Mehmet Y. Yılmaz
Diyarbakır-Mardin arasında yapılacak 53 kilometrelik demiryolu ihalesini Cengiz İnşaat kazandı.
'Havuz' kayıtlarında, millet ile cinsel ilişkiye girme isteğini argo sözler ile dile getiren Mehmet Cengiz’in şirketi bu.
İhalede en düşük teklif 380 milyon 615 bin lira iken Cengiz, bu işi 489 milyon 637 bin liraya yapacak.
Kendisine yapılan bu jeste karşı bir jest yapıp küsuratı bile silmemiş!
Bu bilgiyi veren kişi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan.
CHP Milletvekili Tahsin Tarhan’ın sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“İhale uygulama yönetmeliğinde fiyatın yanı sıra fiyat dışı unsurlar da mevzuatta belirlendiği şekilde ayrı ayrı puanlanmaktadır. Fiyat dışı unsur değerlendirmelerine göre en uygunu Cengiz İnşaat idi”
Ulaştırma Bakanı’nın söylediği 'fiyat dışı unsurlar' ne olabilir diye aklıma da takıldı tabii.
Fiyat dışı unsurlardan biri mutlaka Reis Bey’in 'sevgisi' olmalı. Çünkü bu işler ondan habersiz olmaz, bunu biliyoruz. İstanbul’un bir köşesindeki kupon arsanın bile kime satılacağının kendisine sorulmasını isteyen birisi, böyle bir ihalede kararı başkalarına bırakır mı?
Acaba bu fiyat dışı unsurlardan biri de, damadın kardeşine tahsis edilmiş bulunan 'havuz' gazete ve televizyonların ettiği zararların kamu kaynaklarıyla finansmanı amaçlı olabilir mi?
Kim bilir, belki de millet ile cinsel ilişki böyle kuruluyordur.
Hepimizle tek tek ilgilenemeyeceği için vergilerimizin bir bölümünü alarak kendisini bizlerle 'ödeşmiş' sayıyordur.
***
Metin Akpınar, IŞİD’çi olsaydı
Yargıda 'hedef süre uygulaması' başlamış bulunuyor.
Bundan böyle mesela ceza devaları en fazla 10 ila 13 aylık bir süre içinde tamamlanacak. Süre aşılırsa, bu davalara öncelik verilecek.
Türkiye’de adaletin geç kalmasının ciddi bir sorun olduğu gerçek. Bu uygulama sonuç verebilirse iyi olur tabii.
Ama şunu söylemeliyim ki Türkiye’deki adalet sisteminin bir numaralı sorunu gecikme değil, öncelikle 'adil ve tarafsız' olması.
Bakın mesela Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, bir televizyon programında söyledikleri iki üç cümle için 'denetimli serbestlik'altındalar. Bunun bir üstü tutuklu olmaları olurdu.
Dikkatinizden kaçmış olabilir, geçenlerde İçişleri Bakanlığı’nın başına 1,5 milyon lira ödül koyduğu 24 yaşındaki IŞİD şüphelisi Ayşenur İnci de 'denetimli serbestlik' hükümlerinden yararlanıyor.
Adıyaman’daki evinden 2014’te kaçıp Suriye’ye geçen İnci, burada IŞİD’e katılmıştı ve 'aranan teröristler' listesinde 'mavi' kategoride bulunuyordu.
İnci, 15 gün önce Habur’da Türk güvenlik güçlerine teslim olmuştu. Adıyaman Sulh Ceza Mahkemesi, başına 1,5 milyon lira ödül konmuş bulunan terör zanlısının 'adli kontrolle serbest bırakılmasına' karar verdi.
Şimdi hangi uygulama doğru, hangisi yanlış?
Bir tarafta üç-beş cümleleri reis tarafından beğenilmeyen iki sanatçı var, diğer tarafta IŞİD ile organik ilişki içinde olduğu bilindiği için 'aranan teröristler' listesine konmuş, bir terör zanlısı.
Hangisi tehlikeli? Hangisi kaçabilir? Hangi suçun cezası daha ağır?
***
Anlat, anlat heyecanlı oluyor!
Demirören Medya Grubu CEO'su Mehmet Soysal, Milliyet’teki köşesini Hürriyet’e taşıdı.
Hayırlı olsun, tebrik ederim.
Ancak kendisinden neden 'biz' diye söz ediyor, onu anlayamadığımı belirterek başlayayım.
Şahıs zamirleri 'ben, sen, o, biz, siz, onlar' şeklinde, hatırlatmış olayım.
Soysal, dünkü ilk yazısında şöyle diyor:
“Farklılıklara tahammül etmek demokrasinin vazgeçilmezidir.
O yüzden diyoruz ki:
Herkese tahammül edeceğiz, herkesin de farklı düşüncelerine tahammül etmeliyiz.
Eğer, demokrasiye inanıyorsak.
Ve demokrat isek...
İftira, hakaret ve itibarsızlaştırma gibi insanlığa aykırı duruşların dışında kalınarak yapılan her görüşün katkılarına, eleştirilerine de açığız.
Biz, herkesin aynı düşünmesini, giyinmesini, davranmasını, yazmasını, söylemesini ömür boyunca hiç beklemedik...
Ve bunu bekleyenlerin de demokrasinin tarifine aykırı bir duruş sergileyerek davranış bozukluğu içerisinde olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.”
Böyle yazmış ama, yönetiminde olduğu gazetelerde ve televizyonlarda bu söylediklerinin tam tersi yaşanıyor.
AKP karşıtı fikirleri seslendirmek, Cumhurbaşkanı’na yönelik bir küçük itiraz cümlesi yazmak, televizyonlardaki tartışma programlarına belirlenmiş ve Saray’ca onaylanmış tiplerin dışındakileri çağırmak mümkün değil.
Eleştirel yorumlardan vazgeçtim, muhalefet partilerine ve liderlerine söz hakkı tanımak bile hoş görülen bir şey değil.
Seçim sürecinde mesela Meral Akşener’e, HDP’ye uygulanan boykotu ne yapacağız?
Bu sözlerinde gerçekten samimiyse, denemesi bedava, CNN Türk’teki programlara mesela Kadri Gürsel’i, Murat Yetkin’i neden çağırmıyorlar?
Mehmet Bey, okuyucular, izleyiciler ne yapmakta olduğunuzu net olarak görebiliyorlar.
Bari böyle yazıp da insanları salak yerine koymayın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024