Ali BULAÇ
Cemil Meriç, tarihe süblimasyon yapacak kadar atıflarda bulunuyordu, bu da muhafazakâr, mukaddesatçı, mütedeyyin ve elbette milliyetçi gençlerde büyük bir heyecan uyandırıyordu. İmparatorluk bakiyesi bir ülkenin çocukları batı karşısında eziktiler, geçmişe tahassür içindeydiler. Tabii ki övünmemizi hak eden bir geçmişimiz vardı, Emevilerden başlayıp Osmanlılara gelinceye kadar yer yer sapmalar, bozulmalar olsa da, muasırlarıyla mukayese edildiğinde zamanlarının “en iyileri” sayılırdı.
Fakat dozu iyi ayarlanmadığında geçmişe atfedilen yücelikler, bir yandan tarihi doğru kritik etmenin önüne geçiyor, diğer yandan müslümanlıkla milliyetçiliğin pekmez-yoğurt misali birbirlerinin içine karışmasına yol açıyordu. Yusuf Akçura’nın üç tarz-ı siyaseti yanlıştı, gerçekte iki tarz-ı siyaset vardı, biri İslamcılık, diğeri milliyetçiliğin ve Türkçülüğün (ve bugün Arapçılığın, Kürtçülüğün, Persçiliğin, Peştunculuğun vs.) her versiyonuyla içinde yer aldığı batıcılık. Bütün milliyetçilikler batıcılıktır. İslamcı-milliyetçi karışımı İslamcı tefekkür ve siyaseti akamete uğratacaktı, bu konuda tarih manipüle ediliyordu. Bir keresinde İngiliz asıllı Amerikalı müslüman Hamit Algar, Türkiye’deki İslam ve İslamcılığın fazlasıyla tarihe dönük, geçmişe gömülü olduğunu söylemişti.
(Nakşibendilik konusunda sayılı uzmanlardan biri Hamit Algar’la İslam devriminden sonra tanıştık, Nakşibendilik yanında Şia, İmam Ayetullah Humeyni, ulema ve İslam devrimi konusunda uzmanlık derecesinde bilgisi vardı, müslüman olmuştu, İslam dinine derin bir sadakati vardı. 1977’nin ortalarında İran’da din merkezli toplumsal ve siyasal bir hareket olduğunu farkettiğimizde, önce kıyısından köşesinden, sonra daha büyük bir ilgi ve merakla olup biteni anlamaya başladım. İmam Hatip’te Farsça okumuştuk ama hem klasik hem modern İran kültürü ve siyaseti konusunda cehalet derekesinde bilgisizdim. Kimlerden doğru bilgi alabilirim diye araştırmaya giriştim, rahmetli Abdulbaki Gölpınarlı, Hüseyin Hatemi hoca ve Mercan’da İranlıların camii imamı Ali Ekber Mehdipur’u buldum. Tebriz Türkü’ydü, Şii ve Sünni literatüre hakimdi, Ayetullah Şeriatmedari’ye bağlıydı ama İmam Humeyni’yi ve devrimi canla başla savunuyordu. Geçen sene öğrendiğime göre kendisine yüksek bir makam teklif etmişler,o sivil alanda kalmayı tercih etmiş. Hamit Algar da, Çanakkale Burhaniye’den evli olduğundan Türkiye’ye gelir giderdi, kendisiyle tanıştık, kısa zamanda kaynaştık. Birgün beni ziyaret ettiğinde daha henüz 12 Eylülcülerin musibetine ve sel felaketine uğramamış kitaplığımda Buhari’nin Matbaa-i Amire baskısını gördü, kendisine vermemi istedi, hatta çok istedi, kıramadım, verdim, o da bana Taha Abdurrauf Sa’d’ın tahkikli Ezher baskılı İbn Hişam’ın dört ciltlik Es Siyretü’n Nebeviye’sini verdi. Böylece Algar hoca ile Buhari-İbn Hişam arasında trampa yapmış olduk.)
