Halil BERKTAY
Son on gün (1-11 Mayıs) hakkında, onca toza dumana karşın benim izlenimim şu: Özü itibariyle doğru ve haklı bir şey söylemişim ki, birileri müthiş telâşa kapıldı. Evet, bu aynen, Ekim 2000’de Ermeni soykırımı hakkında ilk konuştuğum zamana veya 2005’teki “Osmanlı Ermenileri” konferansının öncesi ve sonrasına benziyor. Egemen “ortodoksluk”ta böyle bir gedik açılması, öfkeden de ötede, bu gediği derhal kapatma acelesini yarattı.
Küfür ve hakarete alışkınım; umurumda değil. Başka ipuçlarına bakarım. Gördüklerim şunlar : bir kere çok bağırılıyor, ki bu daima bir güvensizliğin, kuru gürültüyle bir an evvel üste çıkma çabasının işaretidir. Sen-sen-sen, ne diyorsunuz derhal söyleyin havasında “görüş” toplanıyor ve “azınlıkta” kalmış olduğum ilân ediliyor (bkz “18 yazar Halil Berktay’a karşı”). Şu bir hafta içinde, kendilerinin de yazdığı sitelerde, ayakta tutmak istedikleri efsanelere taban tabana zıt –örneğin, “Üçlü Blok”un DİSK barikatını zorlaması sırasında havaya ne kadar çok silâh sıkıldığını, ama buna karşılık Sular İdaresi’nin üstünden ateş açılmadığını anlatan, doğrudan doğruya bu grupların içinden yazılmış– bir yığın ifade yayınlandı. Gariptir, bunları yok sayıp, bunlardan zerrece bahsetmeyip, “bütün” tanıklıkların devlet tertibini hem de “apaçık” (!) ortaya koyduğu yolunda demeçler veriliyor, basın toplantıları yapılıyor. Gene aynı kişiler, eski DİSK ve TKP’li bazı arkadaşlarının dahi, meydanda ne kadar çok silâh atıldığı ve paniğin başlamasında âmil olduğu doğrultusunda, benimle az buçuk aynı doğrultudaki beyanlarını bile göz ardı ettiler. Dahası, eski fraksiyon düşmanlıklarını devreye soktular; güya ben “eski (ve hâlâ) Aydınlıkçı” olduğum için, özel olarak TKP’nin ve DİSK’in geçmişini yıpratmak amacıyla “şimdi” ortaya atılmışım. Evet, bundan dahi medet umdular, umuyorlar. Ve el çabukluğu marifet, “uyduruk tezlerin iflâs ettiği”ne hükmedip “son nokta”yı koydular; dahası, durup durup bunu yeniden söylüyorlar. Kof bir azametle. Karanlıkta ıslık çalarcasına.
Bunlar, uzun soluklu bir tartışmaya hazır olmadıklarını düşündürüyor. Ben sabırlıyımdır bu konularda. Ekim 2000’de Ermeni soykırımı saldırıları başladığında, bakın, susmayacağım ve Türkiye’de bu konunun konuşulması başka herhangi bir bilimsel konuyu, faraza yerçekimi yasasını konuşmak kadar normalleşinceye değin konuşmaya devam edeceğim, demiştim milliyetçi inkârcılara. Şimdi aynı şeyi “solcu” benzerlerine söylüyorum.
Günlerdir biriktiriyorum, söylenen her şeyi. Eski kurgunun (ki onun da nasıl inşa edildiği bu süreçte daha iyi ortaya çıktı) şu bir haftada geçirdiği hafif rektifikasyonla birlikte, şöyle bir tablo ortaya çıkıyor :
Ben neden yanlışmışım ?
