Mehmet Y. Yılmaz
Henüz yaz bitmiş sayılmaz ama bu yazın en eğlenceli magazin haberi Bergüzar Korel'in eşiyle çıktığı mavi yolculuktan bir fotoğrafı ile birlikte paylaştığı şu metindi:
"Ünlü oyuncu Bergüzar Korel kilolu haliyle dikkat çekti! 4 ay önce ikinci çocuğunu dünyaya getiren ünlü oyuncunun kilolu hali gözlerden kaçmadı. 'Doğum kilolarından' hala kurtulamadığı gözlenen Bergüzar Korel'in saklanma çabaları ise işe yaramadı. Doğum sonrası aldığı kilolar ve selülitleri ile dikkat çeken Bergüzar Korel'in bu görüntüsü şaşkınlık yarattı. Çevrenin şaşkın bakışları arasında tatilini sürdüren Bergüzar Korel'i görenler 'eski halinden eser yok' demekten kendilerini alamadılar."
Paylaşıma eşlik eden fotoğraf, tam olarak bu metinde tarif edildiği gibi.
Bu alemde "güzellik baskısı" diye bir şey varsa, en çok da kameraların önünde olan genç kadınların üzerinde olmalı.
Onun için Bergüzar Hanım'ın bu çıkışı sadece "esprili" olarak nitelenirse haksızlık edilmiş olur, bu ciddi bir "eylem" olarak görülmeli.
Bu haberin mürekkebi kurumamıştı ki magazin alemi bir kez daha sallandı.
Gupse Özay ile Barış Arduç'un "en mutlu günlerinde" paylaştıkları fotoğrafa, çoğunluğu kadın olan takipçilerin yaptığı "çirkin Gupse" yorumları, dikkatimi bir kez daha "kabul edilen güzellik" kavramı üzerine yöneltti.
Oraya gelmeden bir parantez açayım.
Bir çiftin "en mutlu günü", evlendikleri gün ise bunu takip eden günlerde, çiftin mutluluğunun giderek azalacağını mı var saymalıyız?
Bir "en mutlu gün" kabulü var belli ki ve bu durumda insanın yaşamı boyunca hissettiği mutluluk duygusu grafik olarak bir çan eğrisiyle gösterilebiliyor olmalı.
Çan eğrisinin tepe noktası, nikahın kıyıldığı gün ise birlikte olunan süre uzadıkça, ilişkiden duyulan haz / mutluluk azalıyor olmalı.
(Grafiker olmadığım için çizemeyeceğim ama anlatabilirim: Yatay X ekseni yaşanılan süreyi, dikey Y ekseni ise ölçülebilir mutluluğu gösteriyor. Tanışma anından başlayarak yükselen mutluluk eğrisi, tepe noktasına nikah ile ulaştıktan sonra inişe geçiyor ve "t" noktası, çiftlerin ayrılma anına işaret ediyor.)
Adımı evlilik düşmanına çıkarmanızı istemem ama magazin gazetecilerinin, evlilik haberlerini verirken "en mutlu gün" klişesini kullanıyor olmaları bunu düşündürtüyor.
Bu vesileyle magazinci arkadaşlarımı klişelerden uzak durmaları konusunda bir kez daha uyarmış olayım.
Her ilişkinin kendisine göre bir iç dinamiği vardır ve bazıları için tepe noktası olmadığı gibi bir çan eğrisi de çizmez, Türkiye'nin Covid-19 eğrisi gibi yükselerek uzayan bir S çizer gider.
Bu hafta sonu sohbet konumuz başında da söyledim, "çirkinlik". Konuyu saptırmama izin vermeyiniz lütfen.
* * *
Bu dünyada kendisi olarak tanımlanamayan kavramlardan birisi "çirkinlik" kavramıdır.
"Güzellik" üzerine yazılmış yüz binlerce kitap, çizilmiş milyon resim, okunmuş milyar şiir vardır belki ama çirkinlik, kendi başına bir kavram olarak çok az ele alınmıştır.
Çirkinlik kavramı, güzellik ile olan ilişkisi içinde anlatılır, çözümlenir.
"Güzel", tanımlanmıştır.
Çağdan çağa üzerinde rötuşlar yapılmıştır, kabuller değişmiştir ama her zaman üzerinde fikir birliğine sahip olduğumuz bir güzellik tanımını cebimizde taşırız.
Bu kavram tek tek biz bireylerin güzel tanımlarından bağımsız olarak vardır.
Ben soğuk sarışınları güzel buluyorsam, Atila sıcak esmerleri sever mesela.
Ama bu ayrıntı, temel tarifi değiştirmez.
İşin içine "altın oranlar" girer.
Bütün ile onu oluşturan paçalar arasındaki oransal ilişkilerin şöyle ya da böyle olması güzellik algımızı oluşturur.
Bildiğiniz "mimari" bir yönü vardır bu tanımın.
"Sana göre, bana göre" değildir, evrenseldir.
İnsanlar arasındaki iletişim ile yayılır, kabul görür.
Günümüzde bu işi medya yürütüyor, güzellik algımızı biçimlendiriyor, yeniden üretiyor.
"Güzel"in ne olduğu konusunda bir kere fikir birliğine vardığımızda da geri kalan kendi tanımını buluyor: Çirkin!
* * *
İşte tam bu noktada Gupse Hanım'ın "en mutlu gününü" zehir etmeye çalışan insanların zihin dünyalarını merak ediyorum.
Bir insan, bir diğerini mutsuz etmek, sinirini bozmak ya da her ne halt etmek içinse, kendini nasıl böyle motive edebilir?
Gördüğünden hoşlanmıyorsan, niye takip ediyorsun?
Hadi meraktan takip ettin diyelim, niye bakıp geçmiyorsun da bir genç kadını görüntüsü üzerinden yargılama hakkını kendinde buluyorsun?
Eğri oturup doğru konuşalım, cennet vatanımız çok güzel bir ülke ama üzerinde yaşayan insanların ezici çoğunluğunu "güzel" diye tanımlayamayız.
Her birimiz kendimizi mutlaka beğeniyoruz, kendisini beğenmeyen orta yerinden çatlarmış çünkü.
Beni "politik olarak doğru olmayan" şeyler söylemek zorunda bırakmamanızı rica ederek, yurdum insanı ve güzellik konusunu geçiyorum.
Ama pandemi geçer de seyahat olanağı bulursanız Ulitsa Tverskaya üzerinde Garden Ring'den Kremlin'e kadar yürüyün. Sonra aynı yürüme eylemini Atakule'den başlayarak Ulus Meydanı'na kadar, Atatürk Bulvarı üzerinde tekrarlayın. Aşağı yukarı aynı mesafeyi kat edeceğinizi söyleyebilirim.
Bu deneysel yürüyüş ile ilgili sonuçları ben dahil kimseyle paylaşmayın, siz de bir an önce unutmaya gayret edin.
Her neyse!
Sosyal medya kullanımı yaygınlaştığından beri öğrendiğimiz bir özelliğimiz de toplumumuzda teşhis konulmamış ruh hastası sayısının hiç de az olmadığı.
Bu sorunumuzun sosyal medya mesajlarıyla gün yüzüne çıkıyor olmasının bir nedeni Gupse Hanım'ın "kıskanılan süje" olmasından başka bir şey değil.
Kimi şöhretini kıskanmıştır, kimi kazandığı parayı. Kimisi eşini, kimisi giysisini. Kimisi kendisi hiçbir şey iken Özay'ın "bir şey" olmasını.
* * *
"Gelip geçici" olduğu için güzel olmayı tercih etmeyen Temel ile ilgili fıkrayı biliyorsunuzdur.
Dinlerken gülüp geçiyor olsak da bu fıkra, iki cümlede temel bir gerçeğin altını çizer.
"Kalıcı" olan, tercih edilendir.
İnsan, doğası gereği elinden uçup gideceğini bildiğine değil, hep elinde tutabileceğini bildiğine meyleder.
"Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir" atasözünü ben uydurmadım her halde!
Kalıcı olan, uçup gitmeyecek olan ise cazibedir.
Altın oranları taşımıyor olsak da "cazip" olabiliriz ve cazibe biz sıradan çirkinler için güzellikten daha önemlidir.
Zaman, plastik güzelliğin düşmanıdır ancak cazibeyi yenemez.
Çünkü cazibe, deneyim ve zekayla ilgilidir. Zeki kadınların ve erkeklerin, yıllar ilerledikçe daha çekici olabilmelerinin nedeni de budur.
* * *
Öte yandan şunu da unutmayalım: Bir insanı "çirkin" diye aşağılarsanız, rahmetli anneannemin deyişiyle "Allah'ın gücüne gider".
Çünkü yaratıcı "çirkin" bir şey yaratmaz.
Sahih bir hadis, insanın rahman suretinde yaratıldığını aktarıyor.
Bu durumda hem inançlı olmak hem de bazı insanları çirkin diye sınıflandırmak mümkün olamaz.
Gupse Hanım'a sosyal medyada "çirkinsin" diye haykıranları, neyin beklediğini de böylece görmüş oluyoruz.
Ancak bu durum atalarımızın pragmatik insanlar olduğu gerçeğini görmemize de engel olmamalı.
"Rağbet, güzel ile zenginedir" atasözü, ideal olanı tespit etmez.
Toplumsal ruh durumumuz ve ahlakımız üzerine ciddi ciddi düşünmemiz gerektiğini gösterir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024