Mehmet Y. Yılmaz
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, DEMP milletvekilleriyle tokalaşması, bazılarının iddia ettiği gibi sadece “nezaketen uzatılmış bir el” olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da teyit etti.
“Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavrı ülkemizin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı buluyoruz” dedi.
Erdoğan’a göre Bahçeli’den böyle bir adım beklemeyenler yanılıyor:
“Ama biz kıdemli bir siyasetçi olarak sayın Bahçeli'nin böyle bir adımı atmasını garipsemedik. Önemli bir adım olarak gördük. Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoğalsın. Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da inşallah yeni anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz. Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor.”
Cumhurbaşkanı bu sözleri söylediğinde yer yüzünden 10 bin kilometre yüksekteydi.
“Ülke meselelerini geniş mutabakatla çözme ve toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi” sözleri, o yükseklikteki oksijen eksikliğinin yol açtığı bir zihni süreç sonunda söylenmiş olmalı.
22 yıldır birbirimizi yeterince tanıdığımızı düşünüyorum çünkü.
Biliyoruz ki uçakta bulundurduğu gazeteci süsü verilmiş tiplere bunları önceden planlayarak yazıp veriyorlar.
Onun için sözlerinin “yeni Anayasa konusunda toplumsal mutabakatı genişletme” bahsi belli ki önceden düşünülüp, yazılmış.
Bahçeli’nin bu tutumunun, iki ortak arasında önceden konuşulmuş bir hareket oluğunu varsaymamızda da bir sorun yok gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanı’nın aklı şu anda Anayasa’yı değiştirmekte ve bu hareket ile başlayacak süreçte bu değişiklik için bir fırsat görüyor olmalı.
Nitekim “meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız” diyerek, el sıkışma operasyonunu bir ileri aşamaya götürüyor.
Doğal olarak bu “açılım” muhataplarında da bir karşılık buluyor.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Kürtlerin de bu işin silahla çözülemeyeceğini görmeye başladığını vurgulayıp, bu açılım için “ne değersiz görelim ne abartalım” diyor.
PKK için şu anda Kuzey Suriye’deki kazanımlarını korumak ve geliştirmek birinci öncelikli.
Onun için Türkiye’deki zaten artık sonuna da geldiği dışarıdan da açıkça görülen silahlı mücadeleyi bırakacağını açıklaması da kuşkusuz ki Erdoğan’ın yeni Anayasa planlarında DEMP ile iş birliği yollarını açacak bazı adımları atabilmesini kolaylaştırır.
Onun için Kürtler açısından Erdoğan rejiminin almaya çalıştığı bu siyasi pozisyon, değersiz görülüp, kenara atılacak bir şey değil.
Ama çok abartılamayacağı da bir gerçek.
Erdoğan, Kürt meselesini çözmek için siyasi bir pozisyon alacak ise bunu kaçınılmaz olarak bazı demokratik açılımlarla desteklemek zorunda.
Bunu nasıl yapabileceği ise meçhul.
Memleketteki Kürt muhaliflere demokrasi, Türk muhaliflere cop, kolayca açıklanabilecek bir şey değil.
Rejim bütün gücüyle demokratik muhalefeti ezmeye çalışırken, Kürtlerle nasıl “demokratçılık” oynayacak, bu bir muamma.
Ama unutmayalım ki Erdoğan pragmatik bir politikacı.
Bugün söylediğinin tam tersini yarın yapabiliyor, kendi seçmeni açısından da bu bir sorun teşkil etmiyor.
En önemli meselesinin kendi siyasi geleceği olduğu da bir gerçek.
İktidarını sürdürmek için yapması gerektiğini düşündüğü her şeyi yapmakta tereddüt etmeyecektir.
Scholz, eli boş gelmiyor
Scholz’un ziyaretinden önce Almanya’nın 40 adet Eurofighter savaş uçağının Türkiye’ye satışı konusundaki çekincesini kaldırıp, teknik heyetlerin görüşmeye başlamasının önünü açması da Erdoğan’a göçmenler konusundaki esnekliği karşılığında verilmiş bir armağan gibi görülebilir |
Erdoğan ve Scholz
Federal Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bu hafta sonu Türkiye’ye geliyor.
Alman hükümet sözcüsünün açıklamasına göre Scholz ile Erdoğan, İstanbul’da “Rusya – Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki durum, göç ve ekonomik iş birliği” konularını görüşeceklermiş.
Sözcü böyle açıklıyor ama ben size bugünden söyleyeyim ki görüşmenin asıl konusu “göç” meselesi olacak.
Rusya – Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu’daki durum ile ilgili olarak tarafların ne birbirlerine söyleyebilecekleri bir söz var ne de birbirlerini kendi görüşleri yönünde ikna etme olasılığı.
Hatırlarsınız bir süredir Türkiye ile Almanya arasında, iltica başvurusu kabul edilmeyen Türklerin iadesi meselesi var.
Türk tarafı “topluca iade” konusunda bir mutabakat olmadığını söylerken, Alman tarafı ısrarla iki liderin bu konuda anlaştığını söylüyor.
Suriyeli ve Afgan göçmenlerin “geri kabul anlaşması” çerçevesinde iadeleri meselesi de bunun bir parçası.
Tam bu ziyaret öncesinde AB’nin, Türkiye’nin Suriyeli göçmenleri zorla Avrupa’ya yönlendirip yönlendirmediğine ilişkin soruşturma açması da bir başka işaret.
Scholz’un ziyaretinden önce Almanya’nın 40 adet Eurofighter savaş uçağının Türkiye’ye satışı konusundaki çekincesini kaldırıp, teknik heyetlerin görüşmeye başlamasının önünü açması da Erdoğan’a göçmenler konusundaki esnekliği karşılığında verilmiş bir armağan gibi görülebilir.
Geçen gün “başvuruları reddedilen Türk ilticacıların toplu iadesi” konusunda kimin yalan söylediğini merak ettiğimi yazmıştım.
Sanırım Scholz’un gezisinden sonra bu merakımı giderecek birkaç ipucu daha bulacağız.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025