Sezin ÖNEY

Yazar Arundhati Roy, yeni kitabı Broken Republic’te (Kırık Cumhuriyet), bir çocukluk anısını anlatarak, ülkesi Hindistan’ın siyasetiyle ilgili vurucu tesbitlerde bulunuyor. Roy, genç bir kızken ‘militan’ bir eyleme girişerek, okul bahçesindeki havuçları gün yüzüne çıkardığını, sonra da tekrar yerine gömdüğünü söylüyor. Havuçlar, yaprakları son derece yeşil gözükürken içten içe, köksüzlük, kökensizlikten kuruyup gitmişler; onlara hayat veren, onları yeşerten hiçbir şey olmadığından...
Roy’un deneysel çalışması sonucu hayata veda eden havuçların, yazara göre sembolize ettiği, Hindistan’ın demokrasisi... Tüm kurumları eksiksiz, görüntüsel olarak bekası yerinde, ancak en önemli şeyi eksik; yaşamın özü, canlılık...
Roy’un bahsettiği kırıklık, sathilik, sadece Hindistan’a özgü değil.
Demokrasi, 2000’lerin ortasından bu yana artan biçimde dünyanın sürekli kaybederek oynadığı bir oyundan ibaret.
Bundan yedi-sekiz yıl önce, sosyolog Immanuel Wallerstein’in ‘bildiğimiz haliyle dünyanın sonunun gelmekte olduğunu’ öne süren konuşmasını dinleyen birçok akademisyenin hiç de inanmadıkları bir masala şöyle bir kulak veren çocuklar gibi söylenenlerle alay ettiğine tanık olmuştum.
Wallerstein, ABD’nin hegemonyasının çöküşte olduğunu 1980’lerden beri söylüyor.
Teorinin gücü böyle bir şey...
Dışarıda ister yeri göğü karartan fırtınalar essin, ister çöl sıcakları bastırıp seraplar gördürsün, isterse güzel bahar havası cıvıldasın; teorinin korunaklı fanusu içinde, gerçekler olduğu ve olacağı gibidir, sağlamdır, ‘her şey olacağına varır’ sükûneti içindedir.
Wallerstein, Roy’un Hindistan demokrasisinin sahteliğine ilişkin tesbitlerinin benzerlerini, çok daha büyük ölçekte, dünya için yapıyordu.
Şu anki nasıl bir dünya diye düşünmeden edemiyor insan...
Bir yanda, bölük pörçük vaziyette, dünya sathına yayılmış savaşların ateşleri tütüyor. Şu an yeryüzünde süregelen tüm çatışmaların çetelesini tutan Uppsala Conflict Data Program’ın (Uppsala Çatışma Bilgi Bankası -UCDP) internet sitesinde yer verdiği haritada, herhangi bir savaşa taraf olan ülkeler kırmızıyla renklendirilmiş olarak gözüküyor.
Ve bu haritaya göre, dünya kan kırmızı...
Zira, bir dünya savaşı yaşanıyor ki, herkes birbiriyle savaşıyor.
Irak, Afganistan, Suriye, Libya, Türkiye’nin ta kendisi haritanın yangın yerlerinden bazıları sadece...
UCDP’nin sitesinin bir köşesinde, “Uppsala Üniversitesi ile işbirliği içinde yeni bir uygulamaya geçtik. Artık dünya genelinde süren 300’den fazla çatışma ile ilgili, can kayıplarının sayısı gibi gelişmeleri iPhone’unuzdan takip edebilirsiniz” diye yazıyor.
Bu sıradan, rastgele, köşede uyuklayan duyuru, aslında giderek karanlık bir bilimkurgu veya gerçeküstü bir çizgi romandan kareye ait sanki... Dünya da giderek, vahşetini, ürperticiliğini içinde yaşarken fark edemediğimiz bir dehşetengiz korku tüneline dönüşüyor.
Gerçekte ihtiyacımız olmayan bir sürü mala boğulduğumuz, mal kapmaca savaşı içinde birbirimizi boğazladığımız, var olmayan güçlerin illüzyonu ile ezdiğimiz, ezildiğimiz bir güç deliliği dünyasında, insani değerlerin yok olduğu bir labirent içinde el yordamıyla yol bulmaya çalışıyoruz.
Gözden uzak olunca savaşlar, sanki yokmuş gibi davranmak da kolay oluyor.
Sonra birden, ‘medeniyetin tam ortasında’ Londra’nın göbeğine taşınınca, birden savaşın ne demek olduğunun ayırdına varıyoruz. İsrail’den Yunanistan’a, İspanya’ya insanlar düzeni, ‘bu böyle gitmez’ diyerek protesto etmek için sokaklara dökülüyor.
Pahalı telefonlar üzerinden yaratılan çatışmalar, gösteriler, gene aynı telefonlar üzerinden izleniyor. Sonra, Somali’de insanlar yavaş çekimde gibi uzatılmış, acılı ölümler yaşarken, gene telefonlar üzerinden bu görüntüler izlenip unutuluveriyor hemen...
Bir başka ‘son dakika’ derlemesi haber, Libya’nın çöl cehennemi içinde savaşan tarafların, öğle güneşi kafaları fokurdatırken öğle uykusuna yatıp, akşamüzeri serinliğinde ölmeye ve öldürmeye devam ettiklerini dile getiriyor...
ABD, Irak ve Afganistan’da sonsuz bir savaşı tetikledikten sonra, dünyanın bildiğimiz haliyle batışına da öncülük ediyor. Borç batağı krizinin çözümsüz bir şekilde ‘çözüme bağlanması’, politikanın sorunlar karşısındaki aczi, ABD’nin tüketim toplumunun hegemonyasının da tüketmesiyle beraber, dünyanın geri kalanının da yavaş yavaş derin ve karanlık sulara çekildiği uzun bir çöküşün işaretleri.
Bilimkurgu filmlerinin soluk, metalik dünyasına renklilikleriyle tezat bir avuç iyi insan, genellikle geçmişten ders de alarak, çöküntülerin üzerine yeni ve güzel bir hayat kurmaya çalışır. Ama, ‘gerçek hayatta’ insan sormadan edemiyor insan; illa da bu kadar dibe mi batmak gerekiyor bir şeyleri değiştirmek için?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024