Mehmet Y. Yılmaz
Seçim sonuçlarını beğenmediği takdirde tanımayacağını açıkça söyleyen bir Cumhurbaşkanımız var.
Seçilenleri beğenirse, seviyorsa, kendi gösterdiği adaylarsa seçim milli iradenin kendisini ortaya koyduğu bir araç niteliği taşıyor.
Yok seçilenleri şu ya da bu nedenle sevmiyor, istemiyorsa bu seçim, milli iradeyi temsil etmeyecek.
Ne kadar ilginç değil mi?
Sanıyorum demokratik dünyada böylesi bir seçim ilk kez yaşanacak. Otoriter tek adam – tek parti yönetimlerinde bile böyle olmuyor biliyorsunuz.
Onlar işi en baştan sıkı tutuyorlar, sadece onaylanmış adamların seçime girmesine izin veriyorlar.
Onun için de seçim sonrasında “şunu beğendim kalsın, bunun tipi bozuk atın içeri”uygulaması olmuyor.
Böylece serbest seçimler tarihine de bir katkımız olacak ama bu katkı ileride hayırla anılır mı, işte orası çok kuşkulu.
Biliyorsunuz serbest seçimlerin şartlarından biri de, isteyen herkesin seçimlere katılabilmesi ve seçilebilirse buna da herkesin saygı duymasıdır.
Bizim Cumhurbaşkanımıza göre de isteyen herkes seçime girebiliyor ama bazıları gerçekten seçilmiş oluyor, bazıları seçilseler de seçilmiş sayılmıyorlar.
Çok kafa karıştırıcı değil mi?
Ama böyle, bizzat kendisi söyledi:
“Biz bu konuda çok kararlıyız. Bundan önce olduğu gibi, 3 – 5 sene bekle, acaba nedir, ne değildir, bekleyemeyiz. Şimdi bütün bunlarla ilgili GBT’leri, her şeyi hazır olarak elimizde tutuyoruz. Seçim sonucu neticelere göre de adımlarımızı atacağız” dedi.
GBT dediği şey İçişleri Bakanlığı’nın kullandığı Genel Bilgi Toplama sistemi.
Bu sistemde, varsa kişilerin sabıka kaydı, hakkındaki arama – yakalama kararları filan gibi bilgiler yer alıyor.
Bu kişiler YSK’dan seçime katılabilme izni alabildiklerine göre GBT kayıtları normal olmalı.
Demek ki Cumhurbaşkanı’nın elindeki kayıtlar GBT değil, bildiğin fişleme kayıtları.
Polisin, jandarmanın ya da MİT’in, keyfine göre tuttuğu, mahkemelerde sonuç vermeyeceği için kayıtta tutmakla yetindiği bilgileri içeren fişler bunlar.
Ve şimdi bu fişler, hukuki sonuç doğuracak, seçimi kazanan bazı adaylar kazanmamış muamelesi görecekler.
Kusura bakmayın ama bu bildiğin faşizmdir.
Bunu seçimden önce seçmeni korkutmak için söylüyorsa o da en hafifinden millete saygısızlık etmektir.
***
Terbiye sınırlarının içinde kalmak zor mu geliyor?
Hüsamettin Cindoruk, TBMM Başkanlığı da yapmış, eksikli Türk demokrasisinin çilelerinden bir bölümünü de çekmiş bir politikacı.
Geçen gün seçimler ile ilgili olarak Reis’in hoşuna gitmeyen bir şeyler söyledi.
Söylediklerine katılmıyorum, seçimler intikam vesilesi olmazlar, orası ayrı mesele.
Ve Cumhurbaşkanı yanıtlıyor:
“Be ahmak, neyin intikamını alıyorsun? Bunların beyni sulanmış, beyni. 15 Temmuz’un intikamını alıyormuş. Kardeşlerim bunlara yargıda gereken dersi vereceğiz.”
Cindoruk’un sözleri ile 15 Temmuz’un ne alakası var, ben bir ilişki kuramadım.
Cindoruk şöyle dedi: “Bu seçim Cumhuriyetin kurucu rejimi parlamenter demokrasinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden intikam seçimidir.”
Şimdi bu bir fikir. Cindoruk böyle düşünüyor ve bunu söylüyor.
Bu fikri beğenmek zorunda da değiliz. Karşı fikrimiz varsa onu söyleriz, vatandaşlar da dinler, kimi ikna edici buluyorlarsa ona hak verirler.
Çıkıp da meydanlarda “ahmak, beyni sulanmış” diye hakaretler yağdırmak da ne oluyor?
Terbiye sınırları içinde kalarak görüş beyan etmek çok mu zor?
Yoksa Cumhurbaşkanı, terbiyeli konuşursa söylediklerinin anlaşılmayacağını mı zannediyor?
Öyle zannediyorsa daha da ayıp, milleti iyice salak yerine koyuyor demektir.
Şimdi çocuklar okulda, sokakta birbirlerine böyle hitap ederlerse ana babaları onları nasıl terbiye edecek?
“Cumhurbaşkanı da böyle konuşuyor” diyen çocuklara, ne yanıt vereceğiz?
***
Akdeniz ve Ege’yi üstü açık cezaevi yapalım!
Adalet Bakanlığı “tutuklu sayısındaki öngörülemeyen artış nedeniyle” önümüzdeki beş yıl içinde 193 yeni cezaevi yapımının planlandığını açıkladı.
Şu anda 211 bin 838 kişiyi içeride tutacak kapasitede 389 hapishane varmış ve yetmiyormuş.
Reis’in seçim dönemindeki konuşmalarına bakılırsa, yeni yapılacak bu 193 cezaevi de derde deva olmayacak.
Çünkü Cumhurbaşkanı, kim kaşını kaldırsa “bedelini yargıda ödeyeceğinden” söz ediyor.
Buna bakınca belki de mahkemeler yerine karar verecek bir “Bedel Ödetme İşleri Genel Müdürlüğü” mü kurulsa diye düşünmeden de edemiyorum. İşlemler hızlansın, bedeller bir an önce ödetilsin diye!
Ve yine Cumhurbaşkanı’nın çizdiği sınırlara bakılırsa, ülkenin yarısını hapishaneye atmak gerekecek.
Onun için acaba hapishane inşa etmek yerine belli bölgeleri “ceza ve infaz bölgesi” mi ilan etsek?
Mesela Akdeniz, Ege, Marmara sahil şeridini böyle bir ceza ve infaz bölgesi ilan edersek, hem üretim aksamaz, hem cezaevi yapmak zorunda kalmayız hem de sessiz sedasız cezalarımızı çekebiliriz.
Bir düşünmekte yarar var. Berat Bey ne der acaba bu işe, çünkü burası çok önemli bir nokta!
Yazarlar
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025