Namık ÇINAR
Hadi gelin bugün, şu baldıran zehrinden bir bardak daha doldurup önümüze koymanın gerekip gerekmediği konusunda dertleşelim sizinle biraz.
Kırk-elli bin insanın ölmesi başta olmak üzere, çok şeyin yitip gitmesine sebep olan bir suç örgütüyle barışırken, kan tükürüp kızılcık şerbeti içtim demenin ne denli zor olduğunu, doğrusu ben de kabul ederim.
Bu kavgayı durdurmanın, çoğu şeyin üstüne sünger çekmekten geçeceği çok açık.
Ne ki, kâbuslardan kurtulmak üzere kar gibi beyaz bir sayfa açacaksanız, bu savaş ilişkilerinin hem bir başka sorunlusu hem de yaralısı olan askerî kanadı es geçebilecek misiniz?
Bu coğrafyada bir barış tesis edecekseniz, bütüncül bir tavır içinde olmanız gerekmez mi?
Falanca kesime böyle, filanca kesime de şöyle davranarak yürür mü bu iş?
Barışın mantığı bakımından, bir tarafta otuz yılın teröristleriyle sulh olur iken, diğer tarafta bu ülkenin mahkemelerinde aynı anda başkalarını terör örgütü kurmakla suçlayarak, nasıl sürdüreceksiniz yargılanmalarını?
PKK kendine özgü ulvi gerekçelere dayandırabilir şiddet başvurusunu.
Fakat yaşam görecelikler harmanıdır; herkes bir çeşit yücelik buluverir ararsa, hayatı allak bullak edercesine bir yaba ile savururken.
O yüzden ordu da, bunu durdurmak için karşıt bir tavır geliştirdiğini söylerse, ne olacak o zaman?
Devletin, savaşırken bile hukukun içinde kalması gerektiği eski bir söylemdir; bilmez miyiz. Ama kim yerine getirmiş bunu şimdiye kadar, var mı gören; erdeme, akıl ve izana var mı rastlayan?
Hayvansı diyemiyorum, çünkü hayvana hakaret olur; hangi kesim bakımından olursa olsun, insanlığın delilik hâlidir savaş.
Bu rezillikte birini unutmaya hazırlanırken, diğer kesimi tutamazsınız hafızanızda.
Kaldı ki son tahlilde, ikisi de sizsinizdir zaten.
Bu sulhu sadece ölenler üzerinden değil, hayatta kalanlar üzerinden de okumaya çalışmalısınız. Elleri birbirine değecek olan onlar çünkü sokaklarda.
Yitirdiklerinizi silip atın demiyorum, ama toprağa gömdüğünüz gibi yüreğinize de gömmeyi becererek; ölümler üzerinden değil, yaşamlar üzerinden çıkmalısınız yola, gene de asıl.
Veriler değişmişse, sonuçlar da değişir
Bana sorarsanız, artık generalleri de bırakmanın zamanı geldi, derim ben.
Ergenekonculuğun ve darbeciliğin son otuz seneki tırmanışında, hiç mi parmağı yok bu iç savaşın?
Aynı sorunlar yumağının birbirlerini üreten birer parçası değil miydi bunlar?
Daha ne o zaman?
Nerede başlayıp nerede bittikleri birbirine karışmış tüm sorunları, barış sürecinin kapsamına hep birlikte almayıp da ne yapacaksınız?
Ta başından beri benim derdim Türkiye’nin reformları olmuştu hep. Lâkin bu memleketin, eskiliklere aşkla bağlı bir düzende direndiği için geldi başına, ne geldiyse. Ve bunlardan beslenerek büyüdü ve gelişti, PKK da, militarist zihniyetli ordu da.
Şimdi siz, kötünün iyisinden yana mı olacaksınız, onları yarıştırarak?
Hangisi daha kötü pekiyi? O mu, bu mu ve kime göre?
Ben de biliyorum yargılanan subayların ve özellikle de üst generallerin suçlu olduklarını. Ama bugün barışmaya kalktığınız kimseler masum mu ki?
Bunu yüzünüze vurmak için söylemiyorum. Dedim ya, haklısınız; başka bir çare de görünmüyor, bu dertlerden kurtulmak için.
Sakın geriye adım atayım da demeyin. Tam tersine, kapsamını genişletin.
Eğer kimileri bakımından suçun ve masumiyetin aranmadığı yeni bir safhaya geçiyorsanız, bunu artık herkese teşmil etmek gibi bir yükümünüz var demektir. Benim anlatmaya çalıştığım bu.
Zira PKK ile barış, verilerin değiştiği yeni bir duruma geçmekte olduğumuza işarettir. Eski verilerin söylemleri, bana göre artık geçerliliğini yitirmiş sayılmalıdır.
Masanın üstündeki her şeyin ama her şeyin, şimdi yeniden ele alınması gereği doğmuş ve vakti gelmiştir.
Bundan korkmamak lâzımdır.
Çünkü siz, yapılması gerekenleri yapmadınız. Bütün problemleri, daha da çetrefil hâle sokan sorunlu bir yargının kucağına bırakmakla yetindiniz.
Reformlar hususunda, sanki cebinizde akrep vardı.
Orduya, yargıya ve bir sürü köhneliğe reformcu düzenlemelerle çeki düzen verecek yerde, yüreğinizi soğutmaya yalnızca generalleri hapse atmakla gidermeyi seçtiniz. Küçük rütbedekilerle uğraşmak ise başlı başına bir hataydı. Bunu yeni yapılanmalarla birlikte götürseydiniz, o zaman belki meşruluğuna da diyecek yoktu.
Ama öyle yapmadınız. Sorun teşhiste değil, tedavideydi. Bu ülkenin ordusu darbeciydi ve halkının üzerinde siyasal bir egemenlik kurmuştu. Siz buna kocakarı merhemi olsun sürmediniz.
Eski yapı aynen kalacak olduktan sonra, neye yarar yaşlı yaşlı adamların hapislerde çürümesi?
Gerçekten demokrasi nasıl olacak, ordu nasıl olacak, yargı nasıl olacak, gelin bunları konuşalım her şeyden önce.
Uygulamalarınızdaki yanlışlıklarla orduyu yaraladınız. Şimdi onu böyle bırakamazsınız.
Ya gözünüzü kırpmayın, tetikte durarak geceleri; ya da fırsattır, bırakın onları da dışarı.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları

































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016