Mehmet Y. Yılmaz
Harran Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Ramazan Taşaltın fetvayı verdi:
“İslami olarak şu anda Cumhurbaşkanı’na itaat etmek farzı ayn’dir. Karşı gelmek de harpten kaçmak manasında haramdır. Cumhurbaşkanı olduğu için Erdoğan’a itaat ediyorum ama yanlışları da bir şekilde dile getirmek gerekir.”
Bu sözü söyleyen herhangi bir kişi değil.
Rektörlüğünü boş verin. Günümüzün YÖK düzeninde kimler rektör olmuyor ki, inanmayan “ibişe” baksın!
Taşaltın, İTÜ Elektrik – Elektronik Fakültesi’ni bitirmiş, aynı üniversitede yüksek lisans yapmış, İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde bir master daha alıp, doktorasını da yine aynı ülkedeki Bath Üniversitesi'nin Mühendislik Fakültesi’nde tamamlamış.
Neresinden baksanız, Cumhuriyet’in iyi yetiştirdiği, yetiştirmek için bedava okuttuğu zeki çocuklardan biri.
Ve belli ki inançlı bir Müslüman.
İnancı gereği “ülü'l-emre” de itaat ediyor, yanlışlarını görürse onu da söylemek gerektiğine inanıyor.
Farz-ı ayn nedir, farz-ı kifayeden farkı nedir tartışmasına şimdilik girmeyeceğim.
AKP yöneticileri bu sözlere kızdılar, karşı çıktılar ama neden karşı çıktıklarını da anlayamadım.
Davranışları biraz daha kibar hale getirmeye çalıştığım eski bir tekerlemeyi çağrıştırıyor bana:
“İnsanoğlu gariptir her lafı kaldırmaz / İnek dersin kızar, sağarsın aldırmaz!”
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan’ın istek ve emirlerine, tartışmaksızın uymak onlar için dini görevlerin ötesinde, siyasi varlık sebebi de!
Ve zaten şu anda Türkiye’nin iyi yönetilemiyor olmasının temel nedeni de budur.
Bir siyasi parti bütün aklını bir tek kişiye emanet etmiş durumda, onun isteklerini emir kabul ediyor, bir dediğini ikiletmiyor.
Dinin emirleri ile, devlet yönetimi ve toplumsal hayatı şekillendiren kurallar arasında bir mesafe olmasının gerekliliği de bu sakınca nedeniyle var zaten.
İsteyen laiklik desin, isteyen sekülerizm; asıl olan budur:
1500 yıl önceki basit ilişkiler içindeki bir toplumu idare etmeye yeten kurallar, bugünün karmaşık toplumsal ilişkilerini yönetmekte, anlamakta yeterli olmuyor.
AKP, tüm yetkileri teslim ettiği insanın fani olduğunu bile hesaba katmaksızın bir tek adam rejimi kurmak için, reisin her dediğini yerine getiren bir kurum haline dönüştü.
Ve sonunu da bu getirecek.
***
Sosyal Medya Hâkimler ve Savcılar Kurulu
Memleketimizin adalet düzenini yöneten iki kurum var.
Biri hâkim ve savcıların özlük ve tayin-terfi işleriyle ilgili. Bildiğiniz Hâkimler ve Savcılar Kurulu. Eskiden adının başında “yüksek” de vardı, son Anayasa değişikliği ile “yüksek” olmaktan vazgeçtiler.
Diğeri ise hâkim ve savcıların aslında nasıl davranmaları gerektiğini “dayatan” kurum. Bu kurum da kendi içinde iki daire halinde faaliyet sürdürüyor:
Birinci dairenin adı Recep Tayyip Erdoğan.
Kimin tutuklanacağına, neyin suç olduğuna filan karar verilirken gözler onda oluyor.
İkinci daire ise sosyal medya tarafından yönetilen, bir tür temyiz mercii vazifesi de gören bir kurum.
Önceki gün Trabzon’un Ortahisar ilçesinde küçük bir kız çocuğunu taciz eden aşağılık bir tip, sokaktaki işyerlerinin güvenlik kameralarına yakalandı.
Şikâyet üzerine gözaltına alınan şüpheli M.T. savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüyünce savcılık yeniden şüpheli hakkında yakalama kararı çıkardı. Adam yeniden yakalandı vs.
Eminim sayanlar da vardır ama ben saymadım, bu kaçıncı?
Birileri bir suçun zanlısı olarak yakalanıyor, savcılık ya da hâkim tarafından bırakılıyor, sosyal medyada bu durum tepki görünce tekrar yakalama kararı veriliyor.
Böyle adalet olur mu?
Adam ya suçludur ya da değil. Suçu ya tutuklanmayı gerektiriyordur ya da gerektirmiyordur.
Buna karar verecek olan sosyal medya kullanıcıları mı, kanunların ne yazdığına bakmak durumunda olan savcılar ve hâkimler mi?
Sosyal medyaya göre karar verilecekse kanunlara ne ihtiyaç var?
Kanunlar buna göre yorumlanacaksa, sosyal medyanın keyfine göre sallandıralım bir tanesini, bak bir daha yapabilen çıkıyor mu!
***
Denizli camında İskoç viskisi!
Türkiye’de alkol üretiminin devlet tekelinde olduğu yıllarda bir de Ankara viskisi vardı.
Tekel yöneticileri üretimin kalitesini arttırmak için bir İskoç uzmanı Türkiye’ye getirmişler.
Önce bir “kör tadım” yapılmış. Yani tadımı yapanın, ne içtiğini bilmediği bir deney. Adam Ankara viskisinden bir yudum almış, ağzında çalkalamış. Sonra bir yudum daha almış ve içmiş. Ve merakla bekleyen Tekel yöneticilerine şunu söylemiş:
“İlginç bir içki. Nedir bu?”
Bu hikâyeyi T24 yazarlarından Mehmet Yalçın ile Teoman Hünal’ın Viski isimli kitabında okumuştum.
Dün İngiliz The Independent gazetesinin internet sitesindeki bir haberi okuyunca yine hatırladım.
Gazete dünyanın en iyi 7 viski bardağını seçmiş.
Ve bu yedi bardaktan 3’ü Paşabahçe üretimi, Nude serisinden.
Biri Finlandiyalı tasarımcı Mikko Laakkonen’in “basit güzeldir”anlayışıyla tasarladığı Malt koleksiyonu. Bunun şişesi de var.
Diğeri Joe Doucet’in tasarımı Alba. Alba, “Gaelic” diye tanımlanan kentli İrlandalı lehçesinde İskoçya anlamına geliyor. Ben de bu bardağa bayılıyorum, elde tutarken ağırlığını hissettirdiği için.
Ve Türk tasarımcı Hazal Balaşar’ın eseri “chill” koleksiyonundan bir bardak. Cam ile mermerin birlikte kullanıldığı bu tasarımda mermer buzlukta donduruluyor ve içkinin soğutulurken sulanmasını engelliyor. Şarap bardağı olarak da ilginç olduğunu söylemeliyim.
Dünyanın en iyi 3 viski bardağının bizim Denizli’de üretiliyor olması, doğrusunu isterseniz çok hoşuma gitti.
Bu vizyonu yaratıp, üretiminin peşinde koşan, dünya çapında pazarlayıp başarıya ulaşan Paşabahçe yönetici ve emekçilerini kutlamak istedim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024