Sezin ÖNEY
Ben bu yazıyı yazarken, dışarıda fırtınalar kopuyor. Rüzgârın uğultuları arasında, Dışişleri BakanıAhmet Davutoğlu’nun Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi’nde yaptığı konuşmadan hoş sözler, televizyondan yankılanıyor. “Yeni bir siyaset anlayışı” ideali üzerine kurulu konuşmada Davutoğlu, “İç restorasyona ihtiyaç var. Önce zihniyetlerin inşa edilmesi lazım yeniden. Geçmiş korkuların aşılıp yeni ahlakın, tevazuun, aşkın ve muhabbetin egemen kılınması lazım. İnsan onurunu korumayan hiçbir siyaset kalıcı olamaz” diyor.
Yeni anayasa meselesi, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin yakın geleceğinin kaderini belirleyecek; peki bu dönem “aşk ve muhabbetle” mi geçecek?
Davutoğlu, Diyarbakır’da konuşurken, Budapeşte’de, Macaristan’ın en önemli milli bayramı 15 Mart kutlanıyordu; Habsburglar’a karşı ilan edilen özgürlüğün yıldönümü.
Bir yandan da, halkın bir kısmı, son derece kızgın ve kırgın biçimde, “Anayasa oyuncak değildir”sloganıyla sokaklarda gösteri yapıyordu.
Macaristan’da, muhafazakâr sağ parti Fidesz, parlamentodaki yüzde 68’lik temsil oranıyla anayasal çoğunluğa sahip. 2010’daki genel seçimlerde, halkın yüzde 53’ünün oyunu alarak iktidara gelen Fidesz, o günden bu yana yaklaşık iki bin yasada değişiklik yaptı. İktidarının ilk yılı boyunca, ülkenin anayasasını, yani Macarcasıyla Magyarország Alaptörvénye’yi (Macaristan Temel Kanunu), 10 kez değiştirdi.
Fidesz, 2011’de de yeni bir anayasa yazdı; bu söz tam da denk düşüyor, çünkü kimseye doğru düzgün fikir danışılmadan, tamamen Fidesz’in isteklerine göre yapıldı bu yeni anayasa.
Evet, yeni anayasanın yapım sürecinde, parlamento çatısı altında bir komite kuruldu ve temsil hakkı bulunan beş partinin tümünün de üyeleri bu komitede yer aldı. Ancak, Fidesz’in oylamaya sunduğu taslak, partinin Avrupa Parlamentosu’ndaki üyelerinden József Szájer’in iPad’inde “yazılıveren” belge oldu.
Fidesz, yeni anayasayı, “ülkenin Komünist geçmişinden nihai bir kurtuluş” diye savundu.
“Eski” anayasa, her ne kadar 1949’da, İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkede kurulan Komünist düzen zamanında yazılmış da olsa, Macaristan’ın Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra dönüşümü ve özellikle de, Avrupa Birliği’ne katılımı sürecindeki toplumsal ve siyasi “ruhu” yansıtıyordu. Yani, hak ve özgürlükler açısından son derece idealist bir bakış açısıyla yazılmıştı.
Bukalemun anayasa
Yeni anayasa da, Macaristan’ın 2012’de yürürlüğe girdiğinden beri de, sular durulmadı; bu anayasa da dört kez değiştirildi. Son değişiklik de, 11 martta yapıldı. Aslında, bu son pakete, değişiklik demek de zor; Macaristan’dan ve uluslararası çevrelerden birçok anayasa hukukçusuna göre, ülkenin artık “yeni bir yeni anayasası” var.
Princeton Üniversitesi’nden hukukçu Kim Lane Schepelle’e göre, bu değişiklik paketi, Macaristan’ın son 20 yılda demokrasi ve insan hakları alanında elde ettiği tüm kazanımları tersine çevirdi. Bir kere, Macaristan’daki güçler dengesinin kilit parçası sayılabilecek Anayasa Mahkemesi’nin işlevi tamamen değiştirip, etkisizleştirdi. Mahkeme, artık yasaların içeriğini denetleyemeyecek; sadece, yasama zarfındaki teknik süreç anayasaya uygun mu değil mi, buna ilişkin karar bildirebilecek.
Bunun dışında, Fidesz’in giderek daha da benimsediği muhafazakâr, Katolik ve milliyetçi değerler de, anayasanın “ruhunda” her değişiklikle daha da etkin hâle geldi. Anayasaya ailenin tanımının konması, ülkenin önemli bir sosyal konusu olan evsizlere hapis cezası getirilmesi, müebbet hapis cezasına temyizin yolunun kapanması, “Macar haysiyetini zedeleyenlere” ceza getirilmesi, hep “yeni yeni anayasanın” marifetleri.
Çoğunluğun iktidarı
Fidesz ve karizmatik lideri Viktor Orbán’ın “çoğunluğun iktidarına sahibiz, halkı biz temsil ediyoruz, ne dersek o olur çünkü bu halkın iradesidir” şeklinde özetlenebilecek tavrı, elbette Macaristan’ın yaklaşık 10 yıldır resmen bir parçası olduğu Avrupa Birliği genelinde tepki çekiyor. Fakat Fidesz bu tepkileri, ülke içinde kutuplaşma yaratmakta kullanarak politik gücünü korumakta, son derece başarılı biçimde kullanıyor.
Hükümet üyelerinin açıklamalarına bakılırsa, “hayat, Macaristan’a karşı bir komplo”. Dünyanın da işi gücü yok, sürekli “bu Macaristan’ı nasıl zor duruma sokabiliriz” diye komplo kuruyor.
Kendisi de bir Fidesz üyesi olan ülkenin Cumhurbaşkanı János Áder’in, “yeni yeni anayasayı” savunurken, “Soğuk Savaş boyunca, Avrupa ve Amerika, bizi kullandı. Şimdi de biz, onların dayattığı liberalliği benimsemek zorunda mıyız?” diye konuşması bu tavrın bir tipik bir örneği.
Türkiye’de, yeni anayasa tartışmaları sırasında, kutuplaşmalar sona erer ve başkanlık sisteminin değil, demokratikleşmenin konuşulması mümkün olabilir umarım; aşkla ve muhabbetle...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024