Ümit KIVANÇ
Eğleniyor muyuz inşallah? Nihayet şöyle gönül rahatlığıyla “oh oh” çekebiliyorsunuz. “Haydi!” dediler, parti binalarına saldırdınız, insan dövdünüz, dükkanları yaktınız yıktınız, bombalar patlattılar, sevmediklerinizi öldürdüler, sevindiniz, daha çok patlattılar, daha çok öldürdüler, daha çok sevindiniz, daha da çok patlatıp öldürdüler, sevinçten şuurunuzu yitirdiniz, saygı duruşu ıslıkladınız, iyi insanların parçalanmış cesetleri üzerinde tepindiniz, kendinizden geçtiniz; hürmet değilse tahammül içerisinde izlenmesi gereken son yolculuklar sizin galiz küfürleriniz eşliğinde yapıldı, içinde oynaştığınız, haysiyetinizi bandığınız ve etrafa saçtığınız çamurun renginde örtü örtüldü hayatın üstüne, herkes o kirli kahverengiye bulandı. Nasıl? Hoşlaştınız mı inşallah?
Kürt öldürmek yine serbest. Üstelik onlara Ermeni diye küfür ederek. Ooo! Yeme de yanında yat! Mesut muyuz, bahtiyar mıyız, canlandı mı ecdâdın bütün ulvî hisleri ve yakıp yıkma, kırıp dökme, fethetme zaptetme dürtüleri, kendinizi seçilmiş seçilmiş daha da seçilmiş hissediyor musunuz inşallah?
Altmış kişi öldürdük. Yok yok, on kişi öldürdük. Yok yok, otuz kişi öldürdük. Onar, otuzar, altmışar öldürdük. Kişi değil terörist öldürdük. Öyle ettik ki, kaç kişi öldürdüğümüzü bile bilemiyoruz artık. Altmış desek bir türlü, on desek öbür türlü. Fark etmez. Biz her türlü öldürüyoruz. Öldürüyoruz, öldürtüyoruz, bu millet öldürelim istiyor, biz öldürdükçe memnun oluyor, kendini bir farklı, bir tatmin olmuş, hattâ bir olmuş hissediyor. Biz onun adına öldürdükçe o kendini gerçekleştiriyor. Doyduk mu inşallah?
* * *
Öyle bir kıskaca soktular ki bizi, değerli okurlar, elimiz kolumuz bağlandı. Hayır, “şunu yazarız da başımıza iş gelir” kaygısından falan değil. O gelirse gelir zaten, yapacak bir şey yok. Başka, derin bir mesele, yazana çizene kelepçe olan.
Şu okuduğunuz satırları yazan şahıs gibilerin görevi, bilgi vermek, bölük pörçük veriler halinde uçuşan şeyler arasında bağlantı kurmak, güncel sorunlar hakkında düşünmek isteyen için zeminler sunmak. Fakat bunu yapamaz olduk. Size vaziyeti izah etmek istiyorum, çünkü bu böyle gitmez. Felaketimiz derinleşse de çıkış yolları bulmamız lazım.
Kısaca ifade etmeye çalışayım: İktidarın zulmü, toplum çoğunluğunun vicdansızlığı, Kürtlere şu anda revâ görülenler öyle boyutlarda ki, dönüp herhangi bir başka dünya meselesinden sözetmek umursamazlıkmış, ayıpmış gibi görünüyor. 7 Haziran'la birlikte ufukta beliren demokratikleşme, çoğulculaşma “tehlike”sine karşı millet-i hakimeyi arkalarına alarak İslâmcılar ve devletin giriştiği darbe gelecek için öylesine korkunç sonuçlara gebe ki, aynı zamanda, geçmişin öyle kötü âdetlerinden, geleneklerinden besleniyor ki, ilkini savuşturmadan, ikincilerden kurtulmadan bu topraklarda kimseye gün yüzü yok. Bu yüzden, müthiş bir aciliyet hissi içerisinde mütemadiyen bunlarla uğraşmazsa insan, kendini üstüne düşeni yapmamış, insan olmanın icabına sırtını dönmüş hissediyor.
Oysa dünyada çocuklarımızın geleceğini fena halde etkileyecek şeyler oluyor.
ABD'nin Iowa eyaletinde Cumhuriyetçi Parti adayları arasında ön yoklama yapıldığı gecenin ertesinde, yurtdışında yaşayan, güncel haberlerle de ilgilenen bir sanatçının mesajına rastgeldim; mealen, “Dün gece çok önemli şeyler oldu, Türkiye'de hiçbir yazar bunlardan bahsetmiyor, herkes sadece Türkiye ile ilgili,” diyor, dünyaya ne kadar kapalı olduğumuzu hatırlatıyordu.
Ona cevap yazmak istedim. Sabaha kadar bu ön yoklama sonucunu beklemiş, bütün gece, Amerikalı muhabirlerin tweet’lerini takip etmiştim. “Valla izliyoruz,” diyecektim, “ama yazsak kim okuyacak, kim ilgilenecek, ayrıca Cizre'deki bodrumda katliam olup olmayacağının beklendiği şu anda kime ne Trump'tan?”