Bunun kritiğini yapıyorduk, hatta Hüsnü Aktaş bu “şanlı tarih” retoriğine iyi bir atıfta bulunmuştu. Sağcı muhafzakar cenaha göre devlet bizimdi, elimizde olduğu zaman üç kıtaya hükmediyorduk, batıcılar geldi, devleti çalıp ele geçirdiler, yapılması gereken şey, devleti bu batıcı kadronun elinden almak, böylece eski ihtişamlı ünlere dönmekti.
Bugün kavi bir biçimde sürmekte olan AK Parti (İslamcı?)-MHP (Milliyetçi) iktidarının kimyasını anlayabilmek için yarım asır öncesine, o dönemin aktif kuruluşlarına dönmek gerekir. Bunların başında tabii ki MTTB, İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı gelir.
İsminden de anlaşılacağı üzer MTTB, “Milli Türk Talebe Birliği” olarak kurulmuştu. Dindar, muhafazakâr, mukaddesatçı ve milliyetçi gençlerin gidip geldiği MTTB’de ana gündem maddeleri
1. Komünizmle ve komünistlerle mücadele,
2. Kıbrıs,
3. Müstehcenlik,
4. Ayasofya’nın tekrar ibadeüe açılması ilk sıralarda yer alıyordu.
Komünizmle mücadele öylesine baskındı ki, rahmetli Seyyid Kutub’un Düşünce Yayınları arasında yayınladığımız “İslam’da Sosyal Adalet” ve “İslam Kapitalizm Çatışması” kitapları biraz sol-sosyalist tınılar taşıyorlar diye garipsenmişlerdi.
(İslam Kapitalizm Çatışması kitabını Yaşar Nuri Öztürk Türkçeye çevirmişti (İstanbul-1980). Daha önce bu kitabı Farsça’ya çeviren ise bugün Velayet-i Fakih makamında bulunan Ayetullah Hameney idi.) Daha sonra Suriye İhvanı’ndan Mustafa Sibai’nin İslam Sosyalizmi kitabı da yayınlanınca –ki Mısır ve Suriye İhvanı’nda her zaman kuvvetli bir sosyal adaletçi damar olmuştur- MTTB vd. mecralarda İslamcılık ile Millici/milliyetçi gençler arasında belli belirsiz bir ayrışma başladı. Belki ilk fikri temeli olan tartışma “İslam ve Sosyalizm” konusunda çıktı, Hareket Dergisi’nde hem bu kitaplar hem rahmetli Nurettin Topçu’nun tezleri çerçevesinde yazılar yazıldı, ben de bir yazı ile bu tartışmaya katılmıştım. Derken Roger Garaudy’nin “İslamiyet ve Sosyalizm” adlı kitabı gündeme geldi (Çev. Doğan Avucıoğlu-E. Tüfekçi, Yön y. 1965-!stanbul) daha önce yayınlanmasına rağmen sağ cenah ne Garaudy’nun ne Doğan Avucıoğlu’nun bu konuyla niçin ilgilendiğini merak etmemişti. Belki asıl ilgi alanına girmesi gereken Hikmet Kıvılcımlı olmalıydı, kimse ilgilenmedi.)
Düşünce Dergisi ve Düşünce Yayınları bu ayrışmada belirgin rol oynadı. Sedat Yenigün’ün de hakim söylem ve retorikten kuşkuya düşmesinde bu gelişmeler rol oynadı. Hele İslam devrimiyle bizim İmam Humeyni ve Ali Şeriati’nin kitaplarını da yayınlamaya başlamamız ayrışmayı biraz daha belirginleştirdi. Ancak bu ayrışma sadece MTTB çevresinde değil, Düşünce Dergisi’nin kurucuları ve yazarları arasında da başgösterdi. İhvan’ın yazarları yanında İranlı Şii yazarların da kitaplarının yayınlanması bazı arkadaşlarımızda rahatsızlık uyandırmaya başladı. Benim bakış açımdan reel/verili ve tarihsel mirası kritik ederken, Usuli Selefi paradigma doğru seçimdir ama tarihsel ekolleri, mezhepleri, tarikat ve cemaat yapılarını radikal tasfiyeci Selefilikle yargılamaya kalkışmak özünde Kemalist tasfiyecilik olduğundan müslüman zihnini nihilizme götürür. Böylesi bir yaklaşımdan, günümüz tarihselcileriyle Necd bölgesi Selefilerinin buluştuğu tarihsizleştirilmiş Müslümanlık çıkar.
