Fehmi KORU
Her gün gazetelere ve haber sitelerine göz attığım gibi özellikle son global gelişmelerle ilgili haberleri edinme konusunda kullandığım iki kaynağım daha var: Biri, Google’un diğeri de Apple’ın ‘News’ başlığı altında sunduğu taze haberler…
Her ikisi de önceden hangi genel-özel konularla ilgilendiğinizi öğrenmek istiyor, sonra en taze size-özel haberleri sunuyor.
[Benzer işleve sahip ‘Feedly’ gibi başka kaynaklar olduğunu da biliyorum; ama bana bu ikisi yetiyor.]
Az önce her ikisine de girdim ve değişik başlıklar altında bana sunulan haberlere göz attım. ‘Teknoloji’ konulu haberlere acele bakarken zihnimde şimşekler çaktığını hissettim. O şimşeklerin bana düşündürdüklerini sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Ülkemizin gelişmişliği -veya bazen de geri kalmışlığı- ile ilgili tartışmalarda mutlaka gündeme gelen suçlayıcı konular vardır.
Matbaanın ülkemize geç girişi gibi…
Pek çok ülke sanayi devrimini yaşarken bizim o gelişmeyi zamanında fark etmeyip fırsatı kaçırdığımız gibi…
Hatta muhabbet biraz daha gerilere gittiğinde, Batı ‘Rönesans’ ve ‘Reform’ ile tanıştığı sırada bu yeni dönemin onlara neler kazandırdığını tam fark edemediğimiz gibi…
Bizim tetiklediğimiz gelişmeleri bile kaçırdık
Fırsatlar kaçıran insanlar olduğumuza kuşku yok.
Aslına bakarsanız Batı’nın ‘Rönesans’ ile tanışmasında en büyük paylardan biri bizim uygarlığımızdır. Akıl çağına doğru yol almanın önünü açan büyük dönüşümde, unutulmaya ve dolayısıyla kaybolmaya başlamış olan eski Yunan filozoflarının eserlerinin gün ışığına çıkması büyük rol oynamıştı. Sokrat, Eflatun ve diğerlerinin eserlerini kendi dillerine çevirerek yararlanarak koruyan İslam coğrafyasının bilim insanlarıydı.
Katolik Kilisesi’nin bağnaz akaidine başkaldırı olan ‘Reform’ bile, bir yönüyle, bizim uygarlığımızdan etkilenmiştir.
[Martin Luther’in 1517 yılında kilisenin kapısına astığı ‘Reform’ amaçlı 95 esasa bu gözle bakılabilir.]
Bu gerçekler fırsat kaçırma özelliğimizi ortadan kaldırmıyor; tam tersine, kendimize karşı daha da insafsız olmaya bizi zorluyor. Batı Ortaçağ karanlığında kıvranırken, uygarlık örnekleri verebilen, ilmi nerede bulursa alıp her türlü düşünceyi ne kadar aykırı olursa olsun tartışabilen bir aydınlığın temsilcileri, nasıl oldu da geriden gelenlerin çok arkasına düşebildi?
Esas üzerinde düşünülmesi şart olan bugünkü durumumuz…
Dünya günümüzde pek çok alanda köklü değişiklikler yaşıyor. Sanayi devrimi artık gerilerde kaldı, bir çok ülke ‘sanayi 4.0’ adı verilen yepyeni bir döneme “Merhaba” demiş bulunuyor. Bu dönemin en önemli özelliği üretimde pazu gücüne (insana) olan ihtiyacı minimuma indirecek olmasıdır.
O kadar da sınırlı değil değişimler; her gün bir yerlerde fazla sermaye gerektirmeyen, buna karşılık büyük fikirlere dayalı yenilikler üretiliyor. Okuduğum kaynaklarda karşıma çıkıyorlar ve kişisel olarak “Onlardan nasıl yararlanırım?” diye düşünmeden edemiyorum. Ardından da, o büyük fikirle üretilenin benim gibilere -ve tabii benim gibilerin yaşadığı ülkelere- maliyeti aklıma geliyor.
Gelişmeleri, yenilikleri yalnızca seyretmek, yüksek maliyetler ödeyerek onlardan yararlanmaya razı olmak, daha önceki dönemlerde kaçan fırsatları düşündürüyor bana.
Fırsatı kaçırmanın maliyeti
Sanki daha büyük bir fırsatı da bizim neslimiz kaçırıyor.
[Gelişmeleri benim gibi izlemek yerine kendileri de bir şeyler üretebilecek kapasitede olan bizim insanlarımızın bir bölümü çareyi yeniliklerin yapılabildiği ortamlara yerleşmekte buluyor. Fikrin para ettiği en bilinen merkezlerden biri ABD’nin ‘Silicon Valley’ diye bilinen Google, Apple, Facebook gibi şirketlerin bulunduğu San Fransisco kenti; hem oradaki şirketlerde çalışan çok sayıda bizim insanımız var, hem de bizim insanlarımızdan büyük fikri olanlar orada şirket kurup dünya için üretiyorlar.]
Korkarım, bugün bu konularla ilgilenmek ve ülkemizi büyük fikirlerin üretime dönüştürüldüğü bir verimliliğe kavuşturmak yerine, meydana gelen gelişmelerden uzak kalarak kendimizi mahkum ettiğimiz boşluk, geçmişte kaçırdığımız fırsatlardan daha ciddi maliyetlere malolabilir.
Bizim insanlarımızın da katkılarıyla uzaklarda üretilmiş yenilikleri olağanüstü artı değerler ödeyerek satın almak durumda kalmanın ülke ekonomisine maliyetinden söz etmiyorum sadece; geride kalmanın iç ve dış politikaları bile müthiş etkilemesi kaçınılmaz.
[Ülke ekonomisine maliyet zaten şimdiden ağır; iç ve dış politikalarımız da epeydir bu yüzden etkilenmeye açık.]
Hayatı siyasetten ibaret görmekten vazgeçmekle işe başlayabiliriz.
Aksi halde, şimdi bizler tarihte yolculuğa çıkıp sanayi devrimini kaçırdığımızdan, matbaanın ülkemize geç gelmesinden nasıl hayıflanıyor ve bu durumdan birilerini suçluyorsak, gelecek nesiller de, doğal olarak, şimdi kaçırmakta olduğumuz fırsat yüzünden bizim neslimizi suçlayacaklardır.
Yabancı teknoloji haberlerini okurken zihnimde çakan şimşekler bana bunları düşündürdü işte.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025