Mehmet Y. Yılmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib’de hayatını kaybeden askerlerimizi andı:
"Rabbim şehitlerimizi cennetiyle müşerref eylesin."
İçiniz rahatladı mı, şehitler, cennete alınarak şereflendirilecekler.
İdlib’de, bir bölümü Suriyeli bile olmayan cihatçı teröristler barınmaya devam edebilsinler diye genç yaşta ölen ve cennete alınmalarını ümit ettiğimiz şehitler için hâlâ yüreğiniz sızlıyorsa, şunu da okuyunuz, Cumhurbaşkanı söyledi çünkü:
"Rejim ciddi manada özellikle de İdlib’de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez. Daha devam edecek."
Hâlâ içiniz rahatlamadıysa, şunu da okuyabilirsiniz:
"Bunlar bizim mehmedlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler."
Bu "ağır bedel" nedir, tahmin etmek zor değil, Suriye askerlerinin öldürdüğü askerlerimizin sayısından çok çok daha fazla Suriye askerini öldüreceğiz!
Türkiye Cumhuriyeti, 600 küsur yıllık bir imparatorluk geleneğinin üzerinde gelişen kurumlara sahip olmayan bir kabile devleti olsaydı, doğrusunu isterseniz bu sözlerle hepimizin yüreği soğurdu.
Ama öyle değiliz. TC, kabile devleti değil.
Medeni devletler, "kanı yerde kalmadı, bedelini ödedi, daha da ağırını ödeyecek" gibisinden intikam duygularıyla hareket etmezler.
Bir tek askerin hayatını kaybetmesi bile önemlidir ve karşı taraftan 100 asker öldürseniz de o bir askeri geri getiremezsiniz.
Suriye, eli kanlı bir diktatör tarafından yönetiliyor ve keşke o diktatör demokratik bir halk ayaklanmasıyla devrilip gitmiş olsaydı.
Ama Cumhurbaşkanı unutmasın ki "kardeşim" dediği, Saray’ında oturup ailecek çay kahve içtiği adam, o vakit de eli kanlı bir diktatördü.
Cumhurbaşkanı, Suriye’deki iç karışıklığı bir iç savaşa döndürmek üzere Suudi ve Katar diktatörleriyle kol kola yola çıktığında, Esad’ın kısa sürede devrilip gideceğini ümit ediyordu.
O vakit bunun bir hayalden ibaret olduğunu söylemiştik, dinlemedi.
Dinlememiş olmasının sonucu, bugün ülkemizde yaşamak zorunda kalan evinden barkından olmuş, yakınlarını kaybetmiş 4 milyon Suriyeli sığınmacılardır.
Artık o günler geride kaldı, seçip iş başına getirdiğimiz yöneticimizin bu hatasının bedelini bütün Türkiye olarak ödemek durumundayız.
Ama artık gözünü de biraz açmasını istemek durumundayız.
Suriye’de savaş bitmeli ki, ülkenin yeniden imarının yolu açılsın, sığınmacıların bir bölümü geri dönebilsin.
Farkındaysanız "hepsi" diyemiyorum, çünkü artık biliyoruz ki her şey yolunda gitse bile en az 2 milyona yakın Suriyeli bu ülkede kalmaya devam edecek.
Görmeli ki İdlib’de, bir bölümü Suriyeli bile olmayan cihatçı teröristler temizlenip, silahtan arındırılmadan bu savaş bitmeyecek.
Komşumuz kim olsun istiyoruz? Yarın sabah ellerine fırsat geçse bir bölümümüzün boğazını tereddütsüz kesecek El Kaide ve IŞİD artıkları mı, eli kanlı da olsa Suriye diktatörü mü?
* * *
ABD bizi niye öpüyor?
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Suriye’deki YPG / PKK güçleri için 200 milyon dolara yakın bir yardımı bütçeledikten sonra, Türkiye’nin İdlib harekâtını desteklediğini açıkladı. Şöyle diyor:
"Dün İdlib’de hayatını kaybeden askerlerin ailelerine taziyelerimi sunuyorum. Esad rejimi ve Rusya’nın saldırıları durmalı. Bu saldırıya karşı atılacak adımları koordine etmek için Jim Jeffrey’i Ankara'ya yolladım. NATO müttefikimiz Türkiye'nin yanındayız."
Aynı ABD, YPG – PKK’ya karşı Suriye’de sınır güvenliğimizi sağlamak üzere başlatıldığı açıklanan harekatı durdurmaz isek ekonomimizi mahvedecekti, bilmiyorum hatırlıyor musunuz?
Acaba şimdi neden sırtımızı sıvazlıyor?
ABD, Türkiye’nin sınır güvenliği söz konusu iken NATO müttefikinin karşısında, İdlib’de Rusya ve Suriye ile savaş tehlikesi belirince, NATO müttefikinin yanında!
Sadece bunun için bile durup derin bir nefes alıp, iki kere düşünmek gerekir gibi geliyor bana!
* * *
Burhan Kuzu’yu koruyan kim?
Uyuşturucu kaçakçısı ve çok sayıda cinayetin zanlısı İranlı Zindaşti’nin serbest bırakılması üzerine HSK müfettişlerinin yaptığı soruşturma sonuçlandı.
Ortaya çıkıyor ki eski AKP Milletvekili ve AKP yöneticisi Prof. Dr. Burhan Kuzu, üç yargı mensubuna bu nedenle açıkça baskı yapmış.
Hatta bir keresinde hakimlerden birini "Cumhurbaşkanlığından arıyoruz" diye arattığı ve böylece talebin sanki Cumhurbaşkanı’ndan geliyormuş izlenimi yaratmaya çalıştığını da soruşturma sırasında verilen ifadelerden öğrendik.
Öğrenemediğimiz şey şu:
"Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını önlemek için yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs suçu", üç değişik yargı mensubuna karşı üç kere işlendiğine göre Kuzu hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunuldu mu, bulunulmadı mı?
HSK Müfettişlerinin sorgulamasında ortaya çıkan bu durumun vakit geçirmeden bir suç duyurusuna dönüştürülmesi gerekirdi.
Anladığımıza göre henüz böyle bir suç duyurusu yok, savcılıkların başlattığı bir işlem de yok.
Bu ülkenin kanunları, herkese eşit uygulanmıyor mu?
Bir uyuşturucu kaçakçısı ve katil zanlısını korumak için üç ayrı yargı görevlisine baskı yapan Burhan Kuzu’yu koruyan kimdir?
Adalet Bakanı ve HSK Başkan Vekilinden bu konuda bir açıklama bekliyorum.
Türkiye bir hukuk devleti midir, guguk devleti midir?
Türkiye bir guguk devleti ise, Adalet Bakanı dahil olmak üzere HSK yönetimine nasıl bir isim vermeliyiz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024