Atilla YAYLA
Özgürlükle ilgili tartışmalar genellikle hayat tarzını seçme ve izleme hakkı ile ifade ve din özgürlükleri üzerinden yürütülür. Şüphe yok ki bunlar çok önemli. İnsanlar seçtikleri veya kendilerini içinde buldukları hayat tarzını sürdürme ve koruma hakkına sahip (olmalı). Kimsenin onları bunu yapmaktan men etmesi meşru sayılamaz. İfade özgürlüğü de özgürlükçü toplumlardaki temel haklardan. Kişiler, özellikle kamusal meseleler, şahıslar ve kurumlar hakkındaki görüşlerini -- bilhassa eleştirilerini -- taciz edilme, zarar verilme korkusu yaşamadan, sahip oldukları veya kullanabildikleri bütün araçlarla dile getirme hakkına sahip. Din özgürlüğü ise, ifade özgürlüğü gibi, bir kavşak özgürlük. Hem hayat tarzını seçme özgürlüğü ile ifade özgürlüğünü kapsıyor, hem de onlara dayanıyor. Her insan bu özgürlüklere başkalarının lütfu olmaksızın sahip. Ancak hepsinin bir fiyatı vardır. Bu özgürlükleri sahiplenmek ve kullanmak isteyenler, başka herkesin de aynı hak ve özgürlüklere sahip olduğunu kabul etmek, onların hak ve özgürlüklerine saygı göstermek zorunda.
Özgürlüklerin çok defa ihmâl edilen bir yüzü, ekonomik özgürlükler. Ekonomik özgürlükler uzun vadede en az diğer özgürlükler kadar önemli. Hattâ onlardan bile önemli, çünkü doğrudan doğruya insanın bekasıyla -- yani hayat hakkıyla -- bağlantılı. Ayrıca, ekonomik özgürlükler olmadan yukarda sözü edilen diğer özgürlüklerin var olması ve/ya korunması da mümkün değil. Nitekim ekonomik özgürlüğün çiğnendiği, yok edildiği her türden devletçi kolektivist sistemde, din, ifade ve hayat tarzını seçme özgürlüklerinin de ortadan kalktığı görülüyor. Bu yüzden, özgürlük konusunda tutarlı bir çizgi izlemek, samimî ve dürüst bir özgürlük savunucusu olmak isteyen herkes, ekonomik özgürlüklerin de önemi ve değerini kabul edip savunmak zorunda.
Ekonomik özgürlük deyince akla sadece zenginlerin özgürlüğü gelmemeli. Ekonomik özgürlük herkesi ilgilendirir ve herkese aittir. Aralarında hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm insanlar ekonomik özgürlüğe sahip. Aynı zamanda muhtaç. Bu hususu ekonomik özgürlüğün tanımını yaparsak daha iyi görebiliriz. Ekonomik özgürlük; ekonomik aktörlerin (bireylerin ve birey birliklerinin, örneğin firmaların) ekonomik amaç ve araçlarını serbestçe seçebilmesi; sahip oldukları ve ekonomik faaliyet için önem taşıyan (insanlar tarafından değer verilen) varlıkları ekonomik süreçlere keyfî bir engelleme ile karşılaşmaksızın sürekli olarak dahil edebilmesidir. Bu tanım, parasını yatırıma ödünç vereni ve üretim tesisi kuranı olduğu kadar, vasıflı veya vasıfsız emeğini kiraya vermek isteyeni (çalışanı) da kapsar ve ilgilendirir. Yani işçiler de, çalışanlar da, emeğinden başka ekonomik varlığı olmayanlar da müteşebbisler, fabrikatörler, bankerler kadar ekonomik özgürlüğe sahip ve muhtaçtır. Ekonomik özgürlük öylesine önemlidir ki, onu engellemek insanın hayat hakkına saldırmak anlamına gelir.
PKK Güneydoğu'da elektrik alt yapısı, baraj, yol gibi işler yapan firmaların tesislerine, araçlarına ve elemanlarına ısrarla ve sistematik olarak saldırıyor. Evine, çoluk çocuğuna ekmek götürmeye çalışmaktan başka bir şey yapmayan, korumasız, silâhsız işçileri kurşunlayarak hunharca öldürüyor. Müteşebbislerin edinmek için yıllarca çaba harcadığı kamyon, iş makinası gibi araçları yakıyor. Binaları bombalayarak tahrip ediyor. Ne yazık ki bu adi saldırılar iç ve özellikle dış kamuoyunda hak ettiği ilgiyi görmüyor. İşçilerin alçakça katli karşısında bile bu ülkedeki bazı sözümona emek taraftarı çevrelerin, kişi ve kuruluşların kılı kıpırdamıyor. Hak ihlâli olup olmadığı tartışmalı birçok meselede dünyayı ayağa kaldıran bu çevreler, masum işçilerin katledilmesi, insanların çalışma hakkının gasp edilmesi, malının mülkünün tahrip edilmesi, müteşebbislerin iş kurma ve yürütme hakkının çiğnenmesi karşısında sessiz kalıyor. Uluslararası kuruluşlara ülkedeki iş hayatının durumuyla ilgili bilgileri de genellikle bu tür kuruluşlar sağladığı (veya kendisi ideolojik bakımdan açıkça önyargılı olduğu) için Uluslararası Çalışma Örgütü de (ILO) işçilere yönelik saldırılarla ve işçi cinayetleriyle ilgilenmiyor. Onları gündemine almıyor. Haklarında ses vermiyor.
PKK terörü insanların sadece hayat hakkına zarar vermiyor. İşçilerin çalışma, hayatını kazanma hakkını da çiğniyor. Bölge halkının refah seviyesinin yükselmesine engel oluyor. Fakirliği ve ekonomik geriliği kalıcılaştırıyor. Bu gerçeği de görmeli ve üzerinde konuşmalıyız.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019