Mehmet Y. Yılmaz
Birleşik Krallık merkezli kumar ve bahis şirketi Entain’in eski yöneticileri rüşvet, dolandırıcılık, kamu gelirini dolandırma, vergi kaçırma ve adaleti saptırma gibi suçlamalarla yargılanacak.
Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi “yargılanacak” ama Türkiye’de değil.
Birleşik Krallık savcılığının perşembe günü yaptığı açıklama İngiliz The Guardian gazetesinde yayınlandı.
Savcılığın açıklamasına göre, aralarında Entain şirketi yöneticilerinin de olduğu 11 kişi hakkında kovuşturma izni verildi.
İddia edilen suçlamaların bir bölümü bizi ilgilendirmiyor ama bir tanesi var ki bizi çok ilgilendiriyor.
İngiltere Gelirler ve Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün (HMRC) açtığı soruşturma, şu anda adı Entain olan GVC Holdings’in 2011 – 2018 arasında Türkiye’deki bahis işlerini kapsıyor.
GVC Holdings’in Türkiye operasyonları hakkındaki soruşturmanın, İngiltere’de 2010 yılında kabul edilen Rüşvet Kanunu’nun ihlal edilmesi nedeniyle açıldığı ifade ediliyor.
Entain, geçmiş yıllarda Türkiye’de bir şirket satın almış ve bu şirketin Türkiye’deki faaliyetleri sırasında kamu grevlilerine rüşvet vermiş.
Şirketin açıklamasına göre bu suça bulaşan yöneticiler artık şirkette çalışmıyorlar. Belli ki rezalet ortaya çıkınca bu kişiler işten atılmışlar.
Şirketten yapılan açıklamada, olası bir uzlaşma amacıyla 585 milyon Sterlin tutarında bir bütçe ayrılmış.
Davanın ilk duruşması 6 Ekim'de Westminster Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Duruşmalar sırasında Türkiye’de kimlere rüşvet verildiği de ortaya çıkar mı bilmiyorum.
Savcılarımız ya da Adalet Bakanlığı merak edip, söz konusu kişileri bu yönden sorgulamak isterler mi acaba?
Yoksa “ne olur ne olmaz, bu işlere belki ‘üç harfliler’ de karışmıştır, durduk yerde çarpılmaya gerek yok” diye düşünüp, bu haberi görmezden mi gelirler?
Bu sorunun yanıtını da doğal olarak bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum.
Savcılarımız Türkiye’de kimlerin bu şirketten rüşvet aldığını merak etmezler.
Adliyemiz bu konularda İngiliz atasözüne inanmayı tercih eder: Merak, kediyi öldürür!
***
Aman nazar değmesin
Hep söylemişimdir, AKP’lilerin çocuklarının inanılmaz bir ticari dehaları var. Fahrettin Altun ailesi ücret geliriyle geçinen bir memur ailesi. Belli ki çocuklarının bu ticari dehasını erken fark edip teşvik etmişler, engelleyici rol oynamamışlar |
Fahrettin Altun'un oğlu Mustafa Bilge Altun, 2021 yılında isminin baş harflerini vererek MBA Yazılım Otomativ Tarım Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ni kurdu
Her zaman söylemişimdir, AKP’li kadroların çocuklarının iş yapma becerisi herkese örnek olmalı.
İş bilmez köylüler “tarımdan para kazanamıyoruz” diye ağlaşırlarken, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun Başkanı Fahrettin Altun’un oğlu, kurduğu tarım şirketiyle 3 yılda hatırı sayılır bir servetin sahibi oldu.
BirGün’den Timur Soykan’ın haberine göre, Fahrettin Bey’in 20 yaşındaki oğlu Mustafa Bilge kardeşimiz, 500 bin lira sermayeyle kurduğu tarım şirketinin sermayesini 3 yılda 210 milyon liraya çıkarmış.
Çalışkan olduğu kadar da tasarrufu seven bir genç belli ki çünkü şirketine yatırdığı para her yıl artmış.
500 bin liraya kurduğu şirket, 2022 yılında 9 milyon lirayı nakden yatırarak ilk sermaye artırımını yapmış.
Şirket 2023’te İstanbul’dan Kocaeli-İzmit’e taşınırken bir sermaye artışı daha yapmış; sermayesi 67 milyon 700 bin TL olmuş.
Bu yıl da bir artış daha yapılmış, şirketin sermayesi 210 milyon liraya çıkmış.
Soykan’ın yazdığına göre şirketin başka bir ortağı yok, tamamı Mustafa Bilge Bey’in.
Tarımsal üretimin yapıldığı tarlaların bazılarının satın alındığı, bazılarının ise Hazine’den kiralandığı iddia ediliyor ama adı üzerinde iddia.
Soykan bu konuyla ilgili soruları için Fahrettin Bey’i de aramış ama ulaşamamış.
Normaldir diye aklımdan geçirdim. Fahrettin Bey oğlunun başarıları üzerine konuşursa nazar filan değer diye düşünmüş olmalı.
Hep söylemişimdir, bu AKP’lilerin çocuklarının inanılmaz bir ticari dehaları var.
Altun ailesi ücret geliriyle geçinen bir memur ailesi.
Belli ki çocuklarının bu ticari dehasını erken fark edip teşvik etmişler, engelleyici rol oynamamışlar.
Tıpkı Binali Yıldırım’ın çocukları gibi yani.
Binali Bey ve eşi, biliyorsunuz devlet memuru olarak yaşamlarını kazandılar ve armatörlük dehası olacak çocuklar yetiştirdiler.
Şimdi gemileri dünyanın dört bir yanında deyim yerindeyse cirit atıyor, taaa Güney Amerikalara kadar gidip, geliyor.
Cumhurbaşkanı’nın çocukları da öyle. Bütün kardeşler de ticari deha olur mu diye sormayın, olabiliyorlar işte!
Önemli olan çocukların içindeki ateşi erken fark edip, ebeveyn olarak teşvik etmek.
Cumhurbaşkanımızın yeğeni, yani erkek kardeşinin oğlu Üsame Erdoğan da 1000 Yatırımlar Holding diye bir şirket kurmuştu, hatırlarsınız belki.
Üsame Bey kardeşimizin ortağı olduğu holdingin şirketlerinden biri Emlak Konut’tan 507,5 milyon lira değerindeki bir gayrimenkulü 5 milyon lira peşin, ayda 8,5 milyon lira taksitle satın almıştı.
Bunun için ihale filan yapılmamıştı tabii, ne gereği var zaten?
Bu holdingin ortaklarından biri de eski Çevre Bakanlığı müsteşarının oğlu, ki başta da söyledim, AKP’lilerin çocuklarının başarılarının sınırı yok.
Rabbim nazardan saklasın, verdikçe vermeye devam etsin!
Mehmet Y. Yılmaz |
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBeslenmenin farklı yollarından kaçış yok 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBüyük Buhran… 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEİslâmcıların iki yüzü, Türkçülerin devleti ve Kürt sorununun çözümü 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.08.2025
12.08.2025
7.08.2025
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025