Pelin CENGİZ
İki haftadır cumartesi günleri Avrupa'nın en önemli iki başkenti epey hareketli saatler geçirdi.
İngiltere'nin başkenti Londra, kendilerini Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) olarak adlandıran küresel iklim değişikliğinin durdurulması için harekete geçilmesini isteyenlerin mücadelesine sahne olurken, Fransa'nın başkenti Paris'te de kendilerine Gilets Jaunes (Sarı Yelekliler) diyenler mazot fiyatlarına bu yıl içinde yapılan yaklaşık yüzde 25'lik artışlara isyan ediyordu.
İkisi de gerçek itirazlardan doğdu ve dalga dalga hızla yükseldi. Ancak, iki direniş ve iki sivil itaatsizlik arasında farklı temel bir kaç nokta var.
Paris'teki direniş bu hafta sonu daha da şiddetlendi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un akaryakıta yapılan zammı geri çekmesini talep eden Sarı Yelekliler, Élysée Sarayı'na doğru yürümek isteyince polisin tavrı da epey insafsız oldu. Polis, eylemcilere gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırırken, Sarı Yelekliler polis saldırısına karşı Paris sokaklarına barikatlar kurdu.
Yılbaşından beri ülkede akaryakıta yapılan zamlar başta gelir açısından dezavantajlı grupları, çiftçileri, yakıt olarak ucuz mazot kullanmaktan başka alternatifi olmayanları etkiledi.
Peki neden geldi bu zam? Herkes zammı konuşuyor, ama yıllardır fiyatı değişmeyen mazota neden zam geldiğini konuşmuyor...
Aslında bunun ardında tam da Fransa'nın iklim değişikliğiyle mücadele için gerçekleştirmeyi planladığı bir dizi eylem planının bir parçası var.
Geçen yıl Fransa'nın o dönemki Ekoloji Bakanı Nicolas Hulot, dizel ve benzinli motorlu araçların satışlarını 2040 yılına kadar kaldıracaklarını duyurdu. Hulot, ayrıca 1997 modelin altındaki benzinli motorlu araçları ve 2001 modelin altındaki dizel motorlu araçlarını daha yeni ve daha az hava kirliliğe sebep olan bir araçla değiştirmek isteyenlere prim verileceğini belirtti. Buna bağlı olarak çevreyi en fazla kirleten mazota da ek vergi getirildi.
Paris Belediyesi, dizel ve benzinli motorlu araçların sebep olduğu hava kirliliği nedeniyle araçları ilgilendiren bazı kararlar almıştı. Paris Valiliği, birkaç yıl öne Paris Belediyesi'nin talebiyle hava kirliliğinin azaltılması için iki gün boyunca, çok fazla kirliliğe sebep oldukları için 2001 modelin altındaki motorlu taşıtların saat 05.30'dan gece yarısına kadar trafiğe çıkmasını yasaklamıştı.
Hava kirliliği özellikle Paris'te ciddi bir sorun. Paris'teki hava kirliliği geçen yıl son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak metreküpte 146 mikrograma ulaşmıştı. Avrupa Birliği'ndeki (AB) kentlerde kirlilik metreküpte 80 mikrograma ulaştığında hava kirliliği alarmı veriliyor. AB'de hava kirliliği konusunda halkın bilgilendirilmesi için belirlenen seviye ise metreküpte 50 mikrogram.
Eski bir çevre aktivisti olan eski Ekoloji Bakanı Hulot, bu yılın ağustos ayında "lobilerin iktidardaki varlığı ve küresel ısınmayla mücadele için alınması gereken önlemler konusunda yetersiz kalındığı" gerekçeleriyle istifa etti.
Görünen o ki, Macron iktidarı, yeşil vergi ya da çevre vergisi adı altında mazot başta olmak üzere bazı kirleticilere getirdiği vergileri topluma iyi anlatamadı, üstelik tedricen yapılması gereken artışları tek seferde yüksek oranda gerçekleştirince isyan da kaçınılmaz oldu. Bunu yoksulların sırtından "yeşil aklama" olarak nitelendirenler de var. Toplumsal tepkilerin ölçüsü iyi hesaplanmadan alınan çevre vergisi kararı ister istemez bir öfke objesine dönüştü.
Sokağa bir kere çıkılınca elbette geçinemeyenler, işsizler, bir biçimiyle gidişattan hoşnut olmayanlar da Sarı Yelekliler saflarında yer aldı. Yani, şu anda Sarı Yelekliler karmaşık ve tanımlanması biraz zor bir hareket. Bazı sendikalar ve anti faşist gruplar Sarı Yelekliler'e "aşırı sağın da katılım gösterdiği ve desteklediği" gerekçesiyle mesafeli yaklaşıyor.
Bunlar başka bir tartışmasını konusu, burada esas mihenk mazota yapılan zam geri alınsa, eski fiyatlara geri dönülse Fransa'da ciddi bir kitlenin iklim değişikliğiyle mücadele umurlarında bile olmadan rahatça araçlarına mazotları yükleyip dünyayı kirletmeye devam edecek olmaları...
Dünyada iklim değişikliğine neden olan karbon emisyonlarının yüzde 27'si ulaştırma sektörü tarafından salınıyor. Bundan sonra başkentinin adıyla anılacak Paris İklim Anlaşması'na ev sahipliği yapmış Fransa'da iklim mücadelesine toplumsal duyarsızlığın bu seviyede olması gerçekten üzücü...
Diğer tarafta ise, Yokoluş İsyanı hareketi Londra'da geçen hafta kentin en önemli beş köprüsünü kapatarak, iklim mücadelesinde daha hızlı şekilde harekete geçilmesi için eylemler gerçekleştirdi.
Dünkü eylemlerinde, "30 yıldır hükümetleri ikna etmeye çalışıyoruz. Bunun için bilimi de kullandık ancak devletlerin tek umursadığı ekonomi oldu. Biz de şimdi ekonomiyi hedef alıyoruz" diyerek, ikinci büyük isyan günü için Londra'da Parlemento Meydanı'nda buluştu.
Üzerinde "Geleceğimiz" yazılı bir tabutla Buckingham Sarayı'na yürüdüler, temsili "geleceğin cenazesinde" çocukların kaybolan gelecekleri ve iklim değişikliği yüzünden her gün yok olan türler için yas tutup, Kraliçe'ye isyan bildirisini okudular. 7'den 70'e herkesi buluşturan bu haftaki isyanda da yine insanlar gözaltına alındı.
Avrupa'nın iki büyük, iki önemli ülkesinden iki ayrı gelişmeyi izliyoruz. Avrupa'da bir saraydan diğer saraya iklim mücadelesinden ilginç örnekler yaşanıyor. Bizdeki saray ise tamamen konu dışı haliyle...
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022