Berrin Sönmez
Cumhur İttifakının doğrudan iktidardan gelmiyormuş gibi gösterilen seçim kampanyaları üç koldan ilerliyor. Birincisi, Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı tarafından Yeni Akit gazetesindeki köşesinde yazılıp aynı gün yayından kaldırılan “Ben Fethullah Gülen Olsam” başlığıyla görüldü. İkincisi, en son Habertürk gazetesinde Nihal Bengisu Karaca’nın köşesinde boy gösterse de son zamanlarda yaygın biçimde farklı ağızlardan, yazılardan kamuoyuna pompalanan, yeni çözüm süreci umudu. Üçüncüsü, Devlet Bahçeli’den gelen af çağrısı oldu.
Bir kampanya var kampanyadan içre. Görülebildiği kadarıyla üç koldan yürüyor, bu bir nevi tesettürlüsü. Örtük, belirsiz, iktidardan gelmiyormuş gibi ama işte iktidarın zihninde, gönlünde olanmış gibi sunulanı. İlkin farklı kesimleri heyecanlandırıp beklentiye sokan talep yaratma operasyonuyla açıldı perde. Umudu Kaf dağının ardına yerleştirdiler. Sonra Maranki’nin ağzından, üstelik tehditkar biçimde Kaf dağının adı kondu: 24 Haziran.
Üç koldan birincisi, Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı tarafından Yeni Akit gazetesindeki köşesinde yazılıp aynı gün yayından kaldırılan “Ben Fethullah Gülen Olsam” başlığıyla görüldü. Tövbe ve affetme üzerine “cemaate” dönük. “Cemaatle” ilişkili ama 15 Temmuz’da doğrudan suça karışmamış mağdurlar için af umudu yaratıldı. Hukuku çiğneyen, hakları ihlal eden iktidar, suçun şahsiliği prensibinin yok edip kolektif cezalandırma yöntemini seçen iktidar, hatadan vazgeçmek için hukuku işletse elverir ama… Ama işte iktidarın keyfine tabi yargıyla ortaklaşa hukuk cinayetleri işlenilirken siyaseten kazanılmış olanlara şimdi bir de oy hesabı eklemek kârlı tabii. “Hak ihlallerini niye yapmıştın, şimdiye kadar niye düzeltmedin, elini tutan mı vardı ki seçim öncesi umut ticaretine başladın?” soruları kendisine yöneltilmez sanıyor iktidar. Seçmenin aklında oysa bu soruların hepsi.
İkincisi, en son Habertürk gazetesinde Nihal Bengisu Karaca’nın köşesinde boy gösterse de son zamanlarda yaygın biçimde farklı ağızlardan, yazılardan kamuoyuna pompalanan, yeni çözüm süreci umudu. Kürtlere dönükmüş gibi görülse de aslında tabanında barış umudu besleyenlere göz kırpılan… Parti yöneticileri, önde gelenleri İngiltere’ye gider, medya mensupları, akiller, yandaş STK temsilcileri farklı zaman ve mekanlarda çatışma çözümü işinde uzmanlaştığına inanılan bu kurumun düzenlediği organizasyonlara katılır sürekli. Ve sırf gerekli görüldüğü zaman haberleştirilir, kamuoyuna duyurulur ve yeni bir çözüm süreci bir toplumsal barış ihtimali yerleştirilir zihinlere. Gerçi halk, barışı zaten istiyor, beklenti bu yönde ama sorun iktidarın bu barış umudunu sömürmesi. Nitekim Diyarbakır mitingine katılan AKP’li halk, partililer, barış istediğini söylerken kürsüde Erdoğan, “Kürt sorunu yoktur” demekle inkar politikasına geri döndüğünü bir kere daha açıkladı. Yerel dinamiklerle inkar politikasının kıskacında şimdiye kadar Erdoğan’a oy vermiş Kürtler. Kıskacındaydı, şimdi artık alternatifler var.
Üçüncüsü, Devlet Bahçeli’den gelen af çağrısı oldu. Öyle süslü laflarla, algı yaratma yöntemleriyle başı hoş olmayan Bahçeli bodoslama daldı konuya. Kime, kimlere af istediğini de sakınmasız söyledi zaten. MHP seçim beyannamesine de yazıldı. Hırsızı, uğursuzu, çetecisi, şantajcısı, rüşvetçisi, uyuşturucu, insan, silah kaçakçısıyla gerçek kriminal tipleri kader kurbanı sayıp af istedi. E, AKP kendi tabanına göz kırparken MHP niye boş dursun. Bahçeli de kendi tabanına işaret çakmak için Çakıcı’yı öne sürdü. Israrını da sürdürüyor. Seçimden sonra eğer AKP ve Erdoğan kazanır ama kendisi özellikle ihtiyaca yetmez sandalye sayısında kalırsa, Cumhur İttifakının istenmeyen kamburuna dönüşeceğini bildiğinden bastırıyor. Ne koparsa kâr, hesabı. Bugünlerde af içeren bir KHK ile karşılaşmak pek mümkün bu nedenle.
Hepsinin de tarihi belirsiz olsa bile seçim sonrasına göndermelerle sunulması elbette tesadüf değil. Erdoğan’ın seçilmesi kadar AKP’nin meclis çoğunluğu kazanmasını temin adına seçim sonrasına bağlanıyor umutlar. Bu vaatleri “ucuz numaralar” olarak görüp ikna olmayanlar için de başka tedbirler girdi devreye. Maranki, Belgrat ormanlarından boşuna söz etmemiştir şüphesiz. Kim bilir kaç yaşındaki “şifacı”, ne işi olur başka türlü “ağaçların altına talim şeysi” gömmekten söz etsin? Hele ki 16 yıldır, algı operasyonlarında ustalaşmış iktidarın, medyası mümkün mü böyle yazıları izinsiz, icazetsiz yayınlasın? Cumhurbaşkanının sağlıklı gıda danışmanı –ki bu konu da başlı başına gıda terörü- canlı yayında tesadüfen talim sözü etsin, imkanı mı var?
Aydınlık gazetesinde bir af taslağından söz edilmesi de şaşırtmadı. Bile isteye yaratılan talebin arzına hazırlık. Kamuoyu yoklaması niyetine sızdırılmış, yazdırılmış olabilecek habere göre tacizciler de serbest bırakılacak. “Kadınlara ve çocuklara karşı işlenmiş suçlar hariç” demişti Bahçeli ama haber doğruysa sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel suç faillerine de af geliyor. Hem de muhtemelen seçimden önce. Zaten mahkum affı öyle kritik bir söz ki, boşuna ağza alınmaz. Hele seçim sath-ı mailinde söylenmişse kaçarı yok. Adaletin ve ahlakın “esfelis safilini”. Örtük kirli kampanya ve af meselesi kampanya dönemini hepten çirkinleştirdi. Bu terazi bu sıkleti çekmez düsturu misali seçmen, bunca çirkinliği hoş görmez.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024
3.05.2024
5.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
8.03.2024