Namık ÇINAR
Dindarların devleti ele geçirmesinde sandığın rolünü çağdaş bir fütuhat olarak gören İslâmcı yazarlar, şimdi artık şeriata nasıl geçileceği konusunda yazıp çizmeye de başladılar.
Y.Şafak’tan Hayrettin Karaman, geçen günkü İslâm’ı temel referans alan demokratik düzenle, yani şeriatla ilgili makalesinde “Azınlıktakiler, çoğunluğun hatırı için bazı özgürlüklerini gönüllü olarak kullanmamalıdırlar. İnat eder de kullanırlarsa, değerleri çiğnenen çoğunluğun baskısını hak etmiş olurlar” demişti.
Ben, dincilerin şimdilik bu dozu yeterli bulup laik bağnazların(!) sindirebilmelerine ve kanıksamalarına zaman tanıyacaklarını ummuştum ki, bizim gazetenin yazarlarından Mücahit Bilici, son yazısıyla kalktı o çıtayı daha da yükseğe çıkarıverdi.
O da diyor ki; “Cumhuriyet’in dindarlarca fethi gerçekleşti.” Lâkin bundan sonra “dindarların dünyasına demokrasi nasıl gelecek?”
Lâfı ağzında hiç gevelemiyor. “Dindarlar şeriatı raftan indirdikleri an” gelecek!
“Ama zaten az kaldı” diye de ekliyor, “Oraya doğru gidiyoruz.”
Bilici’ye göre “hakiki demokrasi şeriat, hakiki şeriat da demokrasi”dir. Amerikan Üniversitesinde de böyle söyleyip NewYorkluları da hak dinine mi çağırıyor bilmiyorum, ama bizden hiç esirgemiyor.
Demokrasiyle İslâm’ı birbirinden uzak gören Laik cehaletle dindar cehalet, bugüne kadar Müslümanların demokrasiyle yüzleşmesini elbirliğiyle engellemişlermiş.
Ne ki, bu hâli yüz sene önce fark ettiği için demokrasiyi savunmuş bulunan Said Nursi ise, bu hususta büyük bir istisna sayılırmış.
Dindarlar, “Kemalist despotizme karşı demokrasiyi sahiplendiler” ki, sürecin başlangıcı itibariyle bu bana göre de böyledir; “ancak dinî olarak demokrasiyi hakkını vererek hazmetme fırsatını bulamadılar.”
Şimdiye kadar İslâm’ın dışında tutulan siyaset, müminlerin “devleti teslim almalarıyla birlikte” artık İslâm’ın içine taşınacaktır, diyor.
Dinî demokrasi demek olan şeriata dair problemler de, işte tam bu noktada ortaya çıkıyor.
“Devletin başı olan kişi ki, halife odur”, diyor. Yani ona göre, bu durumda halife Erdoğan’dır.
“Çıkıp diyecektir ki” (zaten benzer şeyleri hızla demeye de başladı, bildiğiniz gibi), “müminlerin emîri olarak İslâm’ın şu prensibine uymanızı istiyorum.”
“Kendisinin İslâm’dan anladığı söyledikleriyle kaim olacağına göre, itiraz edenlerin İslâm’a itiraz ettiğini zannedecek”; bu da onu, “dinin otoritesini kendi otoritesi addedip tahakküme yönelmesine yol açacaktır”, hükmüne götürüyor.
Bundan kurtulmanın ve İslâmi demokrasiyi tesis etmenin biricik yöntemi, “şeriatın otoritesinde hemfikir oldukları hâlde”, sadece hükümlerin anlamı konusunda ihtilâfa düşen dinî otoriteler arasında çıkan “birarada yaşama ve çoğulculuk sorunu”nun çözülmesiyle mümkündür.
Çünkü “şeriat budur” deme tekeline sahip bir tek halife midir; ayrıca gökten inecek “İsa”sı, yerden bitecek “Mehdi”si de olmayacak mıdır?
O yüzden, şimdiki “tekçi algılama biçimi” terk edilir, onun yerine “iktidar paylaşımı çok merkezli bir dinsel koalisyonla götürülürse” mesele hâllolur ve cânım demokrasi de gerçekleşmiş sayılır.
Tıpkı “Cemaat” gazetesinin daha düne kadar ekranlarda dönen reklamlarında verdiği mesajdan ilhamla; hani aynı bahçe içinde biten bir çiçeği, dalaşmak yerine hep birlikte güzel güzel koklamak varken, birinin çit çekerek her şeyi bencilce mahvetmesi ne denli çirkin idi ya; işte bunu önlemek gibi yani.
Peki, birarada yaşamanın ve çoğulculuğun din dışı boyutu ne olacak?
İslâmiyet dışı hayat, haram bir hayattır.
Hiç haram ölçü alınır mı?
Tövbe tövbe!
Bu seferlik duymamış olayım.
Kızdırmayın adamı!
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016