Sezin ÖNEY
Sigmund Freud, “Başlangıçta, sözler ve sihir aynı şeydi” demişti.
Psikanaliz, 19. yüzyılda, “mantık” ile açıklanamayan en önemli olguyu, yani insan doğasını, bilimle açıklamaya çalıştı. Freud da, sihir ve kelimeler arasındaki ilişki üzerine düşünüyor, bağ kurmaya çalışıyordu.
Freud’un deyişle, “Sözlerin, sihirli bir gücü var. Dünyanın en büyük mutluluğu veya üzüntüsüne neden olabilirler; bilgiyi, hocadan öğrenciye geçirebilirler. Hatip de, dinleyicisini etkileyecek ve onların kararlarını belirleyecek güce sözcükler aracılığıyla sahiptir… Kelimeler, tüm insanların hareketlerini yönlendirebilir ve en güçlü duyguları uyandırabilir”…
- yüzyıldan 21. yüzyıla geldiğimizde de, özellikle “politika” deyince, hâlâ aynı meseleden bahsediyoruz…
Siyaset, ideal olarak, insan hayatını kolaylaştırmak, insanların sorunlarını çözmek için var. Ama insanlar nedense, kelimelere ve “hatibin” gücüne, tutkun. Politikada hâlâ liderler, en önemli etken. Liderlerin sözleriyle yarattıkları evrenlerde yaşıyoruz; özellikle de “karizmatik” liderlerin yükseldiği ülkelerde “liderlerin sözlerinin” büyüsü çok güçlü oluyor.
Tıpkı Türkiye gibi, uzun süre yaşadığım diğer ülke Macaristan da, “karizmatik liderliğin” yoğun etkisi altında.
Macaristan başbakanı Orbán’ın, “inatçı”, “dediğim dedik” karakter yapısı, onun en büyük de “meziyeti” sayılıyor politikada.
Erdoğan gibi Orbán da, kendine bir “siyasi gerçeklik” yaratıyor ve yarattığı “gerçeklik” yönettiği ülkenin politik iklimini baştan aşağı belirliyor, gerekirse değiştiriyor. Bu üslup, ülkenin siyasetini, adeta liderin oyuncak gibi oynayabileceği bir hamur kıvamına getiriyor.
Bu ortam da, “sözlerle” yaratılıyor. Egemen liderin sürekli konuştuğu, hitap ettiği halkı büyüsü altına aldığı iki ülke Macaristan ve Türkiye.
Geriye dönüp bakınca…
Erdoğan gibi Orbán için de, 2009 kilit bir yıl oldu; iki lider de, o dönemde partilerini ve kendi liderliklerini yeniden biçimlendirecekleri vizyonu oluşturdular. Orbán, o sene yaptığı bir konuşmada, “Macaristan’ın baskın bir merkezî gücün kontrolü altına girmesi gerektiğini” söylemişti. Ülkenin, Sovyet dönemi ve onun öncesinde Dünya Savaşları’nın ağır mirasından kopması ve 1989’da yapamadığını yapıp “gerçek bir dönüşüm geçirebilmesi” için, bu “baskın egemen güce” ihtiyacı vardı. Bu güç de, tabii Orbán’ın kendisinden başkası değildi.
Partisi Fidesz, ezici bir oy çoğunluğuyla, “Yeni Macaristan” vizyonu ve vaadiyle 2010’da iktidara geldiğinden beri, ülkedeki siyasi dengelerin tümü alt üst oldu. “Milli iradeyi” temsil ettiğini iddia eden Fidesz, parlamentoda sahip olduğu çoğunluğu, seçim kanunlarından anayasaya, ülkenin siyasi, idari ve hukuki sistemini dilediği gibi şekillendirmekte kullandı.
Gerek kamu, gerekse de özel medya kurumları, hükümet hegemonyası altında tekelleştirildi. Devlet televizyonundaki haber kuşağında, Fidesz iktidarına kadar Macaristan’da seçilmiş iktidarları denetlemedeki en önemli güç olan Anayasa Mahkemesi’nin Orbán’ı eleştiren üyelerinin yüzlerinin “şeklen çarpıtılması” dahi sözkonusu oldu.
2011’de de, Macaristan’ın dönem başkanlığı başlarken, Avrupa Birliği’ne “hediye” olarak, Lívia Pápai adlı bir sanatçının dokuduğu, 220 metrekarelik dev bir halı yollandı. Bu halıdaki figürlerden biri, Macaristan’ın 1. Dünya Savaşı öncesi, bugünkü Romanya, Hırvatistan, Slovakya, Slovenya topraklarını da içine alan “büyük ülke” olarak tasviriydi.
Orbán, kendi ifadesiyle, Macaristan’ı bastırmaya çalışan güçlere karşı bir “Kurtuluş Savaşı” açtı. AB, ABD, IMF, Birleşmiş Milletler… Tüm bu “güçlere” karşı, “bağımsızlık savaşı” verildiği vurgulandı.
Türkiye’de de, Macaristan’da da, politik ve toplumsal gücün odağında, bir tek “sihirbaz” var. Kendi gerçekliğini yaratan ve bu inşa edilmiş “gerçekliği” izleyicilere yansıtan, onları bu “gerçekliğin” “sahici” olduğuna inandıran bir sihirbaz.
“Milletçilik”, “sağ”, “sol”, “liberallik”, “muhafazakârlık”, “merkez”, “ideoloji” kavramlarının bir şey ifade etmediği yeni bir siyasi iklim sözkonusu. Çünkü aslında bu yeni politik düzende, siyaset de bitmiş durumda.
Tek bir şeyin “geçerliliği”, “gerçekliği” var; o da “sihir”.
Sihirbazların, sözleriyle yarattığı illüzyonun içinde yaşıyoruz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Olağanüstü koşullardan çıkış
3.02.2025 - Lucifer etkisi: Can ve cam kırıkları
29.01.2025 - Çanlar kimin için çalıyor?
17.01.2025 - ABD seçimleri: Neden böyle oldu?
7.11.2024 - Şahinlerin barışı
6.11.2024 - Bu 'süreç' neyin süreci?
24.10.2024 - Dönüm noktası bir ziyaret
27.06.2024 - Meksika’nın ilk kadın başkanı çetelere karşı
7.06.2024 - Siyasi cinayetler: Slovakya’dan Türkiye’ye
26.05.2024 - Etki Ajanlığı Yasaları: Ne, nerede, nasıl?
20.05.2024
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
tarzanın işine gelmedi mi biz gazeteciler şöyle birliğiz şöyle bütünüz der. şimdi arkasına milletvekilini aldı ya önüne gelene sallıyor.
Ad Soyad Giriniz...
Tarzan, bu gazeteci milleti ne ayak, kendi aranızda sen ben kavgası veriyorsunuz bir de kalmış toplumu hizaya koymaya kalkıyorsunuz, oldu mu şimdi yani.
Ad Soyad Giriniz...
Tarzan hayırdır, sıra şimdi fidanlık arazisini yola sokmaya geldi gaaliba. Lan oğlumi senin başka işin yok mu yaaaaaaaa. Sana ne elin elmalığındani fifanlığından Bak işine yaaaaaa!