Askeri darbeden sonra dergiye ve yayınevine devam edemedik ama zaten 12 Eylül de olmasaydı ayrışacaktık.
(Darbe’nin üzerinden çok geçmeden altı ayda bir yayınlanan operasyonel bir dergi bizim “Ne kadar devrimci olduğumuza, Düşünce yayınlarının ileride büyük etkileri olacak performanslar göstereceği”ne dair öylesine övücü/yüceltici bir yazı yazdı ki birkaç gün geçmeden polis Dergi’ye sökün etti, beni, kardeşim İbrahim’i, Yayınevi’nin başında olan A. Kemal Temizer’i, Dergi’de çalışan gencecik bir çocuk İlkin’i, çay içmeye gelmiş misafir Cüneyt Toraman’la Abdulaziz Ergün’ü ve birkaç hukuk öğrencisini toplayıp Gayerttepe’ye götürüp hücreye tıktı. 29 günlük hücre hayatından sonra Selimiye Kışlası’na, oradan da kardeşimle Kartal Maltepe Cezaevi’ne gönderildik.Yavuz’un Kahire’ye girişi denen girişteki ağır dayak ve işkenceden sonra İslamcıların koğuşunda beni Edip Yüksel karşıladı, üç gün simsiyah kesilmiş vücuduma merhem sürdü, adeta çocuk gibi besledi.)
Komünizm ve komünist düşmanlığı konusunda sağcı muhafazakâr ve milliyetçi çevreler arasında sarsılmaz bir icma vardı. Öylesine yayınlar yapılıyordu ki, komünizmden korkmamak mümkün değildi. Çok iyi hatırlıyorum, o zamanlar Sönmez Takvimi’nde Rusya’da komünistlerin yaşlıları öldürdükten sonra kazanlara atıp kemiklerinden sabun ürettiklerini okumuş, çok ürkmüştüm. Daha öncesinden Celal Bayar, komünizmin kolaylıkla gelebileceğini söylüyordu. Açıklaması da şuydu: Türkler lidere ve devlete herkesten çok itaatkar bir millettir, bu da komünizmin arayıp bulamadığı şeydir. Tabii Mehmet Şevki’nin 1966’da yayınına başladığı Bugün gazetesi çok daha provakatif yayınlar yapıyor, neredeyse her son baharda iki üç ay boyunca “Bu kış komünizm gelecek, evlerinizde erzak depolayın, kazma,kürk, balta bulundurun” diye yazıyor, Türkiye’nin her tarafından sabah namazı için Sultanahmet Camii’ne insan akıyordu.
(1974’te Üsküdar Atik Valide’de komşum Cemal Ö. vardı, öğretmendi. Yeniden Milli Mücadele grubuna yakındı, tertemiz bir müslümandı, ailece görüşürdük. Cemal istisnasız yaz kış her sabah soğuk/buz gibi suyla yıkanırdı. Birgün hanımı
–Abi, buna bir şey söyle, her sabah buz gibi suyla yıkanıyor, valla hastalanıp ölecek, diye rica etti.
Ben her halde Cemal’i azgın muktedir zannettim, muhtemelen yenge illallah demiş, diye düşündüm. Tabii böyle konuda ne söylemek gerektiğini kestirmek zor. Mahrem bir mesele. Yine de ona Sünnet’e göre haftada iki kere gusul abdesti alsa yeter, derim diye kafamdan geçirdim. Akşam, Necati Aktülünlerle bize geldiklerinde onu kenara çekip ve biraz da sıkılarak, niye her sabah soğuk suyla yıkandığını sorunca
–Aliciğim, sen de öyle yap. Komünizm gelecek, bizi Sibirya’ya sürecekler, kendimizi soğuğa alıştırmamız lazım”, dedi. )
Komünizmi ve komünistlerin proleterya ihtilalini öylesine bekliyorduk.
