Sezin ÖNEY
Ses kayıtlarının seçim sonuçlarına etkisi ne olacak?
Bu soruyu yanıtlamak için önce, ses kayıtlarının hedef kitlesi ve gerçekte ulaştıkları kitle kim; önce bu soruları cevaplamak gerekiyor.
Diyelim ki hedef kitle, “herkes”.
Ancak şu aşamada, ses kayıtlarını baştan sona dinleyebilmek için tek yol, internet.
Demek ki, “herkese” erişilmesinin önünde baştan bir “bağlantı” engeli var.
Bazı ipuçları, 17 Aralık soruşturmalarının gidebildiği yere kadar kısmından sızdırılanların kamuoyunda, AKP ile yolsuzluğu ilintilendiren bir “algı” yarattığını düşündürüyor.
“Ayakkabı kutusunun”, Türkiye genelinde sembolleşmesi...
Kamuoyunda ana gündem maddesinin, birden “yolsuzluk” konusu olması (ki, 17 Aralık öncesi, böyle bir konu neredeyse hiç yoktu)...
İnternetteki sosyal medya ortamlarında, (ister AKP’yi aklamak, isterse karalamak için olsun) AKP ile “yolsuzluk” kavramının sıklıkla beraber anılması...
Peki ya, son dönemdeki “Haramzadeler”, “Başçalan” gibi kaynakların yolsuzluk dışındaki kayıtları?
YouTubeüzerinden yayınlanan kayıtlarda geçen diyalogların çoğu, ancak iç ve/veya dış siyaseti zaten yakından ve sürekli takip edenlerin vahametinin farkına varabileceği detaylar içeriyor.
Afrika’ya kayıtdışı silah sevkıyatı...
El Kaide ile bağlantısı olduğu iddia edilen, en yumuşak nitelemeyle, “Ortadoğu’nun şaibeli kişilikleri” olarak nitelenebilecek insanların, Türkiye’nin en üst düzey siyasetçileriyle samimi görüşmeleri, pazarlıkları...
Hatta bu ilişkilerin Türkiye’nin siyasi rotasını belirlemesi...
Gezi Protestoları’nda polisin aşırı güç kullanımı “emrini veren”lerin kimliği...
Başbakan ile İçişleri bakanlarının, Gezi Protestoları sırasında polis şiddetinin maksimum düzeyde uygulanmasına yönelik konuşmaları, “kanun biziz” çizgisindeki bir zihin dünyasını sergileyen diyaloglar...
Medya patronlarının, genel yayın yönetmenlerinin Başbakan’ın bir telefonuyla haber yapmaları, haberleri görmezden gelmeleri, yazarların işine son vermeleri...
Hiçbiri aslında “sır” değildi.
YouTubeüzerinden yayılan kayıtların bu “açık sırlara” getirdiği fark, ilk kez, küfrüyle, üsluptaki seviyesi(zliği)yle, politikacısından medyasına, iş dünyasından futboluna “seçkinler” zümresinin yozluğunu, kulakları tırmalamayarak ortaya sermesi.
Siyasi röntgen değil, resmen iç organlarına kadar bir saçılma hâli...
Yalnız saçılmaya tanık olan kim?
Büyük ihtimalle, şu an için, daha çok zaten AKP ile siyasi bir meselesi olanlar.
Yani, ya Gezi Protestoları öncesi, ya sonrası, ya yolda bir yerlerde siyaseten yaşananlar nedeniyle, AKP’ye oy vermeyecek olanlar. AKP’ye hiç oy vermemiş veya vermiş olsalar da, “kemik kitleyi” oluşturmayanlar...
İnterneti, sosyal medyayı yoğun olarak kullanan beyaz yakalılar, gençler...
Bu kitle şu an için, yerel seçim sonuçlarında “deprem” yaratmayacak olabilir.
Ancak, “gündemi” belirlemek konusunda, bu beyaz yakalı ve genç kitlenin etkisi, rakamsal oranıyla karşılaştırılamaz ölçekte olacaktır.
Şehirli- orta sınıf ve üstü kesimler, beyaz yakalılar, düşünce üretenler ve “AK olmayan” gençlerin kaybı, AKP’nin, Japonya’daki Liberal Demokrat Parti gibi, onlarca yıl iktidarda kalacak bir kitle veya kartel partisi olma hayalini engeller.
Recep Tayyip Erdoğan’ın kişiliği ile aşırı özdeşleşmekte olan AKP, onun istiklal ve istikbal mücadelesinde kan kaybede kaybede eriyebilir.
1990’larda ANAP ve DYP ile tanık olduğumuz bir merkez sağ aşağı kayma ve dağılma süreci, bazı farklarla yinelenir.
Farklardan biri, AKP’nin “ahlaki- dinî otorite”liğe soyunmasının getirdiği toplumsal etki- tepki mekanizması olacaktır.
Kayıtlar arasında kısa vadede en ciddi sarsıntı yaratma potansiyeli olan da, son derece ironik şekilde, “Bakara- Makara suresi” diye “İslami değerlerle” alay edilen.
AKP ve AKP’yi çevreleyen seçkinler halesi, son yıllarda, Müslümanlık, ahlak, din kendi tekellerindeymiş gibi, “iman çemberi” dışında bıraktıkları herkesi eziyordu.
İmaj ile gerçek arasındaki uçurumu simgeleyen “Bakara- Makara” diyalogu, kitleleri AKP’den en soğutan kayıt da olabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024