Sezin ÖNEY
O, önceki gün 63 yaşına girdi.
Bir Nobel Ödülü var.
9 Mayıs 1950’de, Avrupa kıtasındaki savaşlara son vermek ve kendi içinde nihai barışı sağlamak için kuruldu.
Doğum günü mayısta ama asıl temmuzda daha da “büyüyecek”; yeni üyesi Hırvatistan’ın katılımıyla, 28 ülkeden oluşan bir yapıya dönüşecek.
Evet, bahsettiğim “doğum günü çocuğu” Avrupa Birliği.
Cengiz Aktar, önceki günkü yazısında; “Bugünün Avrupalı gençleri, barışın değerini bilmedikleri gibi savaşın anlamını da bilmiyor. Refah ortamı hâkimken gözükmeyen bu sorun bugün ayyuka çıkmış durumda... Bu aidiyet krizine bir de malî krizin yarattığı meşruiyet krizi eklemlendi” diyordu.
Bu sözlere hak vermemek imkânsız. Avrupa’nın kendisinin de hakkıyla kutladığı bir gün değil 9 Mayıs.
Avrupa Birliği’nin kendi internet sitesinde, “9 Mayıs’ın ‘Avrupa Günü’ olarak kutlanmasına, Milano’da 1985’te gerçekleştirilen Zirve’den sonra karar verildi. Avrupa Günü, AB’nin kurumlarını halka yakınlaştırmak ve Birlik’in insanlarını birbirlerine yaklaştırmak için düzenlenen aktiviteler ve kutlamalar için bir fırsattır... AB ve dünya genelindeki Avrupa Birliği kurumları ve büroları, her yaştan insan için çeşitli faaliyetler düzenler”deniyor.
Evet, Türkiye’de de, her valiliğin oluşturmak zorunda olduğu için var olan “AB Masaları”, bugün dolayısıyla, ama kerhen ama heyecanla, Türkiye genelinde faaliyetler düzenledi gerçekten de. Ama gerek Türkiye, gerekse de AB çapında, bahsedilen karışma/ kaynaşma amaçlı etkinliklerin ne olduğunu, nerede nasıl düzenlendiklerini bilebilmek dahi zor sıradan vatandaşlar için...
Tarihçiler ve siyaset bilimcileri, Avrupa’nın neden birleşme yoluna gittiği ile ilgili birçok tez üretti. Bu “sebeplerin” arasında aslında en önemlisi, “barış arzusu” idi ama bu vurgu artık çok ender yapılıyor; onun yerine ekonomik çıkarlar tahta oturuyor.
Tarihçi Tony Judt’un deyişi ile Avrupa’nın “birlik” oluşunun tarihi sadece iki sözcük ile özetlenebilirdi; “Savaş Sonrası”.
Bugün, Türkiye’nin geleceğinin de, bu iki sözcükle şekillenmesini bütün kalbimle istiyor ve sonuçta,“kaderin” bu olduğuna yürekten inanıyorum.
Ne var ki, ne zaman “ilerleme” olarak adlandırdığımız bir yasal veya idari düzenleme ile karşılaşsak,“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde yasal ve idari reformların gerçekleştirilmesinde...” diye başlayan gerekçeyi okuyoruz.
Diğer bir deyişle, 3. ve 4. yargı reformu paketlerinden, yeni kanunlaşan “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu”na dek hep, “reformların” hepsi, ya Avrupa Birliği’nin yıllık İlerleme Raporlarında ön görülen ve uyarısı yapıldığı için veya tamamen AB uyum süreci gerektirdiğinden gerçekleştiriliyor.
4 nisanda kabul edilen “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu”nu ele alalım; Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) ifadesiyle, bu yasayla, “Türkiye’de ilk kez mülteci, sığınmacı, göçmen, vatansız gibi uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişileri yakından ilgilendiren bir yasal düzenleme yapıldı”.
YUKK adıyla anılan bu kanun ile, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğükuruluyor. Bu yasa öncesinde, mülteciler veya kanuni jargona göre, “uluslararası koruma kapsamındaki ve bu korumaya başvuran yabancılara” ilişkin tüm işlemler, 1994 yılında yayınlanmış bir yönetmelik ve bakanlıklarca yayınlanan genelgeler çerçevesinde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyordu.
Oysa, Türkiye, 1988’de Halepçe katliamından sonra 80 bin kişinin, 1980’lerde Bulgaristan Türklerinin, 1990’larda Bosna ve Kosova’daki savaşlardan kaçanların, 1991’de Kuzey Irak sınırına, birkaç gün zarfında 500 bin kişinin dayandığı bir ülke oldu.
Şimdi, YUKK’un “gerekçesi” olarak, “Avrupa Birliği müzakere sürecinde göç konusu ‘24 üncü Fasıl’ kapsamında önemli bir yer tutmaktadır. ‘2003 tarihli Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı’ doğrultusunda hazırlanan İltica ve Göç Ulusal Eylem Planı, Avrupa Birliğine (AB) katılım müzakereleri süresince, Türkiye’nin göç mevzuatı ve sisteminin AB müktesebatıyla uyumlu hâle getirilmesi için yürürlüğe konması gereken hukukî düzenlemeleri, idarî yapılanma ve fizikî altyapının tamamlanması için alınması gereken tedbirleri ve yatırım projelerini içermektedir” deniyor.
AB projesi, bugün çok sıkıcı, ruhsuz bir kurumsal, hantal yapı olarak tıkanmış kalmış olabilir.
Ancak, Türkiye için hâlâ çok şey ifade ediyor olmalı ki, 500 binden fazla Suriyeli mültecinin (ki sadece 200 bini kamplarda), bu ülkenin sınırları içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışmasına rağmen, gene bu yasa AB’ye atıfla, AB normları çerçevesinde yapılabiliyor.
Hepsi insan hakları alanında müthiş sorunlu ülkelerin üyesi olduğu Şangay Beşlisi’nin, “diyalog ortağı”, “kaderdaşı” olmayı seçerken, sadece AKP değil, AB sayesinde de nereden nereye geldiğimizi anmakta yarar var.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024