Mehmet Y. Yılmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen gün Suriye politikası ile ilgili açıklamalar yaparken şöyle konuştu:
“Şu anda Suriye ile bizim alt düzeyde dış politika yürütülüyor. İstihbarat örgütleri bu noktada illa liderler ne yapıyorsa, biz de onu yaparız havasında olmaz. Liderler çoğu zaman devreden çıkabilirler, istihbarat örgütleri bunu değerlendirir. Düşmanınız olsa dahi ipi tamamen koparmayacaksınız. Olur ki o ip size lazım olabilir.”
Buradan anlıyoruz ki alt düzeyde de olsa Suriye rejimi ile bir temas var.
O vakit yakın bir gelecekte Esed’in yeniden Esad’a dönüşmesine de hazır olmanızı öneririm.
Bu işler böyle başlar çünkü.
Hatırlayın, PKK ile Oslo görüşmeleri sırasında da önce “böyle bir şey yok” demişti, sonra “devlet görüşür” gibi anlaşılmaz bir cümle kurmuştu. En sonunda da talimatı kendisinin verdiğini açıklamıştı.
Zaten bu işler de böyle yürümelidir: Siyasi otoritenin talimatı olmaksızın bir devlet kurumunun dış politika yürütmeye çalışması normal değildir.
Siyasi sorumluluğa sahip olan hükümet ya da başkan talimat verir, ilişkiler de o talimat çerçevesinde yürür.
Aksi takdirde “devlet içinde devlet” var demektir ki buna göz yummanın siyasi sorumluluğu, yine meşru siyasi otoritenindir.
Onun için Cumhurbaşkanı’nın bu işler sanki kendisinden habersiz yürüyormuş gibi davranmasına gerek yok.
Rahat olsun. Bugüne kadar çok hata yaptı, Suriye dış politikası da bunlardan sadece biri. Zararın neresinden dönerse kardır, özeleştiri zaten beklemiyoruz.
Yalnız bir eleştirim var: Dış politika konusunda zaten TBMM’ye bir açıklama yapılmıyor, bir hesap verilmiyor.
Dış politika, istihbarat örgütü eliyle, bir kişinin talimatları ile yürütülüyorsa bundan BAAS kokusu çıkar.
Üstelik istihbarat örgütünün iç politikaya da bulaştığını, belediye başkan adaylarını AKP adına soruşturduğunu bizzat kendisi açıklamıştı.
Tipik bir Orta Doğu BAAS rejimi tablosu bu. Aman diyeyim, sonu ülkeler için de, vatandaşlar için de iyi olmuyor!
***
Fırıldak Kubi ruhu, kendine yeni vücut buldu
İYİ Parti’den Manisa Milletvekili seçilen Tamer Akkal, AKP’ye geçti. Cumhurbaşkanı ile birlikte Meclis’te çektirdiği fotoğraftaki yüzünde pişkin bir ifade var.
Bu adam milletvekili seçileli yedi ay oldu.
Yedi ay önce fikirleri AKP ile uyuşmuyordu, muhtemelen Reis’e atıp tuttuğu çok sayıda konuşma da yaptı.
Ama sonra ani bir zihin açıklığı geldi ve AKP’ye geçmeye karar verdi.
İYİ Parti’de yola çıkıp, AKP’de soluğu almak nasıl bir ideolojik, zihinsel, düşünsel gelişime işaret ediyor olabilir?
MHP’ye geçmiş olsa yine anlayacağım, “zaten bu siyasetin ana partisi MHP, burada anlaşamadı, oraya gitti” demek mümkün çünkü.
Bu adamın, milletvekili listesinin birinci sırasına konulmasına “partisinin yetkili kurulları” karar verdi.
Yetkili kurul lafın gelişi tabii. Her partide böyle yetkili kurullar var ama son sözü genel başkanlar söylüyor.
Bu şahıs, parti üyelerinin katıldığı normal bir ön seçimle aday gösterilmiş olsaydı, seçmenlerine karşı bir sorumluluk hissedecekti.
Ama Genel Başkan seçti, o da Cumhurbaşkanı olamadı, dolayısıyla Genel Başkan’ı ciddiye almasına gerek yok.
Öte yandan biliyor ki gelecek seçimde AKP listesinde iyi bir yere konabilir, çünkü tam da bu dönemde AKP’ye geçerek önemli bir propaganda malzemesi olmayı kabul etti.
Zaten AKP’nin listesini de tıpkı öteki partilerde olduğu gibi genel başkan şekillendiriyor.
Onun için biliyor ki Reis’in gözüne girerse yine seçilebilir.
Oysa AKP üyelerinin katılacağı bir ön seçimde asla şansı olamazdı.
Bizim sistemimiz işte bu nedenle çalışmıyor, kötü işliyor.
Parlamenter sistem varken de böyleydi, başkanlık sistemine geçtik, yine öyle.
Genel başkanlar düdüğü çalmaya devam edecekler, “Fırıldak Kubiler” de bu sistemden yararlanmaya!
Düzen değişmediği sürece Fırıldak Kubi’nin ruhu TBMM üzerinde dolanmaya devam edecek.
***
Dönemin ruhu: Cezaevinde seçim kampanyası
AKP Ankara BB Başkanı adayı Mehmet Özhaseki, seçim çalışmaları kapsamında 112 oda ve 44 kooperatif başkanı ile bir araya geldi.
Bunun ilginç bir yönü yok elbette. İktidar partisinin başkan adayı çağırırsa bütün oda ve kooperatif başkanlarının orada hazır bulunması normaldir.
İlginç olan toplantının Ulucanlar Cezaevi’nde yapılmış olması. “Dönemin ruhu” bu diye sanırım!
Özhaseki diyor ki “Büyükşehir yönetmek başka bir şeye benzemez, tecrübeli adayları seçin.”
Bu her halde kendisi oluyor, çünkü Recep Tayyip Erdoğan da BB Başkanı olduğu vakit, bir partinin tecrübesiz, sıradan bir il başkanıydı.
Sonra günün birinde Recep Tayyip Erdoğan, Ankara BB Başkanı olarak seçim ile gelmiş şahsı istifaya zorladı. Ve yerine “bu işleri daha iyi yapabilecek birini” tayin etti. O kişi nerede şimdi? Neden Başkanlığa aday o değil?
Aynı şey İstanbul’da da oldu. İstanbul’un seçilmiş BB Başkanı istifa ettirildi. Yerine bir ilçenin belediye başkanı tayin edildi. Şimdi nerede, neden tecrübe kazanmışken aday yapılmadı?
Bu arkadaşların bir söyledikleri, bir yaptıklarını tutmuyor. Bir gün öyle, bir gün böyle konuşuyorlar.
Aynı toplantıda Özhaseki’ye, minibüsçüler, “ayakta yolcu alınca trafik polisleri ceza kesiyor” diye şikayet etmişler.
Verdiği cevaba bakın: “İçişleri Bakanı ile konuşacağım. Bu sorunu çözeceğiz. Belediye otobüslerinde, metroda ayakta yolcuya ceza kesiliyor mu?”
Minibüslerde ayakta seyahat etmek isteyen Ankaralılara müjde! Tecrübeli başkan adayınız size bunu vaat ediyor!
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025
20.02.2025