Yıldıray OĞUR
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de altı aydır süren toplu iş sözleşmesinde uzlaşı sağlanamaması ile başlayan grev beşinci gününe girdi.
DİSK’e bağlı 23 bin işçi greve gidince İzmir’de çöpler toplanamadı, otobüslerin bir kısmı gelmedi.
CHP’li Belediye Başkanı Cemil Tugay, sendikayı ülkenin ve belediyenin şartlarını düşünmeden ödenemez maaşlar istemekle suçluyor:
“Toplu İş Sözleşmesi taslağındaki yaklaşık 50 ayrı kalemdeki yan ödemeleri tamamen kaldıralım! Aylık net ücret olarak 65.000 liradan başlayan, 80.000 liraya ulaşan rakamları ödeyelim. Üstüne eylül ayında bu artışa %10 daha ekleyelim: Bu da en az 71.500 liradan 88.000 liraya kadar aylık net ücret anlamına gelecektir.”
DİSK İzmir temsilcisi Memiş Sarı ise belediyenin net teklifinin
“En düşük 44 bin, en yüksek 46 bin olduğunu” söylüyor.
Rakamlar arasındaki farklar diğer yardım kalemleriyle ilgili görünüyor.
Ama esas ilginç olanı bu grev üzerine yaşanan tartışmalar...
DİSK, CHP’ye yakın bir sendika. CHP’li belediyeler, belediyelerinde DİSK’in örgütlenmesini tercih ediyorlar. AK Partili belediyeler ise HAK-İŞ’in.
Böylece belediyelerde maaş görüşmeleri greve gitmeden çözülebiliyor.
AK Partili bir belediyede üstelik HAK-İŞ’li bir sendikanın greve gitmesi yürek isteyen bir sendikacılık olur.
Ama CHP, sosyal demokrat bir parti. Sendikal haklara saygılı. O yüzden grev hakkına da saygılı olması bekleniyor.
DİSK de herhalde buna güvenerek İzmir’de masadan kalktı ve greve gitti.
Ama grev İzmir Belediyesi’ni kilitleyince karşısında bu kez bunun siyaseten iktidara yarayacağını söyleyen CHP’lileri ve muhalifleri buldu.
Yanında ise grevi geniş biçimde gören, bir anda işçi dostu kesilen iktidara yakın medyayı.
Bu kadar pragmatizm artık hayatımızın bir parçası.
Ama burada durmadı. DİSK aleyhine muhalif çevrelerde büyük bir kampanya başladı.
Sendikanın maaşını doktorların bile almadığı yazılıyor. Belediye başkanından hepsini kovması isteniyor. İşçilerin Tuncelili olduğu; belediyeleri Tuncelilerin, Kürtlerin, Alevilerin ele geçirdiği yazılıyor.
Bayağı açıkça yazılıyor bunlar.
En çok hedefte olan isim de DİSK’in tecrübeli sendikacısı Memiş Sarı.
Önce onun da Tuncelili olduğu yazıldı. Ama Yozgatlı çıktı.
Sonra da akrabalarını İzmir Belediyesi’ne doldurduğu, 1997’de terör örgütüne yardım ve yataklıktan hapis cezası aldığı yazıldı.
Özellikle Sarı hakkındaki iddiaların kaynağı çok ilginç. Bütün haberler 2015 yılındaki bir Yeni Asır haberinden alıntı.
Yeni Asır, o günlerde günlerce Sarı’yı manşet yapmış. Sebep, Ankara’daki Gar saldırısı sonrası İzmir’de yapılan bir mitingde Sarı’nın Yeni Asır’ın manşetlerini kürsüden gösterip yırtması, sonrası bir grubun Yeni Asır binasına kırmızı boya fırlatması.
Memiş Sarı, AK Parti’ye ne kadar karşı olduğunu anlatıyor ama muhalifler açısından bu yaptığı AK Parti’ye hizmet etmek.
Tam bu nokta çok ilginç
AK Parti’ye hizmet ettiği andan itibaren sendikal mücadele, grev hakkı bile harcanabiliyor. Ya da tersi; CHP’ye zarar verdiği andan itibaren sendikal mücadele, grev hakkı bir anda kutsal haklara dönüşebiliyor.
Yani kitabi ideolojiler, organik kimliklerle çarpıştığında kaybeden ideolojiler oluyor.
O yüzden “İdeolojiler öldü, sağ-sol mu kaldı?” diyenler bir yere kadar haklı ama ideolojilerin sadece kitabi olmadığını; kimliklerimiz, hayat tarzımız gibi organik ideolojilerimiz de olduğunu ve bunların kitabi olmayan sınırları ve kırmızı çizgileri olduğunu unutunca bu bir yanılsamaya neden oluyor.
Mesela Kürt meselesi konusunda hassas olan bir laik Türk solcusu, bir gün Kürt meselesinin çözümünün AK Parti ve MHP’nin işine yaradığını gördüğünde kitabi ideolojisi ile organik kimliği arasında sıkışıyor.
Bu sıkışmışlıkta sağlam temeller üzerine oturmayan, genelde şifai bilgilere dayanan kitabi ideolojiler, organik kimliklere yenik düşüyor.
Bir anda solcu biri DEM Parti’nin, Kürtlerin iktidarla anlaşmasından, muhalefeti satmasından şikayet etmeye başlıyor.
Kitabi ideolojiler, kriz anlarında, ana fay hatlarında kısa devre yapıyor.
Dersim, Şeyh Said, Suriyeliler, Ermeni tehciri, Kürtler, PKK, tarikatlar, laiklik gibi meseleler açıldığında sadece tarih, siyaset konuşulmuyor. Çok daha temel fay hatlarını kesen, gündelik kimlikleri belirleyen meselelerde saflar tutuluyor.
Ve herkes hızlıca esas evine, organik kimliğine dönüyor.
İyi ve zor siyaset bu kimlikleri aşmaya çalışmak, ikna ve kapsayıcılık için ekstra çaba sarf etmek ve cesaret gerektiriyor.
Kolay olanı ise kimliklere dönüş sur sesine kendini bırakmak, eldekiyle yetinmek..
Yani solda sağda bulamadığınızda ideolojiler ölmüş olmuyor. O ideolojik tercihler kimliklerimizde yaşıyor ve kriz anlarında ortaya çıkıyor.
Bunun farkına varmadan Türkiye’de kitabi siyaset yapmak isteyenleri hüsran ve hayal kırıklığı bekliyor.
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025