Şahin ALPAY

Özkök ve Yalman niye böyle konuştu?
8.11.2014
1680

 Geride bıraktığımız haftanın bence en dikkate değer olayı, Genelkurmay eski başkanı emekli Org. Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri eski komutanı emekli Org. Aytaç Yalman’ın yeniden görülmeye başlanan Balyoz davasında yaptıkları tanıklıktı. Her ikisi de Balyoz darbe girişimini “basından duyduk” dediler... Oysa, daha önce öyle konuşmamışlardı.

Özkök, davanın görülmekte olduğu sırada, Mart 2003’te 1. Ordu’da yapılan Plan Semineri hakkında, “Bu seminer icra edilmiş fakat en tehlikeli senaryonun amacını biraz aştığı, siyasi kişiler ve siyasi olaylar gerçekmiş gibi oynandığı duyumları kulağıma geldi. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanı’na konuyu incelettim…” şeklinde konuşmuştu. (Milliyet, 3.8.2012) Dava çok sayıda mahkumiyetle sonuçlandığında da şöyle demişti: “Ben rütbelere göre daha kademeli karar olabilir diye düşünüyordum. Hepsi 15–20 yıl ceza aralığına sokulmuş. Asker emir aldığında, onun kanuna uygun olup olmadığını sorgulamaz. Yüzbaşı, binbaşı, albay var bu davada. Bunların sorumluluğu ile emir verenlerinki aynı düşünülmemeli...” (Milliyet 22.9.2012) Yalman ise, daha önce “Semineri emrime aykırı olarak yapanlar, niçin bana haber vermediler…” diye konuşmuş; darbeyi Özkök’ün değil asıl kendisinin önlediğini iddia etmişti. (Akşam, 26.9.2012)

Bu bağlamda Nazlı Ilıcak’ın “Balyoz ve Aytaç Yalman’ın tanıklığı” başlıklı yazısı mutlak okunmalı. (Bugün, 5.11.2014) Balyoz davasıyla ilgili olarak unutulmayan beyanlardan bazıları ise şöyle: Dönemin başbakanı Erdoğan: “Zannediyor musunuz ki biz bunları duymadık… Bildiklerimi daha sonra yazacağım…” Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer: “Cuntaları biliyorduk…” Dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasağun, “1. Ordu’da her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar…”

Balyoz davası hakkında bilmeyip, bilmek istedikleri için okurlar Doğan Akın’ın T24’te yayımlanan “40 soruda Balyoz davası” başlıklı yazısına bakabilirler. Ama tabii AKP hükümetine karşı askeri darbe girişimleri için asıl vazgeçilmez okumalar, Özden Örnek ve Mustafa Balbay’ın anıları olmaya devam ediyor.

AKP kurucularından ve eski genel başkan yardımcılarından Dengir Mir Mehmet Fırat’ın geçen akşam Bugün TV’de katıldığı bir programda söyledikleri de dikkate değer. Şöyle diyor: 2002’de iktidara geldikten sonra asker cenahından çok şiddetli bir baskı olduğunu her an hissediyorduk. Başbakan özellikle Milli Güvenlik Kurulu toplantılarından sonra oldukça sinirli olarak geliyordu. Kendisine bir gün sordum, “Sayın Başbakanım ne oluyor?” Aynen dedi ki, “Dengir Bey benim bildiklerimi bilseniz uyumanız mümkün değil, çünkü ben uyuyamıyorum…” (Bugün, 7.11.2014)

Gelelim başlıktaki soruya: Özkök ve Yalman niye böyle konuştu? Belli ki dava yeniden görülürken, eski silah arkadaşlarının  aklanmalarına engel olmamak kaygısıyla “basından duyduk” demeyi uygun bulmuşlar. Emir veren–alan ayrımı yapılmaması sonucu çok fazla sayıda kişinin sanık koltuğuna oturtulmasıyla, çok uzun süren tutukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesiyle, savunma haklarına tam riayet edilmemesiyle ilgili kaygıların eski komutanları artık bu davanın beraatle bitirilmesi noktasına getirmiş olması iyi ihtimal. Kötü ihtimal ise, asker içinde “Siyasete müdahaleden memleket de biz de yeterince zarar gördük, artık siyasete bulaşmayalım…” fikrinin artık etkisini yitirmiş olması. AKP hükümetinin Türkiye’ye verebileceği en büyük zarar, askerin yeniden siyasi rol üstlenmesine çanak tutmak olabilir.

Altı çizilmesi gereken ise şu: Özkök ve Yalman’ın ağız değiştirmeleri ne Balyoz darbe girişiminin olmadığını ispat eder, ne de “milli orduya karşı Fethullahçı kumpas” iddiasının safsatadan ibaret olduğu gerçeğini ortadan kaldırır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar