Mehmet Y. Yılmaz
Geçtiğimiz hafta sonunda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun'da konut teslim töreninin ardından partisinin Danışma Meclisi toplantısına katıldı.
Erdoğan, toplantının yapıldığı salonu küçük buldu ve beğenmedi. Bu nedenle önce Gençlik ve Spor Bakanı'na, ardından da Giresun İl Başkanı'na çıkıştı.
Bunları kapalı kapılar ardında değil, toplantıda o anda hazır bulunanların önünde yaptı, bizler de haberlerde izledik, internette okuduk.
Bir süredir Erdoğan'ın bu tür toplantılarda, açılış törenlerinde ve törenlerin öncesinde düzenlediği mitinglerdeki mutsuzluğu dikkatinizden kaçmamış olmalı.
Türkiye'nin doğusunda ya da batısında olması fark etmiyor, Erdoğan'ın mitinglerinde eski kalabalıklar yok, eski heyecan hiç yok.
Karşısında eski canlı kalabalıkları görmeyince belli ki morali bozuluyor ve o bozuk moral mitinglerdeki performansına da yansıyor.
Trabzon'daki mitingde yüzünün güldüğü tek ânın, küçük bir çocuğun Kemal Kılıçdaroğlu'na "hain" demesi olduğunu da not edelim.
Mersin'de, kalabalık görünsün diye araçlarla daraltılan alanda toplanan izleyici sayısı, CHP mitingiyle kıyaslanmasın diye nelerin yapıldığını hatırlayalım.
Sadece Erdoğan'ın gezilerine özgü bir durum değil bu.
AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, benzer bir tatsızlığı Elbistan'daki açılış töreninde yaşadı.
Ne toplanan kalabalığı beğendi ne de kalabalığın heyecanından mutlu olabildi.
Ekonomik yangın sönmediği sürece bu tablonun değişmeyeceğini hatta giderek bozulacağını da tahmin edebiliriz.
"Bugün seçim olsa" araştırmalarına baktığımızda da AKP'nin yüzde 30'lar civarında olduğunu görüyoruz.
İlk kez iktidara geldiği 2002 seçiminde aldığı yüzde 34,3'ün altını görmüş bulunuyor.
Ve unutmayalım ki bu parti son seçimde yüzde 42,56 oranında oy almıştı.
Dört yıllık erime 12 puanın üzerinde görünüyor.
Üstelik bu tabloda muhalefet açısından henüz doldurulmamış iki hane var!
Cumhur ittifakının Cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğu belli ancak muhalefetin adayı belli değil.
Erdoğan'ın 22 yıllık iktidar performansının üzerine seçmene vaat edebilecekleri belli, muhalefet henüz bu kozu oynamış değil.
Muhalefet, bu iki boşluğu etkili bir şekilde doldurmayı başarabilirse, AKP ve Erdoğan'ın oylarındaki çözülmenin daha da hızlanacağını görmemiz mümkün.
Şu anda Giresun ve Trabzon gibi Erdoğan'ın "arka bahçesi" sayılabilecek yerlerde bile yaşadığı mutsuzluğa bakınca, derinde harekete geçmek için hazır beklemekte olan ancak araştırmaların henüz tespit edemediği bir dalga var gibi görünüyor.
Bu dalgayı harekete geçirecek şey muhalefetin ne yapacağı.
MetroPOLL Araştırma'nın ocak ayının son günlerinde yayınladığı bir araştırma sonucuna göre seçmenlerin yüzde 47'si muhalefetin Türkiye'yi yönetmeye hazır olmadığını düşünüyor.
Muhalefetin Türkiye'yi yönetmeye hazır olduğunu düşünenlerin oranı da buna çok yakın: Yüzde 46.
Doğal olarak partilerin kendi seçmenleri, oy vereceklerini söyledikleri partilerin daha hazırlıklı olduğunu düşünüyor.
Onun için bu sonuçlar sürpriz sayılmamalı.
Sürpriz saymamak gerek elbette ancak bunun o dev kararsız kitleyi neden harekete geçirmediğini açıklayan bir durum olduğunu da görmek lazım.
Unutmayalım ki muhalefet, kontrol altındaki medya nedeniyle bütün seçmenlere de aynı şekilde hitap edemiyor.
Bu, muhalefetin daha uzun süre ve daha yoğun çalışmasını dayatan bir durum.
Şu anda muhalefet partileri, muhalefetini bir tür kayıkçı kavgası şeklinde sürdürüyor.
O onu diyor, bu buna yanıt veriyor, öteki çok sert konuşuyor vs.
Bu şekilde daha ileriye gidebilmesi mümkün değil.
Muhalefet çıkaracağı aday ve ortaya koyacağı program ile hem kararsız kalmış kitlenin kendisine eğilim göstermesini sağlayabilir hem de derinlerde umutsuzluk içinde kıpırdayanları da bir dalga halinde harekete geçirebilir.
Seçime artık 17 ay zaman kaldı. Zaman hızla daralıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024