Mehmet Y. Yılmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkenin başına erken emekliliği dolayanlar siyasi rant peşinde. Bu milletin zararına. Seçim kaybetsek de yapmayacağız" dedi.
İnsanların erken emeklilik istemelerini anlayabiliyorum.
Büyük çoğunluğa maaşları yetmiyor, erken emekli olup, bir ikinci işte de çalışabilirlerse ancak geçinebileceklerinin hesabını yapıyorlar.
Sosyal güvenlik sisteminde bunun açacağı delikleri kapatmanın zor olduğunu, başka toplumsal maliyetlerinin olacağını da geçmişteki uygulamalardan biliyoruz.
Tabii Erdoğan’ın "Seçimi kaybetsek bile bu işi yapmayacağız" demesi emeklilikte yaşa takılanların ümitlerini kırmış olmalı.
Ama unutmayın ki derdini veren büyük Allah, çaresini de verir!
Erdoğan’ı yanınıza çekip, bu sorunu aşabilirsiniz yeter ki nereye odaklanacağınızı iyi tespit edin!
Aslına bakarsanız bu sorunun mucizevi çözümünü ben bulmuş değilim.
Erdoğan, "Milleti zarara uğratacak işi seçim kaybetsem bile yapmam" dediği konuşmasında bunun ipucunu da verdi.
Buyurun birlikte okuyalım:
"(Şehir hastanelerinin görüntülerini videoda izlettikten sonra) Bunlar benim Ahmet’ime, Mehmet’ime, Ayşe’me, Fatma’ma layık değil mi? Ama bunu çok görüyorlar. ‘Zarar ediyor’ diyorlar. Yahu halkıma hizmette zarar ediyorsak, edelim."
Demek ki neymiş? Halka hizmette zarar edilebiliyormuş.
Peki erken emekli olmak isteyenler Fransız, Nijeryalı ya da Vanuatulu mu?
Hayır, onlar da Türk ve zaten çok düşük olan emekli maaşına dayanılmaz bir ihtiyaç hissettiklerine göre "sosyete" değil, "halk" sayılmalılar.
Demek ki kritik olan mesele "SGK’nın zararı konusu" değil.
Bir kısım halk için zararı göze alabiliyor ama diğer kısım halk için zarar istemiyor olamayacağına göre!
O halde "zarar" konusuna değil, "yarar" konusuna odaklanmalıyız.
Şehir hastaneleri zarar etmesine rağmen birbiri ardına dikiliyor, çünkü bunlardan "yararlananlar" var.
Yararlananları kısaca "iktidara yakın müteahhitler" olarak tanımlayabiliriz.
Çünkü bu ihaleler, bu iktidarın alıştığı yöntemlerle yapılıyor: "İstediğime veririm, istediğime vermem, sorana da ‘ticari sır’ der söylemem ihaleleri" bunlar!
Bir örnek Ankara’dan vereyim: Etlik ve Bilkent şehir hastanelerinde toplam 7 bin 300 yatak olacak.
Bu hastanelere deyim yerindeyse "müşteri" kazandırmak için kapatılacak 11 hastanedeki yatak sayısı 7 bin 150.
150 adet fazladan hastane yatağı için ödeyeceğimiz para 3 milyar Amerikan Doları.
3 milyar dolara 600 yataklı hastanelerden 20 tane yapılabilirdi. Hadi diyelim ki hesap yanlış, 10 tane yapılsın.
3 milyar dolara mevcut 7 bin 150 yatağa ilaveten (600 X 10 =) 6 bin yatak yapmak mı daha mantıklı, mevcuttaki yatak kapasitesine sadece 150 adet yatak eklemek mi?
3 milyar dolardaki müteahhit karı nedir? Bu kardan "çarkları yağlamak için" ayrılması gereken yüzde kaçtır? Bunları ben bilmem, aklım da ermez zaten.
Ancak şunu söyleyebilirim ki AKP iktidarında, müteahhitlerin cebine para konmuyorsa hiçbir iş yürümez.
