Yıldıray OĞUR
Elysee Sarayı’na yakın bir apartman dairesinin önünde motorun arka koltuğunda başında motor kaskıyla oturmuş adam aktris sevgilisine kruvasan getirmiş 59 yaşındaki Cumhurbaşkanı Hollande mı? Neyse ki fotoğraf kareleri Fransız paralel devletinin ya da Opus Dei Tarikatı’nın sızdırması değil, Closer dergisinin kapağından. Sıkıcı rugan ayakkabılarına bakılırsa evet bu Hollande. Chirac’tan Mitterand’dan, Sarkozy’ye kadar seleflerinin izinde olmanın rahatlığıyla “bu benim özel hayatım, karışmayın” diyerek dik durup eğilmeyen Hollande belki de bu kaçamakla dibe vuran popülaritesinin zirvesinde şu aralar.
Fransa bu büyük dertlerle boğuşurken, Paris ölüm kalım savaşı veren bir halkın geleceği üzerinde kritik müzakerelere ev sahipliği yapıyor. Suriye’yle ilgili her türlü kararın ama daha çok kararsızlığın ertelendiği Cenevre-2 toplantısı öncesi Esed rejimini gayri meşru ilan edecek kadar ileri gidip, sonra geri basmış Suriye Halkının Dostları grubundan 11 ülkenin Dışişleri Bakanı bir araya geldi.
Toplantıdan çıkan ilk somut sonuç Mısır darbesinden sonra ikiye bölünen Suriye muhalefetini destekleyen Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Mısır koalisyonunun Suriye başlığında yeniden yan yana gelmiş olması. Türkiye darbeden sonra Mısır’daki darbe yönetimiyle de ilk temasını bu vesileyle kurmuş oldu. Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirleri ve Türkiye-Katar arasındaki Mısır cepheleşmesi Suriye muhalefetini de bölen ve kafasını karıştıran bir faktör olmuştu. Paris’te bulunan Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Carba’ya bu birliktelik net bir mesaj verdi ve muhalifler Cenevre-2’ye katılmama kararlarından dönebilir.
Muhaliflerin, “Cenevre’ye terörle mücadeleyi konuşmak için gidiyoruz” demeye başlayan Şam yönetimiyle aynı masaya oturmamak için haklı sebepleri var. Suriye rejimi kimyasal saldırıdan sonra dünyanın basiretsizliğini gaddarlıklarına bir açık çek olarak aldı. Şehirlerin üzerine varil bombaları atması, muhaliflerin bulunduğu bölgeleri, kampları ablukaya alıp açlığa terk etmesi bu özgüven patlamasının bir sonucu. Suriye’den artık sadece bombalama sonucu ölen insan bilançoları değil, açlıktan ölen insan rakamları da geliyor. Bir hayvanat bahçesinden aslanı alıp kesen, kedi köpek eti için fetva verilen bir halk yaşam mücadelesi verirken Esad’la masaya oturmak istemeyen muhalifler bir taraftan karşısında ortak cephe oluşturdukları İŞİD’le de savaşıyor. Halep’i İŞİD’den temizleyen muhalifler Türkiye sınırındaki Tel Abyad’da ise bir sürprizle karşı karşıya kaldı. İŞİD için dört tank da bölgeye gelip muhalif cepheleri bombalamaya başladı. Bu tankların Esad rejiminin lojistik desteği olduğuna kimsenin şüphesi yok.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin ise Paris’teki toplantıya hangi şüpheleri ve kafa karışıklıklarıyla geldiği ise meçhul. Eski Savunma Bakanı Robert Gates’in on Erdoğan Bayraktar açıklaması gücündeki daha çıkmadan olay olan hatıralarında (Duty: Memoirs of a Secretary at War-Görev: Savaştaki Bir Bakanın Anıları) çiçek çocuk pasifizmi ve kafa karışıklığından vurduğu Obama’nın Suriye’de alanı bıraktığı Rusya ve İran’a karşı ne yapacağı hâlâ belirsiz.
Son Dolmabahçe toplantısında bir ara “Suriye’de sürpriz gelişmeler olabilir” diyen Başbakan Erdoğan’ın sözleriyle neyi kastettiğini sorduğumuz Davutoğlu “İyi bir nokta yakalamışsın” demekle yetindi.
89 Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra 1992’de Bosna, Miloseviç’in geldiğini hatırlatıp, şimdi Orta Doğu’da Arap Baharı’ndan tersine sarıyormuş gibi görünen tarihin zikzaklarından yeise kapılmamak gerektiğini hatırlatıyor.
Suriye’de bugünlerde soğuk ve açlıkla katlanan insanlık dramı ile konuşurken karşımızda bir satranç oyuncusu olarak gösterilen Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan çok, Müslüman bir entelektüel olarak Davutoğlu var. Türkiye’nin epey eleştirilen Suriye politikasının merkezinde realizm arayanların göremediği bu idealizm. Bakan Davutoğlu, Tel Abyad’a gelen tanklar, Şam’a giderken Ankara’ya indirilip aranan ve battaniye taşıdığı anlaşılan uçakla ilgili gelişmeleri anbean takip ederken Türkiye üzerine de konuşuyoruz.
Hatay'da durdurulan MİT TIR'ı önce. Cemaat çevrelerinin İrancılıkla, Persler tarafından ele geçirilmekle suçladığı hükümet, bölgede İran'la neredeyse her cephede karşı karşıya. TIR'ın durdurulması, Türkiye'nin El Kaide'yle yan yana anılması en çok İran-Suriye'nin elini güçlendiriyor, diyerek bu çarpıklığa işaret ediyor Davutoğlu.
Tabii konuşma 150 yıl kadar öncesinden, Abdülaziz’den başlıyor. Bürokrasi ve yargı birleşip voltranı oluşturduklarında olan bitenin kısa bir tarihini anlatıyor. Abdülaziz’i, ardından Abdülhamid’i deviren askerî, sivil bürokrasinin aldıkları hal fetvalarından, 27 Mayısçıların çağırdığı hukukçulardan aldıkları darbe, Yassıada, idam fetvalarına, 12 Eylül darbecilerine Anayasa yapan hukukçular, 28 Şubat’ta parti kapatan, brifing alan yarı üyeleri, 27 Nisan’da 367 fetvası veren hukukçular ve son olarak bu kez polis-yargı ittifakıyla gelişen son süreç. Yargı ve sivil asker bürokrasi birleştiğinde bu meşruiyetin altını oyan, siyaseti köşeye sıkıştıran hesap vermez ama hesap soran bir güce dönüşüyor.
Son HSYK düzenlemesi yargı-siyaset arasındaki bu sorunlu ilişkiyi düzenliyor. Bakan Davutoğlu’na göre buradan çıkışın yolu demokratikleşme.
AK Parti, bu yeni sürüm bürokratik saldırıya demokratikleşmeyle cevap verecek. Yürütme-yargı arasındaki krizi yasamayı devreye sokarak ve meşruiyet ilkesini güçlendirerek çözmeye çalışan iktidar, bundan sonra çözüm süreci, örgüt ve terör suçlarını düzenleyen yasalarda demokratikleşme, bir savcıyla bir hakimin anlaşarak her ahizenin ucuna kulaklarını dayatabildikleri telefon dinleme, özel hayatın gizliliği alanlarında yeni düzenlemeler ve yolsuzluklara karşı şeffaflığı artıracak adımlar atmaya hazırlanıyor.
Davutoğlu cemaat tartışmalarına ise yıllar önce bir Beddiüzzaman Sempozyumu’nda sunduğu tebliğinden referans vererek katılıyor. Tebliğde son yüzyılın İslam dünyası tarihi Bediüzzaman’ın tarihi üzerinden dört döneme ayrılmış: Bediüzzaman’ın hayatını Hilafetin olduğu eski Said dönemi, Hilafetin yıkılmasından sonraki Yeni Said, İkinci Dünya Savaşı ve sömürgecilik sonrası Bediüzzaman’ın DP’ye destek verdiği üçüncü Said dönemi ve Bediüzzaman sonrası Kıbrıs Savaşı, 79 İran Devrimi, Afganistan ile girilen dördüncü dönem. İslam dünyasındaki büyük hareketler (Türkiye’de Nurculuk, Mısır’da İhvan, Pakistan-Hindistan’da Cemaat-i İslami Osmanlı’nın yıkıldığı, Halifeliğin ortadan kalktığı, devletin artık “yabancı” olduğu bir fetret döneminde ortaya çıktığını hatırlatıyor. Müslümanları artık kendilerine ait olmayan o devleti ele geçirmek, ona sızmak gibi yollar izlemeleri bundan. Ama demokratik bir düzenle bu eski taktikler birlikte yaşayamıyor. İhvan aynı sınavdan geçti. Ve cemaat olmakla parti olmak arasında kalmak en büyük handikapı oldu. Bugün yaşadıklarımız demokrasiye geçiş sancıları. Bir demokratik rejimde iktidara ortak olmanın yolu siyaset. Yetki ancak sorumluluğunu da almakla mümkün. Davutoğlu Oslo görüşmesi sızıntısı, ardından 7 Şubat’ı hatırlatıp kırılmayı çözüm süreci olarak koyuyor. “Şehit haberleri gelince hesabı halka biz veriyoruz, cenazelere biz katılıyoruz ama hiçbir sorumluluğu olmayanlar hükümete siyaset dayatıyor” diyor ve ekliyor: Devlet devletliğini bilecek cemaat de cemaatliğini…
Bu arada İstanbul’daki o sempozyumda Davutoğlu’nu izleyip, tebrik edenlerden biri de Fethullah Gülen’miş.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025