Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
İşler çok kötüye gidiyor, herkes bu kötü gidiş karşısında fırtına öncesi son sözlerini, son uyarılarını yapmaya çalışıyor. İki tarafı da soğukkanlı olmaya çağırıyor. Başbakan’ın “Bıçak kemiğe dayandı” sözü Ramazan sonrası patlayacak bombanın işareti olarak algılanıyor. Kürt sorununu dikkatle izleyenler, Öcalan’ın bizzat kendisinin “Tarihî bir anlaşma yapıyoruz” demesinin ardından gelen Silvan olayı üstüne, bu olayın öncekilerine hiç benzemediğini yazdılar. Hiçbir şey eskisi gibi olamaz, kalamaz dedik.
Artık ya barış için küçük bir adım ya da savaş için büyük bir adım atılacak.
Silvan olayı ardından yazdığımı tekrar etmek zorundayım maalesef; barış çağrıları artık bu kör gidişi durduramaz. Suçlu aramayı da bırakıp bu çılgınlık nasıl frenlenebiliri düşünmemiz gerek. Şimdi o noktadayız. “Ölen ölür kalanlarla yola devam ederiz” düşüncesinde olanlar yanılıyorlar. Bu çılgınlık önlenemezse tekrar da olsa söylemeliyim ki, “herkes kaybedecek”, en başta Kürtler. Siyaset bir sanatsa eğer duracağın noktayı bilmektedir o sanat. Yoksa kazanım gibi görünenler birdenbire yok da olabilir.
Silâh namlularının ucundan görünen siyasetler her zaman dar siyasetlerdir. Güç kullanmak veya güç tehdidinde bulunmak aslında siyaset bile sayılamaz artık. “Savaş siyasetin devamıdır” sözü eski dünyaya aittir ve onunla birlikte göçüp gitmeye mahkûmdur. Şimdi yeni şeyler söyleminin tam zamanı.
BDP Meclis’e dönmelidir
Yeni bir söylemle birlikte... Savaş çılgınlığı önleyecek en etkili adım kanımca budur. Bu yol en azından denenmelidir. Hiçbir koşul ileri sürmeksizin dönmek gerek. İnsan hayatından daha değerli ve onu korumaktan daha onurlu ne var? Ölümü değil hayatı savunmak için, içine girdiğimiz savaş sarmalını durdurabilmek, tehlikeli gidişi önleyebilmek için, barış ve demokrasi için dönmek...
Meclis’e dönmek son derece sağlam yeni bir siyasi zemin de yaratır.
Böyle bir dönüş onlar için küçük bir adım olacak ama barış için atılmış bu küçük adım insan hayatı için büyük anlam ifade edecek ve belki de savaş yönünde bozulan dengeyi barış yönüne çevirebilecektir.
Ayrıca sürekli sıkıştırıldıkları, silahla aralarına mesafe koymanın imkânı hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Çünkü hem silahlı mücadele hem de Meclis’te bulunmak birlikte sürdürülebilir bir şey olamaz. Silahların yeniden azgınca konuşacağı bir ortamda Meclis’e dönmekle dar alana sıkışmış, yalnızca demeç vermelere hapsolmuş Kürt siyasetinin önü de açılabilecektir.
Meclis kürsüsünü halkın kürsüsü yapabilirler.
BDP’li dostlarım duruma restleşme psikolojisi dışında bakabilirlerse böyle bir kararın tarihî bir karar olacağını görebilirler. Çok eminim ki, tek bir gerekçeye dayalı böyle bir karar ve adım demokratik kamuoyunda çok büyük destek görecektir. Hatta çevreme ve sezgilerime bakarak söyleyebilirim ki “dönün” çağrısı hepimizin, demokratik kamuoyunun BDP’ye çağrısı olarak bile kabul edilebilir.
Müzakere süreci başlamalı
Dönüşle birlikte, Kürt meselemizin barışçı çözümü için müzakere süreci kesildiği noktadan itibaren yeniden ve BDP’de katılarak, Meclis zemini de kullanılarak başlamalıdır, başlayabilir. Meclis’e dönmüş, silahla mesafesini böylece kuvvetli bir vurguyla göstermiş BDP’nin müzakere talebi çok güçlü bir siyasi talep olacaktır. Bu talebin karşısında durmak hiç de kolay olmaz.
Başbakan’ın “Demokratik özgürlüklerden ödün vermeden çözeceğiz” yaklaşımı gönüllere su serpici değil. Demokratik basına sansür bile gelebileceği kaygısını taşıyorum. Silâhların konuştuğu yerde demokratik siyasetin sesi kısılır. Üstelik de zaten önümüzde Terörle Mücadele Yasası gibi güçlü bir ses kısıcısı varken.
Barış için yeni bir mola alıp, zaman kazanıp müzakere süreci yeniden başladığında şu anda tartışılması bizim için lüks gibi duran konular üstüne kafa yormamız o zaman anlamlı bir karşılık bulabilir.
Birlik konseptine dayalı eski demokrasi anlayışı yerine farklılık konseptine dayalı yeni bir demokrasi anlayışı üstünde durmaya başlamıştım. Durumun aciliyeti araya bu yazımın girmesini zorunlu kıldı. Başka yeni durumlar olmaz ise gelecek yazımda konuya devam edeceğim.
Esasen üstünde durduğum konu bana göre Kürt meselemizin çözümünün de can damarı. Kürtlerin ayrı varoluşlarından doğan farklılıkları içselleştirilmedikçe sorunun köklerine inen çözümler üretmek olanaksız. Zira Kürtlerin taleplerine bir “hak” olarak değil, devletin onlara sunacağı bir lütuf olarak bakmak çözümsüzlüğün kaynağınıdır.
Farklılık içinde birlik nasıl olacak? Meselemizin çözümü bu soruda yatıyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012