Fehmi KORU
Kendisini milletvekili seçtiren CHP’yi terk edip muhalif bir partinin kuruluşuna katıldıktan sonra ondan da ayrılarak bağımsız milletvekili olarak yoluna devam eden genç bir milletvekili şu sıralarda tartışma konusu.
Tartışılmasının sebebi, genç politikacının AK Parti’ye geçme niyeti…
Muhalif kalemler, bir zamanlar aynı partide siyaset yaptığı insanlar, genç politikacıyı yaylım ateşi altında tutuyorlar…
Bugüne kadar parti değiştiren tek siyasetçi o değil oysa. Muhalif cepheden iktidara geçişler de her zaman olmuştur; niyeti hayata geçtiğinde genç politikacı bu yolda da bir ilk olmayacak…
Geçmişte attığı -veya onun adına atılmış- Twitter mesajlarını sildirmesi de dillere ve kalemlere dolanıyor; ama bu da ilk kez karşılaşılan bir durum sayılmaz.
Vaktiyle iktidar partisi içerisinde yer almış siyasiler ya da AK Parti ile MHP’yi desteklemiş kalemler arasından bugün kendini muhalif saflarda bulan pek çok kişi var. Görüş açıklamaya ve yazmaya devam ediyor bu insanlar…
Peki ne oluyor da bu genç politikacının parti değiştirme niyeti bu kadar gürültüyle karşılaşıyor?
Aslında sebep açık: Genç politikacı asker kökenli. İktidara karşı politik görüşleri yüzünden mesleğini bırakmak zorunda kalmış, şimdilerde sildirdiği mesajları sayesinde öne çıkan muhalif kimliği onu politikaya hazırlamıştı.
Sıradan bir muhalif değildi o, simge bir isimdi.
Böyle birinin saf değiştirmesi onu simgeleştirmiş kesimde kolay kabullenilemiyor.
Ondan önce bir başka simge ismin yaşattığı hayal kırıklığı da var. İkisi birbiri ardına yaşandığı için hayal kırıklığının şiddetli arttı.
‘Efsane komutan’ lakabı da bulunan, bu şöhreti kendisini tanıyan ve simgeleştiren çevrelerde ona olağanüstü saygınlık kazandırmış biri, aynı çevrenin bir başka simge isminin uğradığı suikastın planlayıcısı olarak kamuoyu önüne geliverdi.
Yıllarca farklı kişi ve kesimlerin cinayetle suçlanmasına yol açmış bir önemli olay meğerse ‘efsane komutan’ ve onun görevlendirdiği bir timin işiymiş…
İddia bu.
Bu iddia doğruysa, 1990’da Prof. Muammer Aksoy ile başlayıp, Doç. Bahriye Üçok, Prof. Ahmet Taner Kışlalı, gazeteciler Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Hrant Dink, ses getirmiş kitaplar yazarı Necip Hablemitoğlu ile, toplumu sarsmış ve failleri hep aynı yerde aranıp bulunmuş başka suikastlara da farklı gözle bakmak gerekebilir…
Her ne kadar, iddianın şok edici etkisini zayıflatmak amacıyla, ’efsane komutan’ ile ilgili bilinen özelliklere, üzerine hiç oturmayan “Çantasında sürekli seccade taşırdı, Arapça bilir ve Kur’an tefsiri yapardı” türü farklı özellikler eklenmiş olsa da, yeni durum kafaları karıştırdı.
Hablemitoğlu sağlığında şahsında kimleri ve neleri temsil ediyor idiyse, ‘efsane komutan’ ile timinin üyeleri de aynı temsilden insanlar…
Üstelik devlet güvenliği ile ilişkili bir birimin sorumlularıyken infaz eylemi içerisinde yer aldıkları iddiasına muhataplar…
‘Olağan şüpheliler’ olarak her suikasttan sonra suçlanmış kesimler üzerine yazıları ve yorumlarıyla en aşırı ifadeleri yağdıranlar şimdilerde ne diyeceklerini bilemez haldeler…
İddiayı yeni versiyonuyla devreye sokup eskiye ait gerçeği revize etmeleri durumun vahametini ortadan kaldırmaya yetmedi.
Unutulmaya terk ettiler…
Hayal kırıklıklarını içlerinde taşımaya devam ederek…
[Geçmişte ‘olağan şüpheliler’ diye bilinen kesimler suçlandığında, iddiaların doğru olmayabileceğini o zaman makul gerekçelerle savunan kalemler ve yorumcular çoktan yazamaz ve konuşamaz hale getirildikleri için, konuyu şimdilerde bu yönüyle ele alan pek çıkmıyor. Medyada onların yerlerini almaları sağlananlar ise, geçmişte yaşananlardan haberdar değil zaten. Ortaya çıkan yeni durum iktidar cephesi açısından bu yüzden öksüz.]
Üst üste iki büyük hayal kırıklığı…
Devlet adına işlenmiş veya planlanmış siyasi cinayetler ve suikastlarda rol almış olanlarla hayatlarına kast edilen kurbanlar arasında ideolojik akrabalık bulunma ihtimaline ek olarak, genç yaşındaki bir insana yüklenmiş ‘simgesel temsil’in onun karşı cepheye geçmesiyle birlikte herkesin gözü önünde per perişan hale dönüşmesi ihtimali…
Çok ağır iki darbe…
İlkinin yaygın dolaşıma sokulması engellenemedi, fakat ikinci ihtimali gürültü çıkartarak önlemek galiba mümkün olacak.
Eski asker, genç politikacı zedelenmiş itibarıyla ortada kalabilir.
Hayal kırıklığı, yaşatılan iki gelişmeyle sınırlı kalacak mı, yoksa arkadan başka sürprizler de gelecek mi?
Sorum bazılarının garibine gidebilir; gitmesin. Her iki gelişme de iktidarın seçim hazırlıklarıyla ilgili çünkü.
AK Parti iktidarının ilk günlerinde işlenmiş Hablemitoğlu suikastının ‘failleri’ ile ilgili iddia, Ukrayna’da kaçak olarak bulunan bir eski askerin ülkeye getirildiğinin AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bizzat duyurmasının ürünü…
Genç politikacının saflarına geçmeyi düşündüğü AK Parti’nin bir süredir bu gelişmeye hazırlandığı anlaşılıyor…
Belli ki, AK Parti, seçime kadar olan süreci sürprizlerle değerlendirme hazırlığında.
Şapkadan şimdilik iki tavşan çıktı.
Muhalefet bunun bile farkında olmayabilir.
Farkında mıdır?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025