunan 5 tıp fakültesini hesaba katmıyorum.
120 tıp fakültesinden sadece 38'inin mezuniyet öncesi tıp eğitimi programı akredite edilmiş bulunuyor. 14 tıp fakültesinin bu konudaki başvurusu henüz akreditasyon almalarına yetmemiş.
Bu kadar tıp fakültesine yetecek sayıda hoca var mı diye soracak olursanız yanıtı şöyle: Yok!
2020 YKS Tercih Kılavuzu'nu inceleyince görülüyor ki 8 tıp fakültesinde akademik kadro hiç yok. Bir tıp fakültesinde bir akademisyen, birinde de 4 akademisyen görülüyor.
Mesela Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1 hocaya karşılık bu yıl 30 öğrenci alındı.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi'nde hoca yok, 60 öğrenci kayıt yaptırmış.
Liste uzayıp gidiyor.
Ciddi üniversite diye bildiklerimizde bile akademik kadrolar yetersiz.
Belli ki taşıma su ile değirmen dönüyor, hocalar o üniversite senin, bu üniversite benim geziyorlar, yetmediği yerde ihtiyacı yerel "uzman hekimler" tamamlıyor.
"Tıpta Uzmanlık" konusu bir başka büyük sorun.
Geçtiğimiz yıl Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) girenler içinde "beyin cerrahisi ve jinekoloji" tercih eden hiçbir hekim yoktu.
Kalp – damar cerrahisi ve genel cerrahi tercihleri ise en alt sıraya düşmüştü.
Cerrahi branşlar artık daha az tercih ediliyor.
TUS 2020 1. dönem sınav sonuçları yerleştirme listesine göre, ilk 100 arasında en çok tercih edilen branş 40 kişi ile deri ve zührevi hastalıklar, 16 kişi ile plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi oldu. Bir diğer en çok tercih edilen branş ise toplamda 13 kişinin tercihiyle radyoloji. Nöroloji, kalp ve damar cerrahisi, tıbbi biyokimya, kardiyoloji, nükleer tıp, tıbbi patoloji ve ruh sağlığı ve hastalıkları ana branşlarına ise yalnızca 1 hekim yerleşti.
Bu gidiş değişmez ise yakında kalp ya da beyin ameliyatı olacak uzman hekim bulmakta ciddi sorun çıkacak.
Bu dallarda uzman yetişmez ise bunca tıp fakültesindeki öğrencileri kim eğitecek?
Tıp fakültelerindeki durum böyle de diğerleri farklı mı derseniz, farklı değil demek zorundayım.
Ama konu omurilik soğanını bilmeyen hekimden açılınca, tıp eğitimine dikkatinizi çekeyim istedim.
Aslına bakarsanız hukuk eğitiminde de, mühendislik eğitiminde de, genel olarak tüm üniversite eğitimine baktığınızda da tablo bunun karbon kopyası.
Her yer üniversite dolu (sayıları 207'yi buldu) ama kaliteli eğitim verecek akademisyen kadrosu yetersiz. Kütüphaneler boş.
Ve rejim, bütün üniversiteleri aynı kalitesizlikte eşitlemek yolunda durup, dinlenmeden yola devam ediyor.
Şimdi sırada Boğaziçi Üniversitesi var.
Bu iktidar, bilemedin bir seçim sonra çekip gitmek zorunda kalacak ama yarattıkları tahribatı Türkiye'nin tamir edebilmesi için belki de bir yüz yıl daha gerekecek.
* * *
Sahtekar futbolcular gibiler
Cumhurbaşkanı'nın sosyal medya uzmanı Fahrettin Altun, Twitter'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bazı paylaşımlarına kısıtlama getirmesine tepki gösterdi:
"Demokrasinin özü olan halk iradesinin ve halk temsilcilerinin böylesine fütursuzca bir sansüre maruz kalması asla kabul edilemez."
Bunu okuyunca şöyle düşündüm:
Memleketimizin siyasal İslamcıları, en küçük bir müdahalede sanki bacakları kopmuş gibi feryat figan kendilerini yere atan sahtekar futbolcular gibiler!
Hakeme yutturursan ne âlâ, rakip eksiliyor. Yutturamazsan da dert değil, bir sonrakini yutturabilirsin nasıl olsa.
Altun da öyle bir sallamış ki zannedersin gözü halkın iradesinden başka bir şey görmüyor.
Ezici oy farklarıyla seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınıp, yerlerine devlet memurlarının atanmasına itirazı yok ama.
Belediye başkanlarını seçen irade bu halkın iradesi değil miydi?
Aynı sandıktan çıkanlardan bazılarını seçen irade, halk iradesi de bazılarını seçen oylar bu halkın oyları değil mi?
Seçildikten sonra hapse tıkılan milletvekillerini seçenler Ukraynalılar mıydı?
İkinci kez seçildiği halde yargı ve TBMM Başkanı'nın ortaklaşa gerçekleştirdikleri darbe ile hapse tıkılan milletvekili Enis Berberoğlu'nu seçen irade, uzaydan mı gelmişti?
Görevden alınan belediye meclislerinin üyelerini seçen halk, halk sayılmadığı için mi onların iradesi halkın iradesi sayılmıyor?
Bir sosyal medya mesajının kısıtlanması bile halkın iradesini yok saymak ise, bütün bu rezillikleri yok saymak da milleti "enayi hakem" yerine koymak olmuyor mu?
* * *
İşte Erdoğan'a layık bir rektör!
28 adayı sudan bahanelerle eleyip, oğlunu akademisyen olarak işe alan Hakkari Üniversitesi Rektörü Ömer Pakiş, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeniden rektör olarak atandı.
Pakiş, bu icraatını 2015 yılında İlahiyat Fakültesi Dekanı olduğu dönemde gerçekleştirmişti.
Olayın ortaya çıkmasının ardından Kamu Denetçiliği Kurumu sınavın iptalini istemişti.
Açılan soruşturmada, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, Rektör Pakiş'in, "görevini kötüye kullanmaktan dolayı" yargılanması ve görevden el çektirilmesini istedi.
Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu adamı üniversiteye ikinci kez rektör olarak tayin etti.
O da "kendisini bu göreve layık bulduğu için" Erdoğan'a teşekkür etti.
Erdoğan'a layık bir rektör dememin nedeni de budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024