Mehmet Y. Yılmaz
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yeni Türk yargıcı Saadet Yüksel’in yemin töreni, Ankara’nın küçük çaplı bir gövde gösterisine dönüştürülmek istendi ama AİHM “kekimi ye, beni yeme” dedi!
Yemin töreni basına kapatıldı, törenden fotoğraf servis edilmedi.
Tören için Ankara’dan Brüksel’e giden Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, yanlarına Yüksel’i de alarak “AİHM kapısında” bir hatıra fotoğrafı ile yetinmek zorunda kaldılar.
AİHM’ye seçilen yargıçların yemin töreni son derece sade ve üst düzeyde bir davetli listesi de hiçbir zaman olmuyor. Yemin törenine katılanlar sadece diğer AİHM yargıçları oluyor.
Üç yüksek mahkeme başkanının yemin töreni için bu durum bilinmiyormuş gibi Ankara’dan gönderilmelerinin nedeni Türkiye’nin AİHM’ye verdiği önemi göstermekmiş!
Bunu okuyunca kendimi kahkaha atarken buldum.
Siyasetçi karşısında cüppesini iliklemeye çalışan, denetlemekle yükümlü olduğu idarenin başıyla çay toplamaya giden yargıçlar mı AİHM’ye verdiğimiz önemi gösterecek?
AİHM’ye gerçekten önem veren bir devlet, her şeyden önce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve AİHM içtihatlarına uymaya gayret eder.
Sokaklarında polisin insanları plastik mermi ve biber gazıyla terörize ettiği, ağzını açanın hapse tıkıldığı, yargı mensuplarının yürütmenin memuru konumuna düşürüldüğü bir ülke burası.
Üç yüksek yargıcı değil, bütün Adalet Bakanlığı’nı da Brüksel’e gönderseniz AİHM siciliniz utanç verici.
Türkiye şu anda Rusya, Romanya ve Ukrayna’nın ardından AİHM gündeminde hakkında en fazla şikâyet olan ülke konumunda.
Avrupa demokrasi liginde birlikte oynadığımız grup bu!
AİHM gündemindeki 58 bin 500 dava başvurusundan 7 bin 850’sini Ankara’ya karşı şikayetler oluşturuyor.
AİHM’ye önem veriyorsanız önce bir üst kümeye çıkmaya gayret edin!
***
Muhalefete FETÖ sopası
Ali Babacan’ın, Abdullah Gül’ün de desteğiyle bir siyasi parti kuracağı dedikoduları ilk çıktığında hiç inanmamıştım.
Daha sonra yayımlanan kulis haberlerine de hep ihtiyatla yaklaştım.
Ama dün okuduğum bir haberden sonra da bu bilginin artık kesin doğru olduğunu söyleyebilirim.
Haber şöyle:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ali Babacan hakkında “FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiği” gerekçesiyle başlattığı soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı.
“Savcılık, Babacan’ın bakanlığı döneminde İzmir Askeri Casusluk kumpasıyla hedef alınan dönemin Hazine Müsteşarlığı çalışanlarını, ‘bilgilerine başvurmak üzere’ ifadeye çağırdı.
“Eski Hazine çalışanı Ali Çevik, eski bakan Ali Babacan hakkında FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusundabulunmuştu.”
Hatırlarsınız, Meral Akşener hakkında da 2016 yılında “Fethullahçıdır” diye başlatılan soruşturma, iktidar koalisyonunun seçim yenilgisinin ardından raflardan indirildi.
“Üç yıldır akılları neredeydi, soruşturma üç yıl niye bekledi” diye sorduğunuzu zannetmiyorum, çünkü nedeni belli: Üç yıl önce seçimde yenilmemişlerdi!
Bu parti kurma işleri olmasaydı, Ali Babacan hakkındaki soruşturma da asla gündeme gelmezdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı Babacan’ın “FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiği” iddiasıyla açıyor.
Kuşkusuz ki AKP’nin bir bakanı olarak Babacan da, Fethullahçılara, tıpkı zamanın başbakanı gibi “ne istedilerse vermiştir”.
Yalnız unutulan bir şey var: Babacan, bakan olarak Fethullahçılara yardım ederken bunlara “FETÖ” değil, “Hocaefendi’nin hizmet hareketi” demek iktidar çevrelerinde kabul gören bir hitap biçimiydi.
Biz bir avuç gazeteci, köşe yazılarımızla, hapse atılma tehlikesini de göze alarak “yapmayın, Fethullahçılara uymayın, bunlar gizli örgüt” dedikçe bize kızıyorlardı, onu da hatırlıyorum.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu soruşturmayı Babacan ile sınırlı tutmaması gerekir.
Soruşturmanın, derinleştirilip genişletilmesi gerekir ki FETÖ’nün siyasi ayağı dediğimiz şey de ortaya çıksın.
Fethullahçılara kim, ne yardım etmiş, kim hangi makamları, avantaları peşkeş çekmiş, kim değirmenlerine su taşımış, hepsi ortaya çıksın.
FETÖ soruşturmalarını siyasete alet etmeyin, sadece gerçeği arayın ki bu belayı başımıza kimler sardı, hep birlikte öğrenelim.
***
Binali Bey, sizi unuttum sanmayın sakın!
Binali Yıldırım Bey’e bir soru sordum yanıt alamadım.
Yanıt vermediği gibi avukatları yazıma erişim yasağı koydurttu. Üzerine bir de savcıya vermişler, hapislerde sürüneyim filan diye!
Binali Bey, bırakın bu boş işleri.
Bu tür tehditlerden korkmam, korksam bu işi yapmam.
Sorum hâlâ geçerli: Dünyanın her yerindeki iş idaresi okullarının lisans üstü programlarında örnek olay diye anlatılabilecek bir ticari başarı söz konusu.
Bu işin püf noktalarını herkesle paylaşmaktan niye kaçınıyorsunuz?
Yeni yetişen girişimci gençlere ilham verecek bir başarı öyküsünü niye bizlerden esirgiyorsunuz?
Gözüm üzerinizde, kulağım sizde. Kestane kebap, acele cevap!
***
Semih Yalçın’ın açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Semih Yalçın, geçen gün yazdığım Devlet Bahçeli eleştirisine bir yanıt yolladı.
Açıklama hakkına hepimiz saygı duymalıyız. Yalçın’ın açıklamasının tam metnini aşağıda bilgilerinize sunuyorum.
*
Sayın Mehmet Yakup Yılmaz,
Türkiye’de politika hakkında kalem oynatan solcu, Marksist köşe yazarlarının ekserisinin öteden beri yaptığı standart yanlışlar vardır.
Bunlardan biri de sevmedikleri, husumet besledikleri siyasi liderlerin geçmişte yaptıkları konuşmalardan küçük alıntılar yaparken ana metnin içinden işine gelenleri cımbızlayarak yanlış anlamalara yol açmaktır.
Bu yolla maksatları; bir gerçeği objektif niyetlerle ortaya çıkarmak değil, olumsuz algı oluşturarak muhatabını vurmaktır.
Çünkü Türkiye’de solcu, Marksist gazetecilik; halka doğruları yansıtmak, bilgi alma hakkına destek vermek gibi temel düsturlar üzerine kurulmamıştır.
Aksine solcu gazetecilik bir tür tetikçiliktir. Algı operasyonu militanlığı, siyaset ve toplum mühendisliği vasıtasıdır.
Biliriz ki siz de gazetecilik yıllarınızın önemli bir kısmını MHP muarızlığı ve partimiz aleyhinde algı çalışması yaparak heba ettiniz, etmeye de devam ediyorsunuz.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin CHP’nin tutumunu tenkit eden sözlerine cevap mahiyetinde kaleme aldığınız son yazınızda, geçmişe giderek kendisinin 7 Haziran 2013 tarihli konuşmasından alıntı yapmışsınız.
Yazıdan birkaç cümle cımbızlanınca Sayın Genel Başkanımızın maksadı farklı anlaşılabiliyor.
Zaten sizin maksadınız da bunu sağlamak…
Oysa aynı konuşmanın devamında Sayın Bahçeli şunları söylemiş:
“Gezi Parkı’nı yasa dışı eylem ve hedeflerine üst yapma arayışında olan illegal örgütlerin, marjinal odakların ve bölücü terör örgütü PKK’nın devlet-millet cepheleşmesini ve hukuk dışılığın yaygınlaşmasını çığırından çıkarmak maksadıyla uğraştığı gün gibi ortadadır. Taksim başta olmak üzere, birçok eylem ve gösterinin yapıldığı yeri bölücü terörün önümüzdeki süreçte muhtemel isyan ve başkaldırısı için bir prova ve ön hazırlık olarak gördüğünü sorumluluk bilinci içinde incelemek, takip etmek ve buna yönelik tedbir geliştirmek gerekmektedir.”
Sayın Genel Başkanımız, 11 Haziran 2013’te de şöyle demiş:
“Taksim Gezi Parkı merkezli gelişmeleri pür dikkat takip eden Milliyetçi Hareket Partisi, sorumluluğun ve sağduyunun yol göstericiliğinden hiç ayrılmamıştır. Hamdolsun, ne provokasyonlara itibar ettik ne de sinir bozucu iftira ve yönlendirmelere kulak astık. Bizi meydanların aydınlığından ve demokratik platformundan sokakların alacakaranlığına çekmeye çalışan yarım akıllıların oyunlarına gelmedik, kurnazlıklarına kapılmadık. Yolumuzdan ve inançlarımızdan en ufak sapma göstermedik. Gezi Parkı’nda olayların başlamasıyla birlikte yasadışı örgütler de hemen piyasaya çıkmışlar, gelişmelerin yönünü kendilerine tahvil etmeye uğraşmışlardır. Maskeli militanlar, marjinal ve aşırı uç yapılanmaların temsilcileri Türkiye’nin her tarafında sahne almışlar ve buldukları fırsatı ganimete çevirmeye çalışmışlardır. Polise taşlı sopalı saldıran unsurlar bunlardır. Esnafa, işyerlerine, kaldırımlara, çevreye ve masum insanlara zarar verenler bunlardır. Kinlerini kusmak için kalabalıkları provoke etmeye gayret eden meymenetsiz yüzler bunlardır. Bunlar ki, her toplumsal hareketlenmeyi terörize etmeye çalışan gerçek çapulcu ve çıbanbaşlarıdır. Milliyetçi Hareket Partisinin bunlarla değil bir arada olmayı, isminin dahi ortak anılması kendimizi inkâr ve yok saymak manasına gelecektir. Ne olursa olsun, demokratik tepkisini gösteren sağduyulu kardeşlerimizi ve muhterem vatandaşlarımızı kesinkes bu rezillerden ayrı tutmak ve aynı kategoriye almamak mutlak anlamda zorunluluktur.”
Sayın Devlet Bahçeli’nin özellikle son cümlesinin altını çizerek okuyunuz Sayın Yılmaz. Okuyunuz da ders alınız.
Peki, tenkit edilmesine tahammül edemediğiniz, o çok sevdalı olduğunuz CHP; o günlerde nasıl bir tutum içindeydi?
Sizin koruyup kollamaya çabaladığınız CHP, o günlerde HDP’li militanlarla birlikte tahriklerini sürdürme ve ülkeyi kan gölüne çevirme gayretindeydi.
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Taksim Gezi Parkı eylemlerinde orantısız güç kullandığını iddia ettiği polislere ağır hakaret etmişti.
Polisin orantısız müdahalesiyle ilgili yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, konunun burada çözülmemesi halinde AİHM gideceklerini belirten Batum, "Biz çözemezsek onlar çözecek. Öyle çivili sopayla, tosuncuklarla, 5-6 tane ak it ile biz bu çocuklarımızı, ak itlere dövdürtmeyiz." demişti.
Ankara'da Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'ndaki göstericiler arasında CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de yer almış ve polise ağza alınmayacak sözler sarfetmişti.
Polisin tazyikli suyuyla ıslanan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, sinirlenmiş ve polise,"Sizin a....., eşekoğlu eşekler." ifadelerini kullanmaktan çekinmemişti.
Öfkesine hâkim olamayan Gök; kameralara, "Demokrasinin bir bedeli var. Biz bu bedeli Tayyip Erdoğan'a ödettireceğiz. Korkmuyoruz ondan. Bu şerefsizlerden. Tayyip'in polislerinden, emniyetinden, kaba kuvvetinden korkmuyoruz." diye konuşmuştu.
Bunlar, CHP’lilerin o günlerdeki marifetlerinin sadece birkaçı…
Bütün bu gerçeklerden ötürüdür ki MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Gezi’nin arkasında CHP’nin yer aldığını vurgulamak istemişti.
Sayın Yılmaz,
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli gibi siyasetin başat aktörlerinden birinin haklı sözleri size neden bu kadar batıyor?
Niye sadece MHP eleştirisi yapıyorsunuz?
Neden CHP eleştirisinden kaçınıyorsunuz?
Çünkü tarafsız değil, tarafgirsiniz.
Çünkü adil değil, adaletsizsiniz.
MHP düşmanlığından beslenen ucuz solculuk sizin iliğinize işlediği için hakkaniyet ve adalet duygunuzu, doğruluk ve dürüstlük gibi erdemleri kaybetmişsiniz.
Eleştiri ile karalama, küçümseme ve aşağılama farklı şeylerdir Sayın Yılmaz.
Aşağılayıcı, iğneleyici ve küçük düşürmeye çalışan bir dil ile objektif eleştiri üslubu arasında dağlar kadar fark vardır.
Siz eleştirmiyor, saldırıyorsunuz.
Siz; doğruları tarafsızca dile getirmek yerine işinize gelen yorumu yapıyor, nasıl hesabınıza gelirse öyle ifadeler kullanıyorsunuz.
Siz; objektif gazeteci gibi değil, hasım gibi yazıyor, düşman gibi hedef gözetiyorsunuz.
Siz; süslü cümlelerle tasladığınız bilgiçliğin arkasına büyük bir CHP destekçiliği, iflah olmaz bir MHP düşmanlığı gizlemeye çabalıyorsunuz ama nafile.
Sayın Devlet Bahçeli’nin Gezi olayları hakkında 7 Haziran 2013’te yaptığı tespitlerin devamını yazınızda göremedik?
Çünkü derdiniz olumsuz algı çalışması…
Gezi protestolarının masumane niyetlerle başladığı ve sonradan CHP, FETÖ ve PKK tarafından kışkırtılarak meşru yönetimi hedef alan bir kalkışmaya dönüştürüldüğünü bilmeyen kalmadı.
Lakin siz gerçekleri saptırıyor, meseleyi hafıza kaybına hatta siyasal şizofreniye vardırıyorsunuz.
Çünkü kötü niyetlisiniz.
Çünkü MHP’ye düşmanlık, kin ve garez besliyorsunuz.
MHP ve Ülkücü Hareket husumetinin; sizi pisikopatolojik hastalıklara, paranoid bozukluğa, manik depresif psikoza savurduğu gözümüzden kaçmıyor.
Her hususu, her konuyu döndürüp dolaştırıp hedefinizdeki belli isimler üzerine yoğunlaştırıyorsunuz.
Öylesine peşin hükümlüsünüz, öylesine muarızsınız ki kendisini eleştirenlere Sayın Devlet Bahçeli’nin verdiği haklı cevaba bile tahammül gösteremiyorsunuz.
O kadar MHP karşıtlığıyla dolusunuz ki kim olursa olsun MHP liderini eleştirenlerin yanında durmayı kendinize iş ve görev ediniyor, onları gönüllü desteklemeye soyunuyorsunuz.
Konumları ve vasıfları ne olursa olsun MHP muarızlarını kendinize dost, MHP düşmanlarını yandaş ediniyorsunuz.
Türkiye’nin tartışılması gereken bunca sorunu varken, kendinizi usta gazeteci olarak vehmettiğiniz tümsek aynanın önünde söz taramak ve gerçekleri saptırmakla vakit kaybetmeyi yeğliyorsunuz.
Her fırsatta MHP’ye saldırıyor, aklınızca MHP liderinin açığını kolluyorsunuz.
Devlet Bahçeli husumetinin, sizde iflah olmaz ve tedavisi zor bir psikolojik hastalık hâline geldiği anlaşılıyor.
Biz sizin MHP karşıtlığıyla örülü ruh hâlinizi, iç dünyanızı hiç de iyi görmüyoruz Sayın Yılmaz.
Haddinizi, hududunuzu ve çapınızı aşarak MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye ayar verme cürretkârlığı, hiç hayra alamet değil.
İyisi mi siz bir psikiyatra görünün!
Rüyalarınızı karartan Ülkücü Hareket karabasanından, yüreğinizi sıkıştıran MHP gerçeğinden kurtulmanın çaresine bakın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024