Mehmet Y. Yılmaz
Gazete yönettiğim günlerde Pazar günü yayınlanacak gazetenin birinci sayfasının çok özel bir durum yoksa eğlenceli olmasına gayret ederdim.
Pazar günü çoluk çocuk kahvaltı sofrasında otururken kimin canı sıkıcı bir haber okumak ister?
Uzunca bir süredir haftalık Oksijen dışında kâğıt gazete okumuyorum, internetten takip ediyorum.
Ve itiraf etmeliyim ki dün Sabah gazetesinin internet sitesinde okuduğum haber beni kıskançlıktan çatlattı.
Bugüne kadar bir Pazar günü okuduğum en komik haberi de orada gördüm.
Başlık şöyleydi:
“Tüm suistimaller önlenecek! Kamu İhale Kanunu sil baştan.”
Bu başlığın altında da şu spot yer alıyordu:
“Kamu ihalelerinde köklü değişiklikler için düğmeye basıldı. Kamu İhale Yasası’nı baştan sona değiştiren taslak metin hazırlandı, önümüzdeki aylarda Meclis gündemine taşınacak. Yeni düzenlemeler ile hiçbir suistimale geçit verilmemesi, ihalelerde şeffaflık ve buna bağlı olarak tasarruf sağlanması hedefleniyor.”
Dünya yüzünde bugüne kadar hiç bir kanun, Türkiye’nin Kamu İhale Kanunu kadar çok değiştirilmemiştir.
Bu kanun 70 maddeden oluşuyor. Buna “amaç, yürürlük, yürütme maddeleri” de dâhil.
Yani aslında 67 maddelik bir kanun, bugüne kadar 191 kez değiştirilmişti, şimdi 192. değişiklik böyle müjdeleniyor.
Ve AKP iktidarında bu kanunun başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Sadece yapılan değişikliklerin hangi maddeyle ilgili olduğu ve ne vakit yürürlüğe girdiğine ilişkin liste bile 4 sayfa tutuyor.
Bu kanun ciddi bir ekonomik krizden çıkarken ekonominin yeniden yapılandırılması çerçevesinde çıkarılmıştı.
Amaç, kamu ihalelerinde sıkça görülen yolsuzlukları ve şeffaf olmayan uygulamaları önleyerek, vergilerimizin çarçur edilmemesini sağlamaktı.
Ve Erdoğan rejimi, bu kanunu delik deşik etmekle kalmadı, davet usulü ihaleyi genel bir uygulama haline getirdi.
Dünyanın en çok kamu ihalesi alan 10 şirketinden beşinin Türk müteahhitlik şirketleri olması ve işlerin hepsini Türkiye’de almış olmaları bu yüzden gerçekleşti.
Türkiye’nin bugün çektiği ekonomik sıkıntıların bir bölümü yanlış ekonomi politikalarından kaynaklanıyorsa bir bölümü de bu kanundaki değişikliklerle Hazine’nin soyulmasından kaynaklanıyor.
Ve şimdi dalga geçer gibi “kamu ihale kanunu sil baştan, bütün yolsuzluklar önlenecek” diye bize müjde veriyorlar!
AKP, 3 Kasım 2002 günü seçimi kazandığından bugüne kadar tek başına iktidardaydı.
Kamu İhale Kanunu da 22 Ocak 2001 günü yürürlüğe girmişti.
20 yıldır yürürlükte olan bu kanunu, 18 yıldır Erdoğan iktidarı yürütüyor.
Şimdi “kanunu sil baştan yapmayı gerektiren bütün yolsuzlukları” kim yapmış olabilir dersiniz?
Ve yapılan değişikliklerin gerçekten suistimalleri önleme amacı taşıdığına inanır mısınız?
Ben iddiaya giriyorum: Bu değişiklikler, suistimalleri önlemek için değil, suistimallerin “kontrol dışı” yapılmasını önlemek için yapılıyor!
***
Yok kanun, yap kanun!
Hatırlıyor musunuz bilmiyorum, başkanlık sistemi ile ilgili referandum öncesinde AKP – MHP koalisyonunun ileri sürdüğü gerekçelerden biri de şuydu:
“Artık iktidardan Meclis’e yasa tasarısı gelmeyecek, milletvekilleri yasa teklifi verecek. Kuvvetler ayrılığı daha güçlü olacak.”
İktidar medyasından öğreniyoruz ki Kamu İhale Kanunu’nda yapılacak 192. değişiklik şöyle hazırlanmış:
“Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile AK Parti, Kamu İhale Kanunu’nun değiştirilmesine ilişkin yürüttüğü çalışmada sona yaklaştı. Yapılan çalışma sonrasında taslak bir metin ortaya çıktı. Taslağın önümüzdeki aylarda TBMM’den çıkartılması bekleniyor.”
Milletvekilleri ve TBMM nerede?
Nerede olduklarını ben söyleyeyim:
Bu taslağa son şekli verildikten sonra Erdoğan grup başkan vekillerine talimat verecek: Bu kanunu çıkarın.
Onlar da 20 – 30 milletvekiline talimat verecek: Bu tasarıyı imzalayın, teklif haline getirip Meclis’e sunalım.
Onların çoğu neyi imzaladığını bilmeden teklifin altına imza atacak.
Hatta bir ihtimal daha önceden boş kağıda atılmış imzalar bile kullanılabilir. Artık grup başkan vekillerinin o gün canları nasıl isterse öyle olacak yani.
Sonra komisyonda alel usul bir görüşme yapılacak ve genel kurula geldiğinde de milletvekillerinin ezici çoğunluğu neyi kabul ettiğini ya da neyi reddettiğini bilmeden parmaklarını kaldırıp, indirecekler ve al sana bir kanun!
Kanun ve hukuk ile ilişkisi “yok kanun, yap kanun” sözünden ibaret olan Enver Paşa bir kez daha rahmetle anılacak.
***
Ha gayret, padişah olmasına az kaldı!
Zaman içinde yolculuk yapmaya olanak veren bir makine icat edilmiş olsaydı ve Recep Tayyip Erdoğan bu makineye binip 1215 yılının İngiltere’sine gitseydi, hemen geri dönmek isterdi.
İngiltere Kralı John, ülkesinde her ne isim altında olursa olsun vergi konulmasını halkın rızası şartına (Common Council onayına) bağladığında 1215 yılıydı. “Bütün Anayasaların atası”, Magna Carta ilan edilmişti.
2021 yılının Ekim ayının ilk günü TBMM’ye sunulan bir yasa teklifini duysaydı Kral John da aynı makineye binip, Türkiye’ye gelmek için kim bilir nelerini feda ederdi?
AKP’li bazı milletvekillerinin imzasıyla TBMM’ye sunulan teklife göre Cumhurbaşkanı’na tütün ürünlerinden alınan asgari maktu vergi ile motorlu taşıtlardan alınan ÖTV’yi üç katına kadar arttırma yetkisi verilecek.
Cumhurbaşkanı, motorlu taşıtlar için farklı matrah grupları oluşturmaya, farklı vergi oranları belirlemeye yetkili olacak. Canı çekerse de vergileri sıfıra indirecek.
“Bütçe hakkı” denilen hak, insanlığın demokrasi yolundaki büyük yürüyüşüne 1215 yılında Magna Carta ile girdi.
O günden beri de vergi koymak, kaldırmak halkın temsilcilerine, parlamentolara verilen bir yetkidir.
Meclisler, bütçeyi belirlerler, vergi koyarlar, toplanan vergilerin nasıl ve nereye harcandığını denetlerler.
Bizde ise TBMM, elindeki yetkiyi Erdoğan’a devretmek için adeta seferber olmuş durumda.
Denetim görevini zaten yerine getirmiyor, bütçe hakkını korumak konusunda da isteksiz.
Son örnek de Cumhurbaşkanı’na ÖTV’yi üç katına kadar arttırma yetkisini vermek istemeleri.
Biraz daha gayret ederlerse, 2021 yılının Türkiye’sini, 1214 yılının Magna Carta öncesi İngiltere’sine çevirmeleri işten bile olmayacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024