Gel gör ki, bu tehdit bana abartılı geliyordu. Celal Bayar’ın analizi ciddiye bile alınamazdı. M. Şevket Eygi ve diğer mukaddesatçı kuruluş ve zatların bu anti-komünist söylemi de bana doğru ve ikna edici gelmiyordu. Oldum olası Eygi’nin yazılarından, yayınlarından hazzetmiyordum. Necip Fazıl’ı, Eygi’yi okurdum ama karşı tarafı da takip etmek gerektiğini düşünüyor, bu mülahaza ile Akşam Gazetesi’ni alıyor, özellikle Cetin Altan’ın “Şeytanın Gör Dediği” köşe yazılarını kaçırmamaya çalışıyordum.
(2000 yılına kadar demokrasiyi küfür rejimi gören yakın arkadaşlardan radikal bir zat, lise yıllarında beni Cetin Altan konusunda uyardı, onu dinlemeyince, birgün birkaç kişiyle beni Mardin Gazipaşa İlkokulu’nun sokağında kıstırdı.-“Seni uyardım, dinlemedin, şimdi sana kestiğimiz cezayı vermeye sıra geldi” mealinde bir şeyler söyledi. Zayıf, çelimsizdim, öyle ki bana “çiroz” derlerdi, kesin temiz bir dayak yiyecektim. Tam sopa, sille yumruk yiyecekken, Mardin’in meşhur Sancar ailesinden Kemal Sancar ve birkaç kişi belirdi, dayak yiyeceğimi anlamışlardı, bizim mukaddesatçı selefi dayakçılarla kısa bir muhavereden sonra bırakıp gittiler. Daha sonraları AK Parti ikitidarında “demokratik hidayet” bulan bu zat bürokratik merdivenlerde öyle bir tırmandı k –tabii ki insanların düşünceleri gelişir, inkişaf eder-i, radikal selefelikten “demokratik zaruret”e geçiş yaptı, İhsan Eliaçık için –Yahu ilk günde Ali Bulaç’a yaptığımız gibi İhsan’ı da biraz tehdit etseydik, bu noktalara gelmezdi türünden şeyler söyledi.
M. Şevket Eygi, benden hazzetmezdi, beni Vehhabi-selefi bilirdi, İran konusundaki destekleyici tutumumu da hiç tasvip etmedi ve anlamadı. Bir insan nasıl hem Vehhabi hem İrancı olur, bu da ve-mine’l acaib bir işti! Onunla ara sıra Beyazıt-Beyaz Saray kitapçılar çarşısında buluşurduk. Enderun Kitabevi’nde ayaklı kütüphane ve etnolog Ali İhsan Yurt, M. Şevket Eygi de gelir, akşama kadar sohbet olurdu, ben de fırsat buldukça sohbete iştirak ederdim. Benden hoşlanmazdı ama her zaman kibardı, beni vicahen incitecek hiçbir şey söylemedi, ben de hürmette kusur etmemeye çalıştım. Vefatından sonra bir öğrencisi bana dedi ki: -Şevket abi seni çok tenkit ederdi ama hep takip ederdi. Hapse düştüğünde çok üzülmüştü, hemen hemen her duruşmayı bana sorar, tahliye olup olmadığımı sorardı. Allah rahmet eylesin.)
M. Şevket Eygi, Komünizmle Mücadele Dernekleri, diğer sağcı mukaddesatçı kuruluşlar, MTTB’de hiç eksik olmayan komünizm korkusu öyle bir hal aldı ki, ben kendim bu paranoyla yaşanamayacağını anladım. Sürekli pompalanan “irtica tehdidi” nasıl laik çevrelerde histerik derecede bozuk ruh hallerine yol açıyor idiyse, komünizm korkusu da sağcı-milliyetçi çevrelerde benzer ruh haline yol açıyordu.
Bu böyle olmayacak, bu korkuyla da yaşanmayacaktı. Bu meseleyi kökten halletmeyi düşündüm, halletmenin de en iyi yolu komünizmin ve komünistlerin ne ve kimler olduklarını doğru anlamaktan geçiyordu.
Komünist literatürle ilgili yaklaşık 50 kitap tespit ettim. Karl Marx’tan Engels’e, Lenin’e, Troçki’ye, Mao’ya kadar, hepsini okumaya karar verdim. Sadece sabahları namazdan sonra Kur’an-ı Kerim’den bir hizb okudum, diğer literatürü bir kenara bıraktım. Bu okuma yaklaşık altı ay sürdü. Okuma faslı bitince şu kanaate vardım:
1. Komünizm, kapitalizme sistem içi bir muhalefettir, Avrupa’nın tarihine özgü sınıf çatışmalarının bir devamıdır
2. Felsefi temeli bildik pozitivzmdir, fizik evren ve tarihi materyalizm olarak Marx tarafından yeniden formüle edilmişti
3. Marxizm tarihsel kaderciliktir, mutluluk (sınıfsız, çelişkisiz komün toplum) tarihin finalinde gerçekleşecektir
4. Karl Marx, Hıristiyan tarih ve teolojisini sekülerleştirmiştir. Buna göre:
a. Ahirette ezilenlerin ve mağdur edilenlerin cenneti, yeryüzünde komün toplum aşamasına gelindiğinde kurulacaktır
b. Kurtarıcı Mesih’in yerini proletarya almıştır
c. Marxistler Allah, din, ahiret ve Nübuvvet inancını devletin ve hakim sınıfların uydurması saymaktadır.
Bir kere bir Müslüman olarak komünizmin bu temel varsayımlarıyla barışık olamazdım. Lenin, Marx ve Engels’e atıflarda bulunarak Marxizmin, diyalektik materyalizm olduğunu, kesinlikle ateist ve her türlü dine karşı mutlak bir düşman olduğunu söylüyordu (Bkz. V. İ. Lenin, Din üzerine, çev. Süheyla Kaya-İsmail Yarkın, İnter y. İstanul-1998, s. 13.) Ama özünde ezilenlerin yanında mücadeleye davet etmesi, ezenin-ezilenin olmadığı bir toplum tasavvuruna sahip olması bütün peygamberlerin ve elbette Hz. Muhammed (s.a.)’in de davasının özüydü.
Peki, Celal Bayar, M. Şevket Eygi ve Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin iddia ettiği gibi Türkiye’ye komünizm gelir miydi, hatta bu kış gelecek miydi? Kesinlikle “hayır!” Değil bu kış, hiçbir zaman gelmeyecekti.
Bu okumaları yapıp kanaat oluşturduktan sonra 1974’te bunu yazdım, üç gerekçem vardı:
1. Ne kadar dejenere olursa olsun, Türkiye halkı Müslüman bir ülkedir, muhafazakardır, hükümlerini tatbik etmese de dine hürmetkardır. Materyalizmi benimsemez
2. Türkiye’de işçi kitleleri var ama bunlar sınıf bilincine sahip değildirler, sosyal ve sendikal haklarının iyileşmesini talep etmektedirler, zihinlerinde ve gündemlerinde proleter devrim yapmak yoktur
3. Karl Marx ve Engels, mukadder devrimi İngiltere ve Almanya gibi sanayileşmiş ülkelerde bekliyorlardı ama komünistler Ortodox ve köylü, çoğu da Oblomov ruh haline sahip Rusya’da ihtilal yaparak iktidar olmuşlardı. Koünizmi Rusya’ya hızla dönen tarihin çarkları getirmemişti, I. Dünya Savaşı’nın yol açtığı karambolden istifadeyle örgütlü, programları olan Lenin ve arkadaşları bildik ihtilal yapmışlardı. 1917 Ekim ayında vuku bulan “devrim” değildi, basbayağı ihtilal-darbeydi.
