Namık ÇINAR
Devlet Başkanları ölen Kuzey Korelilerin tv’lere yansıyan haberlerini izlerken, ne yalan söyleyeyim, doğrusu o görüntüler hiç de yabancı gelmediler bana. Siz ne dersiniz; aynı duyguya kapılanlarınız olmadı mı, aranızdan? Kim Jong-il’in na’şını görsel bir katafalka koyarlarken, çoluk çocuğundan en yaşlısına kadar bütün kitlelerin abartılı dövünmelerle gözyaşlarına boğulmaları; hiç aşinası olduğunuz bir resmi çağrıştırmadı mı, sizlere de?
Dramatik olan o ki, hemen aklınıza gelen, acaba biz de benzer davranışlarımızla böyle mi görünüyoruz, olmadı mı, dışarıdan? Meselâ Amerika’dan, İngiltere’den ya da Hollanda ve İsveç’ten bakılınca, bu mu bizimkilerin de verdikleri intiba? Onlar da yadırgıyorlar, fakat yüz yüze gelince belli mi etmiyorlar bize duygularını? “Kendileri bilirler, lâkin ne tuhaflar” mı diyorlar, içlerinden? Zaman zamanki “çok farklı kültürlerdeniz” söylemlerinin bir tanesi de, ola ki bu mu acaba?
Zira, karşımızdaki Kuzey Kore olunca, bize bile bakın ne denli doğal gelmeyen bir görüntü çiziyorlar o yaptıklarıyla, değil mi? İnsan liderini elbet de sever sevmesine de, bu onlarınkinin sevgi olmayıp, bir başka şey olduğunun kanaati gelmiyor mu akla, hepsinden önce?
İş Korelilere gelince yakışıksız görünecek; onlara olunca, tutum ve davranışlarında riya ve şartlanmalar hissedeceksiniz, ama size gelince aynı şeyler olmayacak; oh ne âlâ memleket!
“Bizimki ile onların liderini nasıl karşılaştırırsın, bu ne cüret; aynı kefeye konacak kimseler mi ki bunlar?” diyebilirsiniz.
İyi de, bu size göre öyle. Gidin sorun bakalım; ne diyecekler Koreliler, sizden farklı olarak. Hem sonra, Kim Jong-il’i kaçınız tanır, kaçınız bilir? Sesini duyanınız, attığı nutuklara bakıp değerlendireniniz kaç kişi? Yâni demem o ki, kulaktan dolma birkaç lâfın dışında, işin içyüzüne bakarak mı adamın iyi ya da kötü olduğuna karar veriyorsunuz da, ölümü sebebiyle salya-sümük dövünülmesini o yüzden hayretler içinde karşılıyorsunuz?
Hayır! Ondan çok, halkın sergilediği bu uçuk-kaçık ruh hâli dikkatinizi çekiyor sizin. Bir toplumun, bir insana tapacak kertede “kul”laşmasının ne denli çirkin olduğunu görerek yadırgıyorsunuz; başınıza gelen bu aslında.
Ve sonra da, benzer bir durum sizde de olduğu için, hemen fikrinize düşen “ben de bunlar gibi miyim?” oluyor, kaçınılmaz olarak. Yâ! Ne kadar komik durumlara düşebiliyor insanlar, basiretlerini ve akıllarını kaybedince; görüyorsunuz işte.
Bir ulusun, bir halkın, saygıya değer insanlarını yüceltmesi başka, kalkıp onlara tapması başka. Hakikatli olmak, yeri gelince kadirşinaslık göstermek, elbet de gövertir insanı. Kaybedilmiş olsun, hâlen yaşıyor olsun, o ülkeye hizmet etmiş, iyi şeyler yapmış kimselerin anılması, takdirle yâd edilmesi tabii ki güzel bir şey. Ama birader, sizin şimdi şu yaptığınız, şu uyguladığınız, ayağınıza bir pranga gibi bağladığınız şeyler, böyle mi be iki gözüm?
“Kendi yaptığınız, kendi taptığınız” bir zihniyetle ürettiğiniz toteminizin, toplumsal ve bireysel yaşamlarımıza girmedik ve hemen her alandaki düşüncelerimizi belirlemedik neresi kaldı; hadi deyiverin bana? Söyleyin n’olur, nedir bu ifrat ve nasıl kurtaracağız bundan kendimizi?
72 sene olmuş, öleli. Neredeyse, fotoğraflarından gören ve bilenlerden başkaca bir nesil de kalmamış ortalıkta. Ama sanki daha dünmüş gibi, dokuzu beş geçe zınk diye durabiliyor hayat, gene de.
Bu yapılanlar, sağlıksız gelmiyor mu, hiç size? Hadi Korelilerinki, dün bir, bugün iki. 72 sene sonra, öyle mi olacak orada da dersiniz? Dile kolay yahu! Bir asır geçecek; ananız babanız, nineniz dedeniz, hâttâ onların da anaları babaları, nineleri dedeleri ölecek ve siz bütün bunları unutacak; fakat tam bu acıya gelince, o bir türlü dinmeyecek. Valla pes. Korelilerinki mi riya, sizinki mi, varın artık siz bulun.
“Kim Jong-il’e az ağlayıp az dövünenler cezalandırılacaklarmış.” Öyle deniyor, bıyık altından gülümsenerek. Lâkin siz, siz olun, gülümsemeyin bana sorarsanız. Çünkü alıştığınız için farkında değilsiniz ama, sizin yaptıklarınız daha dillere destan. Fabrika sirenleri, kampanalar, gemilerin sis düdükleri, vardiya çanları ve bilumum kornalar, hep birlikte çığlığa kalkıp, nerede olunursa olunsun hayat durduğunda; buna uymayıp meselâ yürüyen, ya da oturduğu yerde istifini bozmayan birilerini derdest edip, gazetelerde ya da tv’lerde boy boy afişe eden sizler değil misiniz, her yıl? Nice baskı metotlarınız, hâttâ cezalar öngören yasalarınız yok mu, bu hususlarda?
İlkel kavimlerin pagan dönemi tapınak ve sunaklarının ritüellerine taş çıkartacak kıvamdaki törenlerde boy gösteren resmî ve bürokratik zevat, acaba “Arslanlı yol”un aşındırdıkları her bir taşındaki çizikleri veya kendine has işaretleri, gide-gele, gide-gele ezberlemişler midir dersiniz? Ankara’nın onbinler ve belki de yüzbinlerle kaim, yüksek maaşlı “sivil-asker yönetici bürokrasisi”, antikitedeki “ruhban sınıfı”nın yerini almış olduklarını, en fazla bu törenlerdeki rolleriyle betimleyip simgeleyerek, zavallı halkın vergilerini nasıl da çarçura memur edildiklerini en güzel şekilde göstermektedirler.
Ben Kuzey Kore’nin kefeni ilk fırsatta yırtacağını umuyorum, siz derdinize yanın. Adını yazı boyunca anmadığım hâlde, her okuyanın daha ilk paragraftan itibaren Atatürk’ten bahsettiğimi hemen anlıyor olması bile, akla bir başkasının gelemeyecek kadar sığ, kısır ve seçeneksiz bir ülkede olduğumuzun vahametini göstermeye yetmiyor mu, sizce de?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016