Böyle gitmez. ABD'de başkan adayı Donald Trump'ın yükselişi bütün dünyayı çok yakından ilgilendiren, geleceğimizi mahvedecek bir hadise. Trump'ın “rating”i -ABD'de adayların popülerliği sürekli ölçülüyor ya- yüzde 34 ile 38 arasında, en yakın rakibi çıka çıka 18'e çıkabildi. Ve fakat bu feci duruma rağmen Iowa'da kazanamadı. ABD başkanlık seçimi, aslında bütün dünya vatandaşlarının oy kullanması gereken bir seçim – izah etmeyeyim, anladınız siz onu. “Gider bombalarım kardeşim, su işkencesini de getiririm, hasmımız Ortaçağ'dan gelmişse biz de Ortaçağ'a gideriz, Müslümanları ABD'ye sokmam, göçmenleri atarım...” diye konuşan bir neo-faşistin ABD başkanı olması o kadar çok şeyi değiştirir ki, “Amerikan emperyalizmi değil mi, ne fark edecek” diyen dahi şaşar. Bizim bu ihtimale hazırlanmamız ihtimali yok, zira izleyemiyoruz bile.
Suriye'de olan biten, verilere, gelişmeleri anlamaya öncelik tanıyan yaklaşımları gerektiriyor. Her şeyden önce, neyin olup bittiğine dair sağlıklı bilgi gerekiyor. Şu ana kadar olanlar herhalde orada cereyan edecek her şeyin bizi ne kadar yakından etkileyeceğini göstermiştir. Bundan sonrası çok daha fazla etkileyecek. Her şeyden önce, bu iktidarın kendi öngördüğü şekilde varlığını sürdürebilmesi için muhtemelen içeride yarattığı savaş ortamı yeterli olmayacak, “harbî” bir başka seçenek gerekecek; bu da Suriye veya Irak'ta doğrudan savaşa girmek olacak. Bilgisiz, donanımsız bir muhalefet böyle bir gelişmeyi önlemeye yetmeyecek.
Gazete okuru, muhalif insan veya en azından kendini olan bitenden bir nebze olsun sorumlu hisseden okur ne yapacak? Oturup bir yandan Trump'ı, öbür yandan Ahrar-uş Şam'ı, “İslâm Devleti”nin Musul ve Rakka'da kurduğu düzeni mi takip edecek, araştıracak?
Yunanistan başbakanı, İran'ı ziyaret ediyor. Orada dedi ki Tsipras: “Yunanistan, enerji, ekonomi ve ticaret konularında AB ile İran arasında köprü olacak.” Türkler için, Kürtler için, etraftaki herkes için bu ne manaya gelir, fikrimiz var mı? Kimdir izah etmesi gereken?
Benim gibiler, mesleği, görevi bu olanlar. Peki vurulmuş bir kadın sokak ortasında yatarken hangimiz hanginize dünyadaki hangi gelişmeyi aktarabilecek, yorumlayabileceğiz? Vahşetin dehşetin ortasında ne haberin önemi kalıyor ne dünyayı anlamanın ne sanatın kültürün. Üstelik mesele sadece okurun “bırak şimdi bunları” diyecek oluşundan ibaret değil.
Amedspor'a, Deniz Naki'ye yapılan üzerine köşe yazısı falan değil, kitap yazılır. “Sadece partini, dilini değil, takımını, taraftarını da istemiyoruz, Kürt kardeşim!” Buna karşılık sadece küfür de edilebilir. Beddua da edilebilir. Doğrusunu isterseniz, şu üç şıktan ilki, yazacak olana da en az cazip, en az anlamlı görüneni. Öfke ister istemez görüşümüzü kapıyor, kaplıyor.
Belirtmem gerekir mi, bilmiyorum, bahsettiğim meselenin, yazar-çizerlere, gazetecilere dokunan kısmından çok daha önemli boyutları var. Şu anda yaşananın sadece Kürtlere saldırı olduğunu sanan, doğmamış bebek vurulup öldürüldüğünde veya Cizre'de bodrumda katliam yapıldığında, orada yaşananın orada kaldığını, buradakilere bir şey olmadığını, olmayacağını sanan varsa, müthiş yanılıyor. Sadece vurdumduymazlığın utanç vericiliğinden, vicdansızlığın mutlaka ödenecek insanî bedelinden bahsetmiyorum, “kurşun size de değer” demiyorum -ki değer. Hissizleşmeye, kaçınılmaz cahilleşme eşlik ediyor, edecek. (Ve biz bu bakımdan istiap haddi sınırında bir toplumuz, kabul edelim ki.)
Her şeye rağmen pencereleri açmaya çalışmalıyız.
Önce hep beraber nasıl bir bodrumda, hangi tehlike altında yaşadığımızın bilincine varmakla başlayabiliriz. Biz içimize kapandıkça, bizi içimize, inşa ettikleri karanlık perdeyi üstümüze kapatmak isteyenler kazanacaktır.
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/umit-kivanc/yolunda-mi-isler-memnun-muyuz-insallah-1507270/
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024