4. Belki Türkiye’de komünistler bir darbe düşünüyor olabilirdi, Doğan Avcıoğlu ve irili ufaklı bir düzine komünist grup ve örgüt “ordu” ile ittifak kurarak bir darbe özlemi içinde idi ama bu da imkansızdı, çünkü Türkiye, bir NATO ülkesiydi, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Batı İttifakı’nın payına düşmüştü, Sovyetlere ve komünizme karşı Avrupa’yı koruyordu, Sovyetler de bunu kabullenmişti, Türkiye’de Sovyetlerin bir ihtilal yapmaları Üçüncü Dünya Savaşı’na sebep olurdu, Sovyetler bunu hiçbir zaman istemezdi.
Bunlar tamam da, ortada muazzam bir komünizm tehdidi var, Komünizmle Mücadele dernekleri, sağcı mukaddesatçı kuruluşlar, MTTB ve mukaddesatçı mevkuteler durmaksızın komünist tehlikeden söz edip duruyorlardı. Öyle ki 1973 seçimlerinden sonra kurulan CHP-MSP koalisyonunun bozulmasının en önemli sebebi, hükümetin çıkarmak istediği genel aftı. Muhafazakar çevrelerin neredeyse tamamı affa karşıydı, çünkü komünistler dışarı çıkacaktı. 163’ten yargılanıp hapishanede yatan bazı Nurcular, Erbakan’a mektuplar yazıp “Hapishanede yatmaya razı olduklarını ama komünistlere hiçbir şekilde af getirilmemesi”ni talep ediyorlardı.
Bu nasıl bir nefret, bu nasıl bir korkuydu?
Bunun bir abartı olduğuna kanaat getirdim. Birileri bu tehlikeyi pompalayıp duruyor. Daha sonraları Mahir Kaynak, bütün bu tehdidin ve hatta komünist örgütlerin arkasında Amerika’nın CIA’sı olduğunu, çünkü ancak bu tehdit gündemde durdukça NATO’nun varlığı bir anlam kazanır, soğuk savaşa bir gerekçe bulunmuş olurdu.
Sadece CIA değil, her 10 senede iyi kötü benimsenmiş demokratik sisteme müdahaleyi Kemalizm’in rektifiye ameliyesi gören içerde sert çekirdeğin üç unsuru (Asker, sivil bürokrasi, büyük sermaye) söz konusu komünizm tehlikesi ve bu tehlikenin her gün beş on kişinin öldürüldüğü sağ sol çatışmasından yararlanıyordu.
Biz İslami kesim bunun farkında olmalı, sahte bir tehlikeden ve iç çatışmadan uzak durmalıydık. Bu yönde fikirler bende oluşmaya başladığında Sedat Yenigün’le tanıştık. Onun da kafasında cuk diye oturdu, çünkü MTTB’nin bu yönde manipüle edildiğine muttaliydi, İslami kesimin çatışmaların içine çekilmek istendiğine kesin kanii idi. Pek yakın arkadaşı Mustafa Bilgi’nin 1969’da MTTB’ye atılan bombayla öldürülmesinin arkasında ülkücülerin kullanıldığına kanaat getirmişti.
(Bana defalarca şöyle demişti. Bir gündemle MTTB’de toplanıyoruz, birileri komünistlere karşı veya Kıbrıs konusunda miting düzenlememizi teklif ediyor, biz buna lüzum görmüyor, bu kararla gece yarısı evlerimize dönüyorduk. Sabah uyandığımızda İstanbul sokaklarının gece reddettiğimiz mitingi duyuran afişlerle donatıldığını görüyorduk. Bu kuruluşta iyi saatte olsunlar var!)
Bundan sonra Sedat’ın kafasında tek soru kalmıştı: Bu kumpası nasıl bozmalıydık? Haftaya kısmet olursa bu konunun en önemli iki ayağı MTTB ve N. Fazıl Kısakürek meselesini yazacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
21.04.2025
15.03.2025
23.02.2025
3.02.2025
5.01.2025
29.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
28.10.2024