Hüseyin GÜLERCE

Hüseyin GÜLERCE
Hüseyin GÜLERCE
Star GAZETESİ Tüm Yazıları
Sinop, Samsun; ne oluyor?
20.02.2013
2705

  BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sabahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü ve bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, “yeni çözüm sürecini anlatmak için” Karadeniz turuna çıkıyorlar.

Onlara Sinop’ta yapılanlar, Samsun’daki tavırlar, nasıl organize bir provokasyonla karşı karşıya olduğumuzu, kapıda bekleyen tehlikenin ne kadar büyük olduğunu anlatıyor. Evet, yeni çözüm süreci öncekilerden çok farklı. Toplumun büyük kesiminin desteği var. Özellikle terörden en fazla mağdur olan Doğu ve Güneydoğu’da halk artık akan kanın durması, barışın gelmesi için güçlü bir irade ortaya koyuyor. Sayın Başbakan’a Mardin ve BDP’nin kalesi Kızıltepe’de gösterilen ilgi, sevgi çok şeyi anlatıyor.

PKK terörü, Türkiye’nin en önemli sorunudur. Bu sorunu çözen Türkiye’nin, bölgede ve dünyada yıldızı daha da parlayacaktır. Bu topraklarda hasret kaldığımız huzur, istikrar ve refahın kapısı ardına kadar açılacaktır.

Bu sonuç, iki güç odağını rahatsız eder, edecektir… Biri, devlet içindeki hukuk dışı yapı. Yani vesayetin statüko ağaları. Hâlâ direniyor ve güç topluyorlar... Diğeri, Türkiye’nin, bölgede ve özellikle Ortadoğu, Afrika, Orta Asya, Balkanlar ve Kafkasya’da küresel bir aktör olmasını istemeyen bölge ülkeleri ve Batı dünyası… Türkiye’nin kendi değerleri, tarihi ve kültürel potansiyeli ile kendisi olarak, kendisi kalarak ayağa kalkmasını istemeyenler, çözüm sürecini engellemek için ellerinden geleni ardına koymayacaklardır.

Çözüm süreci, provokasyonlarla engellenmek istenecektir. Paris’teki PKK’lı üç kadına yönelik cinayetlere, Ankara’da ABD büyükelçiliğine yapılan intihar saldırısına ve Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki bombalama olaylarına birlikte bu gözle bakılmalıdır. Fakat provokasyonun en tehlikelisi, hassas illerimizde bir Türk-Kürt çatışması çıkarmaktır. Diğer provokasyonların olumsuzluklarına rağmen çözüm süreci ilerleyebilir. Ama halkın arasına kardeş kavgası sokulması tehlikesi, hiçbirine benzemez. Allah’a şükür, binlerce şehit cenazesine, faili meçhul binlerce cinayete, köy yakmalara, köy boşaltmalara, işkencelere, Kürtleri yok saymalara, asimile çabalarına rağmen kardeşliğimizde, bir arada yaşama irademizde bir sarsıntı olmadı. Büyük millet olduğumuz hakikati, en ağır imtihandan geçti. Ama bitmedi. Şimdi daha da kenetlenme zamanı, provokasyonları boşa çıkarma zamanı.

Tanıdığım için Sayın Sırrı Süreyya Önder’e seslenmek isterim. Samimiyetinize hüsnüzannım var. Bir milletvekilimizin Türkiye’nin her yerine gitmesini savunuyorum ve devletin emniyet güçlerinin güvencesi altında olmanız gerektiğini biliyorum. Sizin, öğretmenevinde fotoğraflara yansıyan o tutsakmış gibi haliniz, inanınız beni derinden üzdü. Milletvekillerine, böyle bir muameleyi kimse reva göremez. Bu hali, vicdan sahibi hiç kimse sineye çekemez. Ancak hazırlanan provokasyonların, doğacak tehlikelerin inanıyorum siz de farkındasınız. Bence zamanlamanız doğru değil. En kritik, en hassas çizgide yürüyoruz. Çözüm süreci, arzuladığımız barışı getirsin, ben sizinle her yere gelmeye hazırım…

Emniyet güçlerimizin, istihbarat teşkilatlarımızın dikkati, tedbirleri bugünler için çok hayati. Sinop’ta dört milletvekilinin 9 saat bir binada hapsedilmesi, bir istihbarat zaafına, bir güvenlik zaafına işaret ediyor. Meselenin nerelere kadar tırmanacağı hesaplanamamış gibi bir fotoğraf var önümüzde. Mazeret olmaz, olamaz. Bundan sonrası için bütün sorumlular teyakkuzda olmalı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar