Hadi ULUENGİN
“EL pueblo unido jamás será vencido” İspanyolcada “birleşmiş halk asla yenilmez” anlamına gelir. Ama annemin karnından bu lisanı bülbül gibi şakıyarak çıkmadım.
Cümlenin anlamına vâkıf olmam Şili’deki gelişmelere ve 1970 sonbaharına uzanır.
Ne zaman ki Allende’nin Halk Cephesi 4 Eylül’de başkanlık seçimini kazandı, sözkonusu sol ittifakın yukarıdaki şiar etrafında birleştiğini Bursa’daki sağır sultan bile öğrendi.
Olay çok büyük anlam taşıyordu. Çünkü kendisini sosyalist diye tanımlayan kurum ve şahıslar Latin Amerika’da ilk kez hür biçimde ve demokratik iradeyle iktidara gelmiş oldular.
Üstelik bir yandan Vietnam arbedesi, diğer yandan da Soğuk Savaş gerilimi ve Üçüncü Dünyacılıksalgını, yerküredeki rüzgârlar en azından pembemtırak esiyordu.
Pembe ne kelime, cinnet yıllarımı yaşıyorum, benim başımda ise kızıl yeller esiyordu.
***
ÖYLE... Seçimmiş, demokrasiymiş, çoğulculukmuş, zerre kadar umurumda değil!
Dolayısıyla, Şili burjuvazinin kellesini ânında kopartmadığı için Salvador Allende bizlerin nezdinde pasifist ve revizyonist bir idare-i maslahatçıdır ki, çek kuyruğunu gitsin!
Nitekim 12 Mart sürgününü yaşadığım Brüksel’de mitinge, yürüyüşe, toplantıya falan gittiğimde yukarıdaki sloganı bağırırken birleşmiş anlamına gelen “unido” kelimesini değiştirerek onun yerinesilahlanmış manasındaki “armado” sözcüğünü anırıyorum.
Bunu anırıyorum ki “gerçek devrim”e (!) halk savaşıyla ulaşılacağını ahali öğrensin.
Ve tam kırk yıl önce bugün, yani 11 Eylül 1973 sabahı bütün gece çalıştığım taksiyi gündüzcüye teslim edip yorgun argın eve döndüğümde radyoyu açtım ki, o ne?
***
ŞİLİ’de darbe olmuş! Augusto Pinochet adında bir general meşru iktidarı gasp etmiş!
Allende’nin encamı henüz bilinmiyormuş ama ajanslar Doktor’un elde piştov ve kafada miğferleMoneda Başkanlık Sarayı’nı savunduğu yönünde haber geçiyormuş
Yallah Amerikan Elçiliği’nin önündeki ilk korsan gösteriye!
Zaten zaptiye beygirlerinin nallarına bilye atarak kahrolsun CIA ve Nixon diye bağırıyoruz da, bir de “unido” yerine “armado”yu daha çok haykırıyoruz.
Çünkü işte dediğimiz çıktı ve silahsız “devrim” (!) olamayacağı tekrar ispatlandı.
***
SONRASINI hepimiz biliyoruz. Yiğit ve onurlu Salvador Allende bizim Demirel’ler, Ecevit’ler,Erbakan’lar vs. gibi ordunun her “kılıç atışında” (!) şapkasını alıp savuşan ödleklerden olmadığı için meşruiyeti ve kendisini fiilen savunarak öldü. Aziz ruhu şad olsun!
Pinochet ve meşum cuntası ise katliam, işkence, zindan ve temerküz kampıyla aşağı yukarı yirmi sene müddetle Şili’nin kaderine el koydu. Bir anlamda, toplumu muma çevirdi.
Kabul de, aradan geçen kırk yılın muhasebesini bugün soğukkanlı biçimde yaptığımız takdirde Halk Cephesi’nin devrilmesini o halkın “armado” olmamasıyla mı açıklayacağız?
***
TABİİ ki hayır! Aksine, seçmenlerin en fazla yüzde otuz yedisi tarafından desteklenen sol iktidar özünde bir küçük burjuva ve esnaf yelpazesi olan Şili’de fuzuli kamulaştırmalara gidip dev bir enflasyon körükleyince, hoşnutsuzlar kitlesini “kalben” (!) darbecilere yaklaştırdı.
Artı, aynı iktidarın Soğuk Savaş dünyasında ve ABD’nin arka bahçe addettiği bir Latin Amerika’da yaşadığını unutması 11 Eylül’ü kolaylaştıran diğer etkeni oluşturdu.
Yani Şili Deneyi’nin hüsranla noktalanması benim gibi budalaların o vakit iddia ettiği gibi halkın “armado” silahla teçhiz edilmemesinden falan değil, tam tersine, Doktor Allende ve koalisyonunun kendini bütün bir “unido” halk yerine koymasından kaynaklandı.
Ancak bu yanlışlar ne darbeyi, ne de onu körükleyen ABD’nin cürümünü hafifletmek için mazeret oluşturabilir ki, tam kırk yıl sonra bugün Şili’yi tekrar hatırlamakla yükümlüyüz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015