Mehmet Y. Yılmaz
"Ayasofya'dan sonra sırada ne var" sorusunu sorar ve İslamcı kesimden gelen yanıtlar ile oyalanırken, ilginç bir mahkeme kararı verildi.
"Neyin gelmekte olduğunun" ipucunu bulabileceğimiz bir karar bu.
Kuzguncuk'taki Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi'nin haçını söküp yere atan Mazlum Serin, 1 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Serin, Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmıştı.
Mahkeme, sanığı mahkûm ederken gerekçeli kararını Kuran – ı Kerim'in En'am Suresi üzerine kurdu.
Sadede kısa yoldan gelebilmek için kararı tekrarlamayacağım. Onu T24'te dün yayımlanan haberden okuyabilirsiniz.
Mahkemenin kararını okuyunca şunu görüyoruz:
1 – Bu eylem İslami edep ve ahlakla bağdaşmıyor.
2 – Bu hareket İslam'ın izzetine zarar veriyor.
3 – Müslümanlar bu hareketlerden kaçınmalı.
4 – İslam'ın tebliğ ve davet metodunda hakaret ve küfür yok.
Bu kararı veren mahkeme, Anayasa'sında "laik, demokratik hukuk devleti" olduğu vurgulanan bir devletin mahkemesi.
Kararını kurarken başvuracağı kaynaklar belli: Anayasa, usulünce onaylanmış milletlerarası anlaşmalar, TC Kanunları, AİHM, AYM ve Yargıtay içtihatları.
Bunların arasında Kuran – ı Kerim yok.
Çünkü mahkemenin görevi, bir eylemin İslam'a aykırı olup olmadığını tespit etmek değil.
Sanığın Müslüman, Hristiyan, Yahudi, putperest, ateist olmasıyla da ilgilenmiyor olmalı.
Bunlar, Şeriat Mahkemeleri'nin işi olabilir, laik hukukun geçerli olduğu Cumhuriyet mahkemelerinin değil.
Söz konusu mahkemede görev yapan yargıcın (bu mahkemelerde tek yargıç görev yapar, savcılar duruşmalara katılmazlar) müktesebatı nedir bilmiyorum.
Ama hukuk ve kanunun uygulanması anlayışında ciddi bir sorun olduğu çok açık.
Kendisi inanmış bir Müslüman olabilir, bu kendi seçimidir, kimseyi ilgilendirmez.
Ancak görevini yerine getirirken, kendi inancına karşı da tarafsız olmak zorundadır.
Kuran – ı Kerim'de, bu tür eylemleri onaylayan bir ayet olsaydı, beraat kararı mı verecekti?
Kuşkusuz ki her mahkemede olduğu gibi bu karar da veren yargıcı bağlar.
Temyiz süreci ilerler ise üst mahkemelerin bu karar hakkındaki tutumlarına bakarak, nereye gitmekte olduğumuzu daha net görebiliriz.
Ayasofya ile ilgili olarak Danıştay 10. Dairesi'nin, Saray ile istişare içinde aldığı kararı hatırlayalım.
Bu karar, Ayasofya özelinde, Cumhuriyet kanunlarının geçerli olduğu bir ülkede Osmanlı hukukunun uygulanması gerektiğini anlatıyor.
Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi ise, laik hukukun geçerli olduğu bir ülkede, referansı Kuran – ı Kerim olan bir karar vererek, Anayasa'yı rafa kaldırıyor.
Memleketin Siyasal İslamcılarının, kafalarının nasıl çalıştığını, küçük küçük denemelerin ardından kendileri için bir ileri adımı nasıl attıklarını biliyoruz.
"Ayasofya'dan sonra sırada ne var" sorusunun yanıtını arıyorsanız, bu tür "küçük adımları" not etmelisiniz.
Bu yazıyı da o türden bir not olsun diye yazdım zaten!
Mazlum Serin kilisenin haçını sökerken
* * *
Ilımlı otokratın yeni yasakları
Erdoğan rejiminin temel karakterine uygun bir kanunumuz daha oldu.
Yönetim, sosyal medya hesaplarını denetleyerek, "özgürleştirme" olanağına sahip oldu.
Çıkartılan kanunu savunan AKP'nin başkan yardımcısı söylüyor bunu, ben değil!
Bir tür fıkra olmalı, ama gülemiyoruz nedense.
AKP Genel Başkan Yardımcısı, kullanıcılarının bilgilerini paylaşmayan, temsilci bulundurmayan sosyal ağ sağlayıcılara verilecek cezaları anlatırken ağzından sular akarak Almanya örneğini veriyor.
Almanya'daki bireysel özgürlüklerden, düşünce özgürlüğünün sınırlanamamasından, fikirleri nedeniyle bir tek kişinin bile hapse atılmamış olmasından söz etmiyor tabii.
T24'te Füsun Sarp Nebil, VPN bloklayan ülkeler ile ilgili bir liste yayımladı.
180 ülke içinde 10 ülke!
Buyurun liste burada: Beyaz Rusya, Çin, İran, Irak, Umman, Rusya, Uganda, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuela, Türkiye.
Nasıl, aralarında olduğunuz için iftihar edebileceğiniz bir liste mi?
Geçen gün Türkiye'nin "eksik demokrasiden, ılımlı otokrasi" düzeyine düştüğünü gösteren bir endeks yayımlandı.
Öyle görünüyor ki Erdoğan rejimi, bu endeksteki yeni konumunu sağlamlaştırmak yolunda bir adım daha atıyor.
Şimdi sorumuz şu: Bu tür yasaklar, Erdoğan yönetimini iktidarda tutabilmek için ne kadar işe yarayabilir?
Kolay ve kısa yoldan verilecek bir yanıtı yok tabii bu sorunun.
Ama şunu söyleyebilirim: Bugüne kadar hiçbir otokrat, iktidarını sonsuza kadar sürdürmeyi başaramadı.
Yasaklarla rejime suni teneffüs yaptırmak belki mümkün ama uzun süre yaşatmak mümkün değil.
* * *
"Kişisel veriler korunacak" denince aklıma geldi
Elmalı Belediye Başkanı, makam şoförü ve şoför beyin eşinin başrolde olduğu bir dedikodu haberi, son günlerde hükümet beslemesi medyanın manşetlerini süslüyor.
Bunda yadırganacak bir durum yok.
Güzel bir kadın, muhalif politikacı, gözleri iki çeşme bir eş.
Ama okuduğum kadarıyla haberde eksiklikler var: Mesela şoför bey ve eşinin nasıl tanışıp, evlenmeye karar verdiklerine ilişkin bilgiler atlanmış. Oysa bunlar, hikâyeyi daha ilginç kılabilirdi.
Bu tür haberler dünyanın her gazetesinde kendine iyi bir yer bulur, konumuz bu değil.
Dün besleme medyada "Böyle buluşmuşlar" başlığıyla bir haber yayımlandı.
Habere eşlik eden fotoğraflar, politikacı ile "güzel eş"in buluştukları iddia edilen yerdeki güvenlik kamerası kayıtları.
Habere bakılırsa güvenlik kamerası kayıtları önceki gün "ortaya çıkmış."
Nasıl ortaya çıkmışlar, kendi kendilerine yürüyerek mi gelmişler, yoksa birileri alıp aldatıldığını iddia eden kocaya vermiş de o mu gazetecilere ulaştırmış, orası belli değil.
Burada eleyeceğimiz tek ihtimal, kamera kayıtlarının kendiliklerinden "ortaya çıkmış olmaları"!
İster istemez, İçişleri Bakanlığı'nın 2019 yılının başında yayımladığı bir genelgeyi hatırladım.
Kişisel veri niteliğindeki güvenlik kamerası kayıtlarının basın ve sosyal medyada paylaşılmasını engellemek üzere yayımlanmış bir genelgeydi bu.
Güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin paylaşılması, yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşasının önlenmesi amacını taşıyordu.
Bunun için güvenlik kamerası kayıtlarına ulaşma olanağı olan ilgili kişiler Emniyet görevlileri tarafından bilgilendirilecek ve uyarılacaktı.
Buna uymayanları da "adli ve idari soruşturma" bekleyecekti.
Bugüne kadar bu genelgenin uygulandığına ilişkin hiç haber okumadım.
Şimdi acaba bu kamera kayıtları "nasıl ortaya çıktı" diyerekten bir soruşturma başlatırlar mı, bilmiyorum.
Erdoğan rejiminin "vatandaşların kişisel verilerini korumak" yolunda nasıl canla başla çalıştığını, çıkan son sosyal medya kanunu vesilesiyle bizlere bir kez daha hatırlattılar.
Tam da kanunun çıktığı gün, güvenlik kamerası kayıtlarının "ortaya çıkması" hoş bir tesadüf mü?
Yoksa, bu Reis'e kaderinin bir oyunu mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024