Mehmet Y. Yılmaz
Türkiye Varlık Fonu, Milli Piyango'yu Demirören – Sisal ortaklığına devrederken KDV'yi de sıfırlamış.
Bu Alicengiz oyununu T24'de Barış Soydan ortaya çıkardı. Ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Milli Piyango'nun "özelleştirilmesi" için açılan ihalede en iyi teklifi verenin Demirören – Sisal Grubu olduğu açıklanmıştı.
Şimdi şunu sormalıyız: İhaleye katılan diğer gruplar, KDV'nin sıfırlanması yoluyla ekstradan yüzde 18 gelir elde edebileceklerini biliyorlar mıydı?
Milli Piyango'nun 2019 yılında bilet satışından ödediği KDV tutarı 503 milyon lira olduğunu da hatırlatayım.
Diğer şirketler de bu durumun farkında olsalardı ihale yine böyle mi sonuçlanırdı?
Bunu bilmiyoruz elbette ancak bu önemli bilginin diğer şirketlerden saklanmış olması ihaleyi sakatlar.
Benzeri işleri büyük köprü, havalimanı ve yol ihalelerinde de yaptılar.
İhaleye çıkarken tarif edilen bazı işlerin, ihaleden sonra buharlaştığına, projelerin maliyeti azaltacak şekilde değiştirildiğine tanık olduk.
Biliyorsunuz geçen gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimden sonra böyle ballı ihaleler ile yapılan işlerin kamulaştırılacağını söylemişti.
Bu tür numaralar, içine kazık gizlenmiş sözleşmelerin iptali için iyi bir gerekçe olacaktır.
Tabii öğrenmemiz gereken bir konu da bu KDV işini TVF'de kimin akıl edip, uyguladığı olmalı.
Bu işi TVF'de kim yaptı? Bundan kendisine de bir çıkar sağladı mı?
Bunları elbette bilebilecek durumda değiliz. Hem kimseyi de töhmet altında bırakmak istemem. Ancak savcıların bu tür konuları merak edeceğini ümit etmek isterim.
Gerçi bu durumu merak eden savcı çıksa da ona soruşturma yapması için izin verirler mi? Hiç sanmıyorum.
Bağımsız gazeteciliğin önemini hepimize bir kez daha gösteren bir haber oldu bu.
Kamu kaynağı deyim yerindeyse hunharca yok edilmiş.
Ve memleketin muhalefet partileri bile onca olanaklarına rağmen, T24 yazana kadar bu alicengiz numarasını bilmiyorlardı.
Barış Soydan'ın haberinin T24'te yayımlanmasından sonra muhalefet partileri de uyandı.
İktidarın medyayı neden tümüyle ele geçirmek ve elde edemediğini susturmak istediğinin sebebi de bu tür haberler işte.
Bunu da söylemeden edemedim.
* * *
Hukuk devleti ve Altun'un dokunulmazlığı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Danışmanı Fahrettin Altun'un şikayeti üzerine 80 yaşındaki bir kadın evi polis tarafından basılarak, "karakola çekildi"!
Kadının suçu, birden fazla kamu kuruluşundan maaş aldığı iddia edilen Fahrettin Altun ile ilgili yapılan sosyal medya paylaşımının altına "yeter sömürdüğünüz" yazmış olması.
Geçen gün de Fahrettin Altun'un evinin görüntülenmesi nedeniyle suçlanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki takipsizlik kararı Sulh Ceza Hakimliği tarafından kaldırılmıştı.
Öyle görünüyor ki bu dönemin "dokunan yanar" figürü de Fahrettin Altun.
Fahrettin Altun, bildiğiniz sıradan bir devlet memuru.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevi, MİT Başkanı gibi, Genelkurmay Başkanı gibi, kanunlarımızın "özel bir hassasiyet" istediği bir görev değil.
Ama görüyoruz ki kimi işaret ederse karakolu boyluyor.
Bu, Türkiye'nin bir hukuk devleti olmaktan hızla uzaklaştığı dönemde belki normal karşılanabilirdi ama şimdi hem Cumhurbaşkanı hem de Adalet Bakanı artık hukuk devleti olacağımızı söylerken, bu nasıl iş böyle?
Böyle şeyler, kanunların adamına göre uygulandığı, adalet düzeninin öngörülemez oluğu polis devletlerine özgüdür.
Hani nerede hukuk devleti?
Fahrettin Bey'e şunu söylemeliyim ki bulunduğu makamın böyle işler için konuşulur olması yaptığı işe de zarar verir.
İstanbul'da, evine komşu kamu arazisini kiralamak, değerini ödeyen her TC vatandaşının hakkı olduğu gibi Fahrettin Bey'in de hakkıdır.
Ancak bulunduğu görev, böyle işler nedeniyle ortaya çıkacak dedikoduları kaldırmaz.
Makamın prestijini korumak önceliği olmalıdır. Nasıl olsa gelecek seçimde görevden ayrılacak; o araziyi o zaman kiralayıp, izin aldıktan sonra üstüne pergola da yaptırabilirdi.
Fiilen yaptığı işin dışında eskiden "arpalık" tabir edilen ek maaşları da keşke hiç almasaydı.
"Aldığım ek maaşları hayır hasenata harcıyorum" sözleri durumu kurtarmaya yetmiyor çünkü.
Bütün mesaisini Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı gibi 24 saat çalışmayı da gerektiren bir işe harcarken, ne yapıyor da o maaşı hak ediyor?
Hak edilmeden kazanılmış bir geliri hayra harcamak, o parayı helal kılmaya yetmez.
Hazreti Ömer'i hep ben mi hatırlatacağım sizlere?
* * *
İş bilenin, Volvo Hilmi Güler'in
Ordu'da iki esnaf, milyonluk lüks otomobillerini, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı'na aylığı bin liradan kiraladılar.
Kiralama süresi, Hilmi Güler'in başkanlık döneminin biteceği seçim gününe kadar tespit edilmiş.
Bu 3,5 yıl içinde otomobili satacak olsalar bile Hilmi Bey, aylığı bin lirayı bastırıp, otomobili kullanmaya devam edecek.
İnternetten araştırdım bu aracın 0 kilometresi, ekstralara göre 962 bin lira ile 1 milyon 72 bin lira arasında değişiyor.
Veli Toprak'ın Sözcü'deki haberine göre böyle bir otomobili yıllığı 12 bin liradan Belediye Başkanı'na kiralayan iki esnaf Ordu'da ayakkabıcılık yapıyorlar.
Bugüne kadar ayakkabı satarak açlıktan ölmediklerine, kiralarını ödediklerine, geçindiklerine ve üstüne de 1 milyon liralık bir otomobil alabildiklerine göre bunlar "müdebbir tüccar" sınıfına giriyorlar.
Yani işini bilen, her şeyi önceden görerek tedbirini ona göre alan tüccar!
Ancak bu yıllık "12 bin lira kira" hayatın gerçek akışına pek uymuyor.
Bu tür lüks bir otomobilin aylık kirası, doğru bir hesaplama yapılırsa 30 bin lirayı geçiyor olmalı.
Bu işte bir iş olduğu çok açık.
Vergi Dairesi ne düşünür acaba?
Yoksa aradaki fark, vergiden kaçırmak için açıktan mı alınıyor?
1 milyon lirayı aylık 12 bin liraya kiralayan esnafın, yıllık geliri neydi, ne kadar vergi ödedi?
Acaba bu işte de bir başka alicengiz oyunu mu var?
İşini bilen esnaf mı Belediye Başkanı Hilmi Güler mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024