Emeklilikte yaşa takılanlar, yandaş müteahhit konsorsiyumuna baş vurmalı ve bu kanun çıkarsa alacakları maaşın mesela yüzde 30’unu bu konsorsiyuma bırakacaklarını taahhüt etmeliler.
Bakın bakalım erken emeklilik çıkıyor mu, çıkmıyor mu?
* * *
Burhan Kuzu "5" alsın diplomamı yırtarım
İki dönem milletvekilliği de yapan gazeteci Ahmet Tan, eski adıyla Mülkiye, bugünkü adıyla Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun.
"Mülkiyeli ağabeyim" yani!
Ne zaman kalktı bilmiyorum ama bizim okuduğumuz yıllarda sınıfı geçebilmek için bütün derslerin ortalamasının 10 üzerinden 7 olması gerekiyordu.
10 üzerinden 7 ortalamayı tutturamayanlar, 7’nin altındaki derslerden bütünleme sınavlarına girerlerdi.
Bu da yetmez, şubat ayında okulda kura çekilir, iki dersten sınava girilir, bundan da 7’nin altında almamak gerekirdi.
Bu kalksın diye boykot da yapmıştık ama sonuç "otur 0" oldu, hepimizin mezuniyet ortalama notu düştü.
Her neyse, Ahmet Tan’ın okuduğu Anayasa Hukuku kitabında geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın 1968 – 1969 dönemindeki Anayasa Hukuku sınavında sorduğu sorular kalmış.
Tan, dün Cumhuriyet’te yayımlanan yazısında bu soruları aktarıyordu.
Soruları okurken düşündüm. "Bugün haber kanallarında programlara katılan bazı ‘purofüsürler’ bu sorularla bir sınava girseler, kaç alırlardı" diye!
Hatta iddiaya girmeyi bile düşünüyorum: Attığı tweet'lere, programlarda söylediklerine bakarsam Anayasa profesörü Burhan Kuzu, 10 üzerinden 5 bile alamaz!
Söz konusu sorulara buradan ulaşabilirsiniz.
(Merak edenlere not: Söylemesi ayıptır, benim Anayasa Hukuku notum 9 idi.)
* * *
Binali Bey için görev önerim
Gazetelerde yayımlanan haberlerden anlaşılıyor ki AKP Milletvekili Binali Yıldırım’a "özgül ağırlığına uygun bir görev" bulmakta sıkıntı var.
Bu da normal. Bakanlık yapmış, Başbakan olmuş, TC Protokolü’nünün 2 numarası olan TBMM Başkanlığı’na seçilmiş bir kişi Binali Bey.
Bu yüzden "ona layık bir görev bulmak" gerçekten de zor ve Reis’in de canı bu yüzden sıkılıyor olmalı.
Benim bir önerim var:
Binali Bey girişimci çocuk yetiştirmek konusunda gerçek bir uzman sayılır ve Türkiye onun bu özelliğinden ne yazık ki yararlanmasını hala öğrenebilmiş değil.
Doğrudan Cumhurbaşkanı’na rapor eden bir bağımsız kurum kurulsun ve Binali Bey bunun başına geçsin. Çünkü bakanlık hafif gelir.
Bu kurum, dar gelirli aile çocuklarının, girişimcilik yeteneklerini nasıl ortaya çıkarıp, başarıya ulaşabileceklerini öğretmeye ve bu bilgiyi yaymaya odaklanan bir kurum olacak.
Böylece memleketimizde sadece Binali Bey’in çocuklarının sırtına binmiş yükü dağıtmak, herkesin elini taşın altına sokmasını sağlamak da mümkün olacak.
Acaba Reis bu konuya ne der?
Çünkü onun sayısını sayamayacağımız kadar çok uzmanlık alanlarından biri de bu konu.
İkisi baş başa verip, şu gariban gençlere bir el vermeyi düşünmezler mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
5.02.2025
20.11.2024