Mehmet Y. Yılmaz
İdlib’de 5’i asker, 3’ü sivil olmak üzere 8 TC vatandaşı, Suriye rejim ordusunun açtığı ateş sonucunda hayatını kaybetti. Şehit yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "30 – 35 civarında rejim unsurunun etkisiz hale getirildiğini" açıkladı.
"Türkiye daha önceki saldırılar gibi bu saldırının da cevabını misliyle şu anda vermiş durumda" dedi.
Bu bir maç değil.
"Bu kadar askerimiz şehit oldu, biz de karşı tarafın şu kadar askerini öldürdük" gibisinden bir skor hesabı yapabilecek bir durumda değiliz.
Karşı taraftan 30 – 35 değil 350 "unsuru etkisiz hale getirsek" de durum değişmiyor: 5‘i asker, 3’ü sivil memur 8 vatandaşımız hayatlarını kaybettiler!
Karşı taraftakiler de zaten "unsur" değil, insan!
Niye? Ne uğruna?
Nedeni çok açık: Suriye’de iç savaşın kışkırtıldığı ilk günlerde yapılan hatadan geri dönüş bir türlü mümkün olamadığı için!
Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklendi, diğer düğmelerin doğru iliğe girebilmesi artık mümkün değil de ondan!
"Savunmak için askerlerimizi yolladığımız İdlib", eli silahlı cihatçı teröristlerin son sığındığı bölge.
Bu kadar silahlı adamın, rejimin katliamlarından kaçan sivillerin sıkışıp kaldığı bir bölgeyi üs tutmasına göz yummak zaten hataydı.
Şimdi bunları korumak için askerlerimizi ateş hattına sürmek hatadan daha da fazlası!
Türkiye’nin resmi politikası, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması.
Bu nasıl olacak?
Esad rejimi, şu anda İdlib ve Türkiye sınırı dışındaki bölgelere hakim olmuş durumda.
Ve öyle görünüyor ki Rusya, bir yandan ABD ile açık bir çatışmayı göze almak istemeyeceği için, diğer yandan Kürtleri de ABD’ye tamamen kaptırmamak için Rojova’nın geleceği barış masasında belli olacak.
Erdoğan’ın Suriye’yi bir cehenneme dönüştüren figürlerden birisi olmasının nedeni, iç karışıklıkların ilk günlerinde Esad rejiminin kısa sürede devrilip gideceği hesabıydı.
Bu hesap tutmadı.
Şimdi de zannediyor ki İdlib’deki gruplar, orada tutunmayı başarırlarsa, Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olabilirler.
Savaşın başındaki uyarılarımızı dinlememişlerdi. Bir de sonunda uyarayım: Esad rejimi ile uzlaşmanın yolunu arayıp, bulun ki İdlib’de can korkusuyla bekleşen sivillerin hayatlarını kurtarmak için bir şansınız olsun.
Suriye’de savaşın bitmesini sağlayın ki ülkemize sığınan 4 milyon insanın hiç olmazsa bir bölümü kendi ülkelerine geri dönebilsin.
* * *
Ankara’da çarklar iyi yağlanmış olmalı
Geçtiğimiz hafta bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile, İzmir’in Çeşme ve Urla ilçelerinde bulunan 511 parça arazinin turizm yatırımlarına tahsisi amacıyla, "acele kamulaştırılmasının" yolu açıldı.
Sonradan da öğrendik ki acele kamulaştırma kararı alınan arazilerde, kamu – özel sektör işbirliğiyle turizm yatırımları yapılacakmış!
"Yeni Çeşme" adı verilen projede bir havalimanı, 800 yatlık 3 marina, yazlık evler, 50’den fazla otel, golf sahaları filan olacak.
İlk bakışta şahane gibi görünüyor, büyük yatırım olacak, insanlara iş sağlanacak, turizm gelirimiz artacak vs.
Tabii içinde kaçınılmaz olarak Zihni Sinir Proceleri de var: Denizde 4 adet dolgu ada oluşturulacak, Aalaçatı’dan, Mersin Körfezi’ne (İçel’deki Mersin değil tabii, İzmir Mersin) kanal açılacak.
Projenin talibi de şimdiden belli: Suudi Arabistan merkezli SND ve Al Bassam Grup!
Bizim memlekette yaşayan, nefes alıp, su içen herkes bilir ki böyle büyük çaplı bir proje durduk yerde, bir günde ortaya çıkmaz.
Denemesi bedava: Gözünüze bir kamu arazisi kestirin ve gidip Ankara’dan "buraya bir otel yapacağım, bana izin verin, 50 yıl işleteyim sonra sizin olsun" diye izin isteyin. Bakalım bütün bu izinler torunlarınıza yetişir mi?
Böyle bir ülkede 4 milyon metrekareye yayılmış 511 parça arazi, bir defada hem de "acele" kamulaştırılıyor ve hemen ardından da ortaya böyle bir proje çıkıyorsa, "kamuoyunun bu işten kıl kapması için" her şey gerçekleşmiş demektir!
Bir de ortada Suudi şirket varsa, kuşkular iyice artar.
O Suudi Arabistan ki Katar krizinden ve Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra, Türk dizilerinin televizyonlarda gösterilmesini bile yasakladı!
Türkiye’den bisküvi almayı bile kestiler, selam zaten vermiyorlar.
Ve dünyanın gözü önünde Suudilere verip veriştirirken, bir gecede Suudi şirketlere trilyonluk kazanç kapısını açıveriyoruz!
Kimsenin günahını almak istemem ama belli ki Ankara’da bazı çarklara iyi yağ dökülmüş, tıkır tıkır işlemesi sağlanmış, kimsenin gözü "gazeteci katili Suudi" filan görmüyor.
Bugün yarın kokusu ortaya çıkar, hepimiz öğreniriz bu iş kimin başının altından çıkmış!
* * *
Cumhurbaşkanı, kafa karıştırmak istiyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "deprem vergileri" tartışmasına kendince ilginç bir nokta koydu:
"O sordukları deprem vergileri 2003 – 2019 toplamı cari fiyatlarla 66 Milyar Lira, 2019 fiyatlarıyla 147 milyar liradır. Bugüne kadar depremlerle ilgili çalışmalarda harcanan kaynak ise bu rakamların beş katıdır. Biz Van depreminde eski parayla 20 katrilyon lira harcadık."
Gördüğünüz gibi toplanan vergi yeni parayla, harcanan rakam ise eski parayla ifade edilmiş.
"Eski parayla 20 katrilyon lira" dediği para, bugünkü parayla 20 milyar lira eder.
Belli ki Cumhurbaşkanı, rakam kalabalığına getirip, milletin kafasını karıştırmak istiyor.
Böyle yapınca da "beş katını harcadık" iddiası inandırıcılık açısından zayıflıyor.
Cumhurbaşkanı bir talimat verse ve deprem için özel olarak yapılan harcamalar kalem kalem açıklanıp, altına da toplamını yazsalar, böyle rakam oyunlarına hiç girmeseler ve tartışmayı bitirseler daha iyi olacak.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025