Şahin ALPAY
Herkese Nazlı Ilıcak’ın “Paralel ile aklını bozanlar, mukadder sonu sezemiyorlar” (Bugün, 06.09.2014) başlıklı mükemmel analizini okumayı tavsiye ederim.
Türkiye’de polisi, yargıyı, devleti ele geçirmiş, “milli orduya” ve “milli iradeye” karşı kumpas kuran “paralel yapı”ya dair çok kullanışlı, dörtbaşı mamur komplo teorisiyle akıllarını bozanlar (yani, akıl ve mantıktan giderek uzaklaşanlar) için iyi bir uyarı.
Bunların başında, muhakkak ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor. Erdoğan, ABD’nin Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) yaptığı konuşmada “paralel yapı” ile ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunmuş; “Biz bu örgütü onbirinci yüzyılda ortaya çıkan ‘Haşhaşiler’ adlı örgüte benzetiyoruz. Haşhaşiler, dağlarda yaşıyor, haşhaş adı verilen uyuşturucu maddeleri kullanarak, devlet adamlarına suikastlar tertip ediyorlardı. İngilizce’deki ‘assasination’ (suikast) kelimesinin de işte bu örgütün adından yani ‘Haşhaşiyn’den türediğini hatırlatmak isterim…” demiş. Başkan Obama’ya, “Bizden istediğiniz teröristleri biz size nasıl teslim ediyorsak siz de bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu şahsı (yani Fethullah Gülen Hocaefendi’yi) ya sınır dışı edin ya da bir suçu olmadığı iddiasında ise bize verin…” dediğini aktararak, Türkiye ve ABD yönetimlerinin, “her iki ülke için tehdit teşkil eden bu örgütle mücadelede işbirliği yapacakları”na dair umudunu dile getirmiş.
Ben Erdoğan’ın bu çok “ikna edici” açıklamaları, Amerikan kamuoyundan ziyade, Türkiye kamuoyuna, hatta kendi öz, AKP kamuoyuna yönelik olarak dile getirdiğine inanıyorum. Zira, başta AİHM eski yargıcı Rıza Türmen olmak üzere yerli ve yabancı birçok uzman, ABD hükümetinin iade talebini dikkate alabilmesi için, önce Gülen’in bir suç işlediğinin yargı yoluyla tesbiti, sonra da bu suçun ABD’de de suç sayılması gerektiğini yeterince açık bir şekilde izah etmişti. (Amerika’nın Sesi, 01.05.2014) ABD Dışişleri Bakanlığı eski çalışanlarından Prof. Henri Barkey de çok yakınlarda, Gülen’i iade talebinin ABD’de nasıl karşılandığıyla ilgili olarak şunları söylemişti: “Amerika’da Erdoğan’ın medyası için çalışanlar hariç hiç kimse 17 ve 25 Aralık operasyonlarının bir darbe olduğunu düşünmüyor. Hatta gülüyorlar, bir şey de anlamıyorlar…” (Taraf, 15.09.2014) demişti. Aklı başında insanları, şiddete ve hukuksuzluğa en kararlı bir şekilde karşı çıkan İslam yorumunun temsilcisi olan Gülen’in bir “terörist, örgüt lideri, Haşhaşi, darbeci” olduğuna ikna etmek kolay olmasa gerek.
Ben Ergenekon davası sanıklarından eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dahil (Erdoğan’dan zerre kadar haz etmeyen askeri vesayet yanlısı) pek çoklarının “Fethullahçı kumpas” teorisine (ya da Yargıtay eski başkanı Sami Selçuk’un ifadesiyle “safsatası”na) can–ı gönülden iman etmelerine tabii ki hiç şaşırmıyorum. Normalde aklı başında sayılan kimselerin arasında dahi “Fethullahçı komplo” teorisine (çeşitli bahanelerle) itibar edenler çıkmasına da şaşırmıyorum. Örneğin TÜSİAD yöneticilerinden Erkut Yücaoğlu, “Bir hukuk devletinin kendi içinde, yaygın deyişle, bir paralel devletin oluşmasına izin vermesi mümkün değildir...” diyerek, hemen Erdoğan’ın takdir ve teşekkürlerini kazanmasına dahi şaşırmadım. (Radikal 18.09.2014.)
Benim şaşırdığım nasıl olup da, aklı başında sandığım kimseler arasında dahi, AKP iktidarının “paralel yapı” ile mücadele bahanesini kuvvetler ayrılığını, yargı bağımsızlığını, hukuk devletini yerle bir etmek, iktidarı tekeline almak için kullandığını göremeyenlerin mevcudiyeti... Bunu görmek için, bırakın her şeyi bir kenara, AKP hükümetinin, yandaşlarının kazanamaması durumunda HSYK seçimlerini tanımayacağını ilan etmiş olması yetmez mi? AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, bu takdirde HSYK seçimlerini “gayr-i meşru ilan edeceklerini”, Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan “referanduma gideceklerini” ilan ediyor. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da, “Hukuk da milli iradeyi yok sayamaz…” buyurdu. Ey aklını, mantığını paralelle bozanlar, artık uyanın!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020