(1) ARKAPLAN. Efendim, sol içi çatışmalar o kadar da önemli değilmiş. Zaten hep varmış, olurmuş böyle şeyler; birbirlerini sopalar ama hemen barışırlarmış. 1 Mayıs 1977 yolundaki gerilimi de abartmamalıymışız. Esasen DİSK de uzlaşmaya yaklaşmışmış; “bu arkadaşlar”a demişler ki (Mehmet Karaca; o kadar dostça bir ilişki varmış yani) ayrı sloganlar atmadan meydana girebilirsiniz. Korteje katılmalarına bile izin verilmiş, arada bir mesafe bırakmak kaydıyla. Hattâ bir varyanta göre, Saraçhane tarafından DİSK barikatına geldiklerinde dahi en ufak bir sorun olmamış; Kurtuluşçulardan sonra onların da meydana girmelerine hiçbir engel çıkartılmamış (GS diyeceğim, ismi saklı). Bir başka varyantta ise, barikata dayanmışlar ama girmekte çok israr etmemiş, dönüp geri gitmek basiretini göstermişler (Bülent Uluer). Üçüncü bir varyantta ise, evet, o tarafta bir şeyler olmuş filhakika; (a) tek bir el, (b) iki el, (c) birkaç el silâh sesi gelmiş, ama o kadar. Sular İdaresi’nin arka taraflarında öyle büyük bir kargaşa, bir fiziksel çatışma yaşanmamış.
(2) MEYDANDAKİ SİLAHLILIK DURUMU. Burada söylenenler değil söylenmeyenler önemli. Tabii varmış ve kullanılmış da. Ama önemsizmiş anlaşılan. Dahası, beraberinde herhangi bir sorumluluk getirmişe benzemiyor. Ömer Laçiner’in televizyonda kullandığı “basit tabanca” sözü, uzun namlulu silâh olmadığını kastetse bile, bir bakıma bir lapsus; küçültme ve asgarileştirme alışkanlığını yansıtıyor. Fakat tuhaf şey; doğal mıymış acaba hemen bütün grupların 1 Mayıs’a silâhlı gelmesi ? Okudum okudum; “devlet tertibi” olduğunu savunanlar arasında, bırakın solun genel silâhlılık halini, Taksim’e silâhlı gelmiş olması eleştiren, şöyle yarım yamalak bile olsun bir kabullenişe, bir özür dileyişe, apolojetik bir tavra rastlamadım.
(3) BUNDAN SONRA TEKRAR VE YOĞUN OLARAK ATEŞ AÇILIP AÇILMADIĞI. Her nasılsa, o ilk birkaç silâh sesi münferit kalmış; büyük bir panik ve kargaşaya yol açmamış. Hattâ kimse aldırmadı diyen bile var; miting sükûnet içinde devam ediyormuş ! Bu varyantta, asıl meydanın içinden çok sayıda silâh atılmasına nasıl geçildiği belli değil. Diğer bir varyantta ise geçiş daha kolay : evet, meydanda “bizim arkadaşlar” tarafından da “biraz” ateş edilmiş ama “hemen önlemiş”ler (Bülent Uluer). Yani bu ikinci silâh patırtısı dahi düzeni bozmamış, herhangi bir paniğe yol açmamış. Ancak bu ikinci dalga silâh sesleriyle birlikte, dışarıdan, “çepeçevre her taraftan” da meydana (uzun namlulu silâhlarla, İntercontinental’in tepesi ve Sular İdaresi’nin üzerinden) ateş edilmeye başlamış.
(4) KARGAŞA NE ZAMAN BAŞLAMIŞ ? Kargaşa bunun üzerine ve aynı anda panzerler ve beyaz Anadol’un da meydana girmesiyle başlamış. Kritik nokta : tesadüf değilmiş; bunu planlı ve amaçlı olarak yapmışlar. Panzerlerin meydana dalıp ortada dolaşmasının nedeni buymuş. Esasen telsiz görüşmeleri de bu plan ve tertibi ortaya koyuyormuş.
(5) SONUÇTA, TERTİP NEYMİŞ ? HANGİ UNSURLARDAN İBARETMİŞ ? Buradan devam edeceğim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024