Mehmet Y. Yılmaz
Dün Yüksek Seçim Kurulu’nun, Büyükçekmece ile ilgili itirazı görüşeceği ile ilgili haberi okuyunca “tamam, bu yılan hikâyesi de artık burada böylece bitiyor” demiştim.
Akşama doğru bununla ilgili yeni bir haber geldi: YSK, Büyükçekmece ile ilgili itirazı görüşmeyi erteledi!
Niye gündeme almışlardı, niye ertelediler, bilemiyoruz. Kim bilir, belki de “üç harfli iyi saatte olsunlar” işin içine karışmıştır.
Ama bunun çok da normal olmadığını söyleyebilirim.
Çünkü, itiraz yapıldığına göre bununla ilgili dosya tamamlanmış olmalı. Yani itiraz edenin, niye itiraz ettiğine ilişkin bir dilekçe ve bu dilekçeye eklenmiş kanıt ya da kanıtlar!
YSK’nın görevi, seçim sonuçlarını hızla almak, itirazları süresi içinde hızla görüşmek ve zaman geçirmeksizin seçim sonuçlarının gereklerini yerine getirmektir.
Çünkü seçilmiş bir yöneticinin göreve başlamasını engellemek, ortada yasal bir gerekçe yokken geciktirmek normal bir durum değildir.
Madem itiraz yapılmıştır, YSK’ya düşen bu itirazı hemen değerlendirmek, gerekirse sabaha kadar tartışmak ve sonuçlandırmaktır.
“Bugün dişim ağrıyor, itirazlara yarın bakarız” demek gibi bir lüksü olamaz.
Geçenlerde seçim yerine futbol maçı, hakim yerine hakem olsaydı, Erman Toroğlu bu maçı değerlendirirken “hakemin kaşı, başı oynuyor” derdi diye yazmıştım.
Tabii şimdiki görüntü şu: Maçı yöneten hakem, “çişim geldi” diye maça ara veriyor!
Bu olacak iş midir?
İki olasılık aklıma geliyor:
1 – YSK, bu itirazı geri çevirecek ve İstanbul seçiminin sonuçlandığını ilan ederek Ekrem İmamoğlu’na mazbatayı verecek. Bu durumda Reis’in öfkesinin nelere mal olacağını kestiremedikleri için top çeviriyorlar, “biraz daha erteleyelim, belki Reis’in öfkesi yatışır” diye itirazı sonuçlandırmıyorlar.
2 – İtirazı kabul edip, seçimi iptal edecekler ama bir yandan da daha önce söyledikleri sözler ve verdikleri kararlar nedeniyle buna bir türlü elleri gitmiyor. “Biraz daha beklersek hem utanma duygumuzu yeneriz, hem de kamuoyu iptale biraz daha hazırlanmış olur”diye düşünüyorlar.
Bu ikisinden başka bir gerekçe aklıma gelmiyor. Daha doğrusu geliyor da ihtimal vermek istemiyorum. O da şu olabilir:
AKP itiraz etti ama ilk incelemede sunduğu kanıtlar iptal için yeterli görülmedi, “gidin biraz daha belge, bilgi toplayın da öyle gelin” diye AKP’ye üstü örtülü ek süre verdiler!
Doğrusunu isterseniz, bu söylediklerim nedeniyle kendimi iyi de hissetmiyorum ama YSK gibi bir kurumu bu duruma düşüren de ben değilim.
Hangisi olursa olsun, şunu merak ediyorum: Koskoca yüksek yargıçlar ne oldu da bu hâllere düştüler?
Kendileri mu bundan utanmalı, onları bu hâle düşüren mi kendisinden utanmalı?
Bu bir anayasal kurum. Demokrasimizin olmaz ise olmazlarından biri olan serbest seçimleri bu kurum yönetiyor ve ona güvenmez isek demokrasiden nasıl söz edebileceğiz?
AKP, iktidarda geçirdiği süre boyunca bu devletin kurumlarının önemli bölümünü tahrip etti. Ordunun, polisin, Adliyenin ne hâllere düştüğünü gördük.
Öyle görünüyor ki kurbanlardan biri de YSK olacak.
İyi ama bütün kurumları tahrip edilmiş bir devlet, “ilelebet nasıl payidar olacak”?Kurumları tahrip edilmiş, işlemez hâle gelmiş bir devlet, beka sorunu yaşamayacak da bizim Kale kafe mi beka sorunu yaşayacak?
***
Çantaları satalım, tasarrufu ihmal etmeyelim
Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Hanım, bir süredir “sıfır atık” konusunda öncülük yapıyor, tasarrufu teşvik ediyor.
Ancak Saray, harcamaya doymayan tek gözlü bir dev gibi sanki!
Cumhurbaşkanı’nın eşi en son Ürdün’de “yerel Davos”ta konuştu, gençlere öğüt verdi:
“İsrafı bir yaşam biçimi hâline getirmeyin. Hele de dünyanın bir yarısında çocuklar temel ihtiyaçları olan kıyafetleri bile bulamazken bu bize yakışmaz.”
Emine Hanım bu sözleri geçtiğimiz Cumartesi günü söyledi.
Çarşamba günü de internet sitelerinde ve bazı gazetelerde şu haber vardı: “Cumhurbaşkanlığı’na 25 yeni araç alınacak. Araçların siyah, lacivert ya da metalik renkte olması istendi.”
Araçlardan 6’sı yabancı olacak, yani Mercedes, Audi, BMW filan.
TBMM de daha yeni 60 araç almıştı, 10 tane daha ısmarladı. Onların da bir bölümü böyle havalı araçlardan oluşacak.
Bizim bürokratlarımız ya da politikacılarımız yerli ve milli araçlara binemiyorlar.
Oysa Türkiye’de üretilen şahane otomobiller de var.
Seçmenleri Doblo ile mutlu mesut gezebilen bir iktidarın temsilcileri neden böyle araçlara binemiyorlar?
Binerlerse boncukları düşüyor galiba!
Ya da pahalı otomobillere binmezlerse adam yerine konmayacaklarını mı düşünüyorlar?
Bilemedim ama Emine Hanım’a bu durumu duyurmak istedim, kendisinden saklanmış olabilir bu israf!
Bir de aklıma şu geldi: Devlet erkânının eşlerinin Hermes, LV ve Chanel’lerini açık arttırmayla satsak, elde edilen gelir ile Emine Hanım’ın sözünü ettiği “en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan çocukların” en temel ihtiyaçlarını karşılasak nasıl olur?
Ne dersiniz?
Nasıl olsa hayatınızın uzun bölümünde bu çantaları kullanmadan da yaşayabildiniz, yine yaşayabilirsiniz. Hem kazanacağınız sevap da yanınıza kâr